Mehmet Garip Tanyıldızı / Akşam
Özgür Özel kazanmadı, Kemal Kılıçdaroğlu kaybetti
Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim: CHP'nin bir liderlik sorunu vardı, hala var.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı olduktan sonra, başta estirilen Gandi rüzgarlarına rağmen, 13 yıllık bir başarısızlık öyküsüne imza attı.
Partiler arası mücadelede istikrarlı başarısızlık serüveninin aksine, parti içinde ayak oyunlarıyla bugünlere kadar koltuğunu korumayı başardı.
Bu başarıda, şüphesiz, oluşturduğu delege kliğinin ve çıkar gruplarını beslemesinin büyük etkisi vardı.
Ancak, son seçimde beklentiyi o kadar yükseltti ki, kaybettiğinde varlığı tamamen anlamsızlaştı.
Kendi seçmenine ve parti teşkilatlarına yaşattığı hayal kırıklığı düşünüldüğünde kurultayı ikinci tura taşıyabilmesi dahi büyük bir başarı sayılabilir.
Çünkü Kılıçdaroğlu'nun CHP kitlesini oyalamak için bile sunabileceği hiçbir vaadi kalmamıştı.
Bu konjonktürü ve Kılıçdaroğlu'nun Ekrem İmamoğlu'nu aldığı kıskacı değerlendiren Özgür Özel, krizi fırsata çevirdi.
CHP Genel Başkanlığına aday olan Özgür Özel, herhangi bir liderlik profili ve performansı sergilemeden partinin başına geçti.
Özgür Özel'in, liderlik duruşu ve ağırlığı taşımadığı genel kanaati CHP'liler tarafından da paylaşılıyordur.
Delegelere partinin ulusalcı kodlarına dönmekten başka bir şey vadetmeyen Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'nun miadı dolduğu için kurultayda ipi göğüsleyebildi.
Özel'in Kılıçdaroğlu'na yönelttiği en doğru eleştiri "gayrı ciddilik" konusundaki sözleriydi.
Çiftçilere "çarpıcı olsun diye" bedava traktör vadettiklerini söyleyen Özel, acaba Kılıçdaroğlu'ndan daha fazla ciddiye alınabilir mi?
Öte yandan, Özgür Özel'in genel başkan olduğu CHP içinde bilhassa Ekrem İmamoğlu ile bir yönetim krizi baş göstereceğini ve ittifaklarla ilgili sancılı bir süreç yaşanacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok.
Bütün bunlar, bir liderlik sorununa işaret ediyor.
Hülasa, CHP'nin bir liderlik sorunu vardı, hala var.
Ama CHP'nin esas sorunu bu değil...