Özgürlük Savaşçısı: Şamil Basayev

Çeçen cihadının efsanevi komutanı Şamil Basayev şehadetinin 13. Yılında dualarla anılıyor. Çeçen topraklarını işgal edenlere karşı destansı bir mücadele veren ve Müslüman gençlerin örnek aldığı isimlerden biri olan Basayev, 10 Temmuz 2006’da şehid edildi.

Devlet Başkanı Dokka Umarov'un emrinde Çeçenistan Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı görevini sürdürmekteyken 10 Temmuz 2006'da, İnguşetya Cumhuriyetinin Ekayeva köyü'nde, bulunduğu askeri konvoydaki bir patlama neticesinde Hakk’a yürüyen Basayev, ümmetin sembol isimleri arasındaki yerini aldı. 

Şamil Basayev Kimdir?

Savaş parolasını “Yaşasın bir daha ölmemek üzere dirilmek!” olarak belirlemiş, ömrünü de hak bildiği davası üzerine yaşamış komutan: Şamil Salmanoviç Basayev…

14 Ocak 1965 Çeçenistan’ın Vedeno köyünde dünyaya gelmiştir. İsmini, kendisinden çok önce Kuzey Kafkasya’da yıllar boyu bağımsızlık mücadelesi için savaşmış Şeyh Şamil’den almıştır.

Şamil Basayev'e ismi verilen, Kafkasya kartalı olarak bilinen ve Kuzey Kafkasya direnişinin lideri Şeyh Şamil.

Büyük mücahid Basayev, Moskova Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü mezunuydu.

Gorbaçov’un ortaya attığı “Glasnost” (Açıklık) ve “Perestrokya” yani siyasi sistemin, devlet örgütünün ve hükümet organlarının yeniden yapılanması politikalarının uygulamaya başlanması sonrası 1991 yılında dağılma sürecine giren Sovyetler, 6 Eylül 1991 yılında alınan Çeçenistan’ın bağımsızlık ilanını görmezden gelmişti. Bu tarihe kadar adı duyulmayan Şamil Basayev, Çeçenistan mücadelesini dünyaya duyurmak ve Rusya’nın bağımsızlığı tanıması arzusuyla yedi arkadaşıyla, yarım saatte düşünülen bir plan yaparak, 178 yolcuya sahip bir Rus uçağını kaçırarak, Ankara Esenboğa Havalimanı’na indirdi.

Söz konusu uçak kaçırma olayında rehinelere hiçbir zarar görmeksizin Rusya’ya teslim edilirken, Şamil Basayev ve arkadaşları da güvenli bir şekilde Türkiye’den ayrıldılar.

1992 yılındaki Gürcü-Abhaz savaşında Kuzey Kafkasya’nın akraba halklarından olan Abhazların safında gönüllü olarak savaştı. Buradan Karabağ’a geçen Şamil Basayev, burada da bir süre Azerilerle birlikte Ermeni zulmüne karşı savaştı. Çeçenistan’a dönerek burada Afganistan cihadına katıldı ve o dönemde eğitilmiş gençlerden müteşekkil bir silahlı güç kurdu. Çeçenistan’ın ilk devlet başkanı olan şehit Cevher Dudayev’in en önemli komutanları arasında yer aldı.

1994 yılına gelindiğinde Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, meseleleri siyasi yollarla halletmek isteyen Cahar Dudayev’e karşılık vermedi. Hatta Çeçenistan içinde muhalif gruplara destek vererek bir iç savaş çıkarmaya çalışmıştı. Birliklerin muhalifleri bastırması üzerine Ekim 1994’te Çeçenistan’a bir ültimatom veren Yeltsin, savaşan tarafların 48 saat içerisinde silahlarını bırakmasını, aksi takdirde Çeçenistan’da olağanüstü hâl ilan edilerek askeri operasyonlara başlanacağını açıkladı. Rus ve Çeçen temsilciler arasında görüşmeler devam ederken 11 Aralık 1994 sabahı, Rus birlikleri Çeçenistan’ın başkenti Grozni’yi işgale başladı. Boris Yeltsin işgal başlamadan önce Grozni’nin iki saat içinde alınacağını söylese de, işgalin seyri uzun sürecek bir savaşın sinyallerini çoktan vermişti.

