"Ne zaman bir şey olsa, bir bomba patlasa mesela, hemen Afganlar suçlanıyor. Her sakallı insan, terörist değildir."
Bu sözler, Pakistan'ın güneybatısındaki Shamshato Mülteci Kampı'nda doğup büyüyen 22 yaşındaki Afgan mülteci Rafiullah Hanif'e ait.
Pakistan, yıllardır Afgan mülteciler için sığınılacak güvenli bir liman oldu. Fakat Pakistan hükümeti, 2016'nın sonunda Afgan mültecilerin yaşadığı kamplardan tahliye edileceğini açıkladı.
Pakistan'da 3 milyona yakın Afgan mülteci yaşıyor. Şimdi, dönüş yolu hiç güvenli olmasa da Afganistan'a geri gönderilme tehlikesiyle karşı karşıyalar.
"Pakistan'ı ikinci evimiz bildik"
Peşaver Üniversitesi'nde bilgisayar mühendisliği ve jeoloji okuyan Rafiullah Hanif de Shamshato Mülteci Kampı'nda yaşayan on binlerce Afgan mülteciden biri.
Hanif, Pakistan'da Afgan bir mülteci olarak yaşamanın zorluklarını şöyle anlatıyor:
"Ben 22 yaşındayım, bu kampta doğdum. Göç ettiğimizde Pakistan'ı ikinci evimiz olarak kabul ettik. Fakat burada birçok problemle karşı karşıya kalıyoruz. Polis bize kötü davranıyor. Bizi yapmadığımız şeylerle suçlayıp sonra bizden para alıyorlar. Peşaver Üniversitesi'nde jeoloji ve bilgisayar mühendisliği okuyorum. Fakat staj yapma ya da iş bulma şansım bile yok. Burada bizim için bir gelecek yok."
"İnsanlığa hizmet etmek istiyorum"
Pakistan'da yaşadığı bir çok zorluğa rağmen Hanif, Afganistan'a da dönebileceğini düşünmüyor. Kendisini kapana kısılmış hissediyor. Oysa onun en büyük isteği öğrenebildiği kadar çok şey öğrenip insanlığa hizmet etmek:
"Ülkemizi kalkındırmak istiyoruz. Kendimizi eğitmek istiyoruz. Fakat burada sıkıştık kaldık. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Mülteci olmaktan gurur duyuyorum. Yolculuğumuz kolay değildi. En büyük isteğim öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenip insanlığa hizmet etmek."
Haber: Hassan Ghani / Al Jazeera