Özgür İdlib'den Selamün Aleyküm

Adem Özköse, Diriliş Postası'nda İdlib'in son durumunu anlatan bir yazı kaleme aldı.

Haksöz Haber

Geçtiğimiz aylarda Fetih Ordusu tarafından feth edilen İdlib'i ziyaret eden Adem Özköse, şehrin birkaç günde bir Katil Esed Rejimi tarafından bombalanıp direnişçilerin şehirde bir düzen kurmasının engellenmeye çalışıldığını söylüyor.

Bütün engellemelere rağmen şehirde belli ölçüde bir düzenin sağlandığını ifade eden Özköse, Fetih Ordusu'na bağlı gruplarca şehir yönetiminin paylaşıldığını ve şehre "hürriyet" getirildiğini dile getiriyor.

Katil Esed Rejimi'nin Suriye halkına yaşattığı acıların büyüklüğünü vurgulayan Özköse, bu acıların Suriye halkının mücadele azmini arttırdığı, şehid olanların yerini şehid çocuklarının aldığı bilgisini veriyor.

Adem Özköse'nin Yazısı:

Adem Özköse / Diriliş Postası

Siz bu yazıyı okurken biz de muhtemelen İdlib’den çıkmış olacağız. Halep’te bir hafta geçirdikten sonra bu sefer de İdlib’e geçtik. Geçtiğimiz aylarda Fetih Ordusu tarafından filmlere konu olacak bir operasyonla ele geçirilen şehrin durumunu hem bir Suriye devrimi muhibbi hem de gazeteci olarak merak ediyordum. Şimdi İdlib’le ilgili izlenimlerimi sizlerle paylaşayım…

Suriye’nin kuzeybatısındaki komşumuz İdlib’de hayat bombalar altında devam ediyor. Halep kadar yoğun olmasa da şehir mutlaka birkaç günde bir savaş uçakları tarafından bombalanıyor. Özellikle hastane, okul, fırın, elektrik trafoları ve sivillerin