Şamil Basayev, 1994 yılında tamamı kendi birliğinden olan savaşçılarla Afganistan'ın Host Vilayetine gitmiş, burada Afgan komutanlarla bir toplantı yaparak 5 gruba ayırdığı birliklere nisan ve mayıs aylarında ciddi bir askeri eğitim vermişti. Her türlü silahı bilen ve kullanabilen komutan, Çeçenistan’daki muhaliflerle olan çatışmaların haberini aldığında hemen Çeçenistan’a geri dönüş yaptı.

Birinci Çeçen-Rus savaşı sırasında Şamil Basayev ve Aslan Mashadov.

11 Aralık 1994 sabahı Rus Birliklerinin Grozni’ye girmesiyle başlayan Birinci Çeçen-Rus Savaşı sırasında oldukça trajik olaylar yaşanmış, savaşçı-sivil demeden Çeçenistan bombalanmış, sayıları oldukça az ve mühimmatları sınırlı olan Çeçenler’e yenilme ihtimali, Rus askerlerini iyice acımasızlaştırmıştı.

Savaşın devam ettiği 1995 yılının başında, Rus savaş uçakları Basayev’in, Vedeno'daki evini bombalayarak ailesinden 11 kişiyi katletti. Basayev, “Her şeyimi kaybettim ama asla kendimi kaybetmedim” diyerek mücadelesine kaldığı yerden devam etti. Rusya, bu tarihlerde Çeçenistan giriş ve çıkışlarını tamamen kapatarak, içeride olan hiçbir haberin dışarı çıkmamasına ve Çeçenistan’ın dünya gündeminden düşüp unutulmasına çalışıyordu. Basayev de savaşta oldukça zor durumda olmaları sebebiyle, ellerinde son koz olduğunu düşündükleri, Kremlin Sarayı’nı ele geçirme fikrini, Dudayev’in de talimatıyla birlikte uygulamaya soktu. Yaklaşık 65 Çeçen savaşçı, Çeçenistan’dan Moskova’ya doğru giden bir askeri kamyondaki tabutlara saklandı. Birçok kontrol noktasını atlatıp Budennovsk şehrine geldiklerinde paraları bitmiş ve yola çıktıkları Ruslar tarafından da öğrenilmişti. Rusların Çeçenistan’dan dönerken takip ettikleri güzergahı kullanılan savaşçılar, nereye gidecekleri Ruslar tarafından bilinmese de işlerini şansa bırakmadan planlarını değiştirmiş ve eylemlerini Budennovsk’ta yapmaya karar vermişlerdi. Bu sürede de Ruslar’a haber verenlerin, Çeçen savaşçıların içinden 2 muhbir olduğu öğrenildi.

Amaçları aslında Moskova’ya gitmek olan Çeçen savaşçılar, Budennovsk çatışması süresince Şamil Basayev’in talimatıyla yaralanan sivillere yardım etmiş ve onların hastaneye götürülmesiyle bizzat ilgilenmişti. Rus hastanesine götürülen yaralıları taşıyan kişilerle birlikte, bir de onların durumunu kontrol etmek için grup savaşçı gönderiliyordu. Bu durumun istihbaratını alan Rus birlikleri, hastanede Çeçenlerin de olması sebebiyle, hastaneye bir pusu kurdu ve baskın düzenledi. Basayev ve arkadaşları, kendilerini koruyabilmek için hastanedeki Rus sivilleri rehin aldı. Ancak olayda herhangi bir can kaybı yaşanmadı.

Şamil Basayev rehinelerin serbest bırakılmasının ardından basına açıklama yapıyor.

36 saat süren bu hastane eylem sırasında, paralı özel Rus "Alfa" ve "Omon" birlikleri, hastaneye dört defa operasyon düzenlemiş, fakat başarısız olmuştu.Basayev, Rusya Başbakanı Viktor Çernomirdin’le beş defa telefon görüşmesi yaparak sonunda bir anlaşmaya vardı. Anlaşmaya göre; Çeçenistan operasyonu durdurulacak ve Rus yönetimi Cahar Dudayev liderliğindeki milislerle görüşmelere oturacaktı. Ayrıca Basayev ve adamlarını götürmek üzere yedi otobüs, ölüleri içinse bir soğutmalı kamyon tahsis edilecekti. Buna karşılık rehineler serbest bırakıldı ve Çeçen askerler hastaneden çıkıp yol güzergâhlarını sık sık değiştirerek Çeçenistan’a dönüş yaptılar. Çeçen savaşçıların, anlatıldıkları gibi olmadığını gören bazı Rus rehineler, serbest bırakıldıktan sonra Çeçen askerleriyle birlikte savaşa katılmış ve Çeçenler’e destek vermişti.

Şamil Basayev gerçekleştirdikleri bu eylemi şu sözlerle anlatmıştı: “O gün 300 Rus askeri öldürdüm. Üç helikopter düşürdüm. Onlar bize saldırdıklarında ilk olarak hastaneleri, doğumevlerini ve petrol kuyularını vuruyorlardı. Biz zorunlu olduğumuz için hastaneye girdik. Onlar burada gelip yaşlıları çoluk-çocuğu öldürürlerken dünya neredeydi? Onlara niye terörist demediler? Bugün bana terörist demeleri umurumda değil. Benim ne yaptığımı Allah biliyor. Ben halkım için savaşıyorum. İnsanların ne düşündükleri umurumda değil.”

Budennovsk ve hastane baskını sonucunda 129 kişi hayatını kaybetmiş, 415 kişi de yaralanmıştı. Moskova’da, yaşanan bu eylem sonrası Rus kudreti sorgulanmış, Rusya’nın aslında rehineleri önemsemediği anlaşılmış ve bazı bakanlar bu yüzden istifa etmek zorunda kalmışlardı.

İşte Basayev'in Budenovsk baskını ile ilgili verdiği o röportaj...

Hayatı Ruslarla olan mücadelerle geçen Basayev’in ölümü de Ruslar’ın ne kadar korktuklarını gösterir mahiyettedir. 10 Temmuz 2006 tarihine gelindiğinde İnguşetya’da gizlenen Basayev, yine yaptığı bir plan için yolculuğa çıktı. Bu haber, öncesinden bir muhbir tarafından Rusya’ya bildirmiş ve bunun sonucunda aracına oldukça yüklü miktarda patlayıcı yerleştirilmişti. Araç, seyir halindeyken uzaktan kumanda patlatıldı ve paramparça edildi. Saldırıdan birkaç dakika sonra ise, ağır yaralanan Basayev, hayatını kaybetti.

Ne zaman öleceğimiz önemli değildir. Asıl önemli olan nasıl öleceğimizdir. Bize düşen şerefimizle ölmektir” sözünü sıklıkla tekrarlayan Şamil Basayev, tam da ölümü arzu ettiği gibi, bombalar sonucu vücudu parçalanarak öldürülmüştü. Basayev’in öldüğüne inanamayan Rus birlikleri, olaydan sonra parçalanmış bedenini hastaneye götürdü ve ölümünün doğrulanmasını istedi. Götürüldüğü hastanede parçalanmış cansız bedenine ağlayarak müdahale etmeye çalışan hemşirenin durumu, taraflı-tarafsız herkesi duygulandırmıştı.

Rusya, Basayev’in ölümünün ardından: “Şamil Selmanoviç Basayev isimli terörist, 15-17 Temmuz tarihleri arasında başkentimiz Moskova'da yapılacak olan G-8 zirvesini basacak ve dünya liderlerini esir alacaktı. Dün itibariyle büyük bir saldırıya imza atacak bu teröristi öldürdük. Artık Çeçen-Kafkas direnişi bitti” açıklamasını yaparak İkinci Çeçen Savaşı’dan Rusya’nın galibiyetle ayrıldığını tüm dünyaya duyurdu.

Ardından, Çeçenistan devlet başkanlığına, Ahmed Kadirov’un oğlu Ramzan Kadirov getirildi. Kadirov, 2007’den bu yana görevine devam etmektedir.

Çeçen cihadının efsanevi ismi olan Şamil Basayev’in bir söyleşisinde kullandığı “Nihai hedef Kudüs’tür” cümleleri dalga dalga bütün İslam coğrafyasına yayılmıştı. Hayatını Allah’ın rızası adına cihad için harcayan Basayev, bu uğurda gözünü budaktan sakınmadı.

Biyografiler Haberleri

Muslih bildiklerimizden Şeyho Duman ve mirası
"Afiye Sıddıki'ye yönelik Amerikan zulmü sürüyor"
İşgal rejimi Gazze kuzeyinde 20 günde 770 kişiyi katletti
Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu Başkanı Mehmet Doğan vefat etti
İşgalci İsrail’in kabusu Yahya Sinvar kimdir?