Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Dediler ki 'Bu Hükümet bizim önümüzde engel, bizim oyunumuzu bozuyor.' Hem KCK'nın hem paralel çetenin. 'Alternatif otorite kuramıyoruz. O zaman önce bu Hükümeti bir devirelim sonra biz bakarız, kendi aramızda anlaşırız.' Yani paralel çeteyle KCK çetesi, paralellikte anlaştılar ve Hükümete karşı savaş açıyorlar" dedi.
Akdoğan, Yahyalı ilçesi Derebağ Şelalesi'nde AK Parti teşkilatı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, mahalle muhtarları ve esnafla kahvaltıda bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 82 ile Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktıkları için Kayserililere teşekkürlerini ileten Akdoğan, milletten aldıkları destekle AK Parti'nin yoluna daha da güçlü devam ettiğini, hak ve hukuk için büyük mücadele verdiğini dile getirdi.
Akdoğan, "AK Parti'yi nasıl devirebiliriz" anlayışının olduğunu ve bununla mücadele ettiklerini kaydederek, milletin 2002'de "milletin adamlarına" sahip çıktığını aktardı. Bu anlayışın tek umudunun HDP olduğunu ifade eden Akdoğan, "Onun peşine takıldılar, bu bir dış oyundur. Gezi olayları, ardından Mısır'da darbe oldu, sonra da Ukrayna karıştırıldı. Kendilerine 'uydu olsunlar' diye birtakım ülkeler, halklarının seçtiği iktidarları deviriyorlar, yönetimlerine el koymaya çalışıyorlar. Bu tür oyunlarla 'Türkiye'de de acaba netice alabilir miyiz' diye düşündüler ama tutmadı" değerlendirmesinde bulundu.
"Zaten 40 vekili var, 50 vekil alsa ne olacak"
Akdoğan, Hükümete zarar vermek için yeni bir oyunun oynandığını, bunun da HDP'nin parti olarak seçime girmesi için zorlanması şeklinde ortaya çıktığını söyledi.
"Zaten 40 vekili var, 50 vekil alsa ne olacak" görüşünü dile getiren Akdoğan, şöyle devam etti:
"Zorladılar. Dediler ki 'Bu bir kaos planının parçasıdır, barajı geçmezse ortalık karışır'. Zaten tehdit ediyorlar, 'böyle olur, şöyle olur' diye. Böyle bir şey olur mu? Bu, milletin iradesine saygısızlıktır. İktidarda olan partiler geçmişte barajı geçmediler, dağa mı çıktılar, milleti tehdit mi ettiler? Bu nasıl bir sahtekarlıktır. Eğer geçerse de zaten Hükümet devrilir, kurulamaz, yine Türkiye'de kaos olur, bunlar da vesayet düzenlerini kurarlar."
Akdoğan, HDP'nin kendini "reddeden" anlayışa kullandırttığını belirterek, "Onlar da o kaostan medet umuyorlar. Diyorlar ki, 'Bir karışsın Türkiye, bak biz bölgeden şu kadar oy aldık, halk benim arkamda, Türkiye zaten karışmış, ben özerklik ilan ediyorum'. Onların derdi de kantonlaşmak. Böyle büyük bir oyun var, bu oyuna 'dur' dememiz gerekiyor" diye konuştu.
"Yeni Türkiye'de yer yok"
Milletin bu oynanan oyunları hep bozduğunu bildiren Akdoğan, bu yüzden bir oyun çok kıymetli olduğunu, bir oyla bu oyunların bozulacağını söyledi.
Yalçın Akdoğan, "AK Parti kazanırsa bir daha yeni Türkiye'de bize yer yok" denildiğini aktararak, "Evet, darbeci anlayışa, vesayetçi anlayışa yeni Türkiye'de yer yok. Derin devlet yapılanmasına, paralel devlet yapılanmasına yer yok, mafyatik yapılanmalara, KCK yapılanmalarına yeni Türkiye'de yer yok" dedi.
Paralel çeteyle KCK yapılanmasının Güneydoğu'da rekabet ettiğini belirten Akdoğan, bunun sebebinin ikisinin de alternatif otorite kurmaya çalışması olduğunu anlattı.
Akdoğan, "Şimdi dediler ki 'Bu Hükümet bizim önümüzde engel, bizim oyunumuzu bozuyor.' Hem KCK'nın hem paralel çetenin. 'Alternatif otorite kuramıyoruz. O zaman önce bu Hükümeti bir devirelim sonra biz bakarız, kendi aramızda anlaşırız.' Yani paralel çeteyle KCK çetesi, paralellikte anlaştılar ve Hükümete karşı savaş açıyorlar" ifadesini kullandı.
"Herkes oy kullanmalı"
Kahvaltıda bulunan şoförlere de seslenen Akdoğan, Ankara'da önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha sonra da Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun şoförlerle bir araya gelip, sorunlarını dinlediklerini hatırlattı.
Akdoğan, "Milletin sorunlarına duyarlı bir iktidar var, iyi bir yoldayız, güven ve umut var. Şoför esnafı, kendisine emanet duyulan insandır, güven duyulan insandır, kendisine emanet teslim edilen insandır" dedi.
Seçim sonuçlarının yeni Türkiye'nin inşasında çok önemli bir yeri olduğuna işaret eden Akdoğan, herkesin oyunu kullanması ve "Türkiye'nin geleceğinde ben de söz sahibiyim" denilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
(AA)