Amerikalı Bakan Leon Panetta, olası saldırının İran'ın nükleer çalışmalarını en fazla üç yıl geciktirebileceğini söyledi.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) salı günü, İran'ın nükleer araştırmalarının nükleer silah kapasitesine erişme amacı taşıdığını öne sürmüştü.
Panetta Washington'da gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ''İstenmeyen sonuçlar konusunda dikkatli olmalısınız'' dedi ve saldırının İran'ı yapmak istediklerinden caydıramayabileceğini vurguladı.
Amerikalı Bakan, ayrıca ''Daha da önemlisi, bölgede ciddi etkileri olabilir, ayrıca bölgedeki Amerikan güçleri üzerinde de. Bunların hepsinin dikkatli ele alınması gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
Panetta, İran'a tavrını değiştirmesi için ''en sert ekonomik yaptırımları ve diplomatik baskıların uygulanması'' gerektiğini söyledi.
Amerikan ve İsrail basınında, son günlerde ABD'yle İsrail'in birlikte ya da bu ülkelerden birinin tek başına İran'a saldırı düzenleyebileceği yönünde yoğun spekülasyonlar yapılıyordu.
İRAN'A YÖNELİK SUÇLAMALAR
UAEK’nin İran ile nükleer silahları ilişkilendirdiği son rapor, bugüne kadar Tahran yönetimine karşı kullandığı en sert ifadeleri içeriyor.
UAEK tarafından BM Güvenlik Konseyi üyelerine sunulan raporun 13 sayfadan oluşan ek bölümünde, Tahran merkezli nükleer çalışmalar konusunda toplanan istihbarat ve verilere yer verildi.
Raporda, İran'ın "nükleer patlayıcı geliştirmeyle ilgili denemeler yapmakta olduğuna dair bilgilere ulaşıldığı" belirtildi.
Raporda, İran'ın yürüttüğü çalışmalar arasında yer alan bilgisayar modellerinin tek amacının "nükleer bombayı harekete geçirecek sistemler geliştirmek" olabileceği kaydedildi.
'YOLUMUZDAN SAPMAYACAĞIZ'
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ise ülkesinin nükleer programından ''bir iğnenin ucu kadar bile sapmayacağını'' söylemişti.
İran lideri, raporun ABD tarafından sağlanmış boş iddialara dayandığını kaydetti.
İran'ın nükleer programının enerji amaçlı sivil bir proje olduğu görüşünü tekrarlayan Ahmedinejad, ''Sizin elinizdeki yirmi bin bombanın karşısında, biz iki bomba üretmeyeceğiz.'' dedi.
KENDİSİ DE NÜKLEER DEPO OLAN BATI, İSRAİL'E SESSİZ
İran’ı nükleer silah üretmeye çalışmakla suçlayan ve bu nedenle müdahale hazırlığı yapan Batılı güçlerin, Filistin’de devlet terörü estiren ve elinde yaklaşık 200 nükleer silah başlığı bulunduran İsrail’e sessiz kalmaları dikkat çekiyor.
ABD eski Başkanı Jimmy Carter, 2008 yılında yaptığı açıklamada, İsrail’in nükleer silah deposu olduğunu ifşa ederek, İsrail’in cephaneliğindeki nükleer silah sayısının 150 olduğunu açıklamıştı. İsrail, resmen ilan edilmeyen ancak nükleer güce sahip olduğu düşünülen ülkeler arasında yer alıyor. Tahminlere göre İsrail’in yaklaşık 100-200 gelişmiş nükleer silah ve 35 adet termo nükleer silahı bulunuyor.
Buna karşılık İran’ın, sadece nükleer enerji elde etmek için olduğunu bildirdiği uranyum zenginleştirme programı var. Batılı güçler İran’ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçlamaya devam ederken, İsrail, 2008 yılında nükleer savaş başlığı taşıma kapasitesine sahip iki adet Alman yapımı Dolphin denizaltısı aldı. İsrail, 1960’lı yıllardan bu yana nükleer silah üretme programını büyük bir gizlilik içerisinde yürütürken, bugüne kadar İsrail’in nükleer silahlarına yönelik uluslararası bir soruşturma yapılmadı. 1960’lı yılların başında ABD, İsrail’de nükleer silah çalışmaları konusunda inceleme yapılmasını istemiş ancak İsrail, incelemeyi engellemişti.
EN FAZLA NÜKLEER SİLAH BATILILARIN ELİNDE
Yapılan araştırmalara göre Ocak 2009 itibarıyla ABD ve Rusya’nın 5 bin 200’er nükleer savaş başlığına sahip olduğu tahmin ediliyor. Fransa’nın 300, İngiltere’nin 200 ve Çin’in yaklaşık 400 nükleer silahı olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca Kuzey Kore, Hindistan ve Pakistan da nükleer silahı olan ülkeler olarak biliniyor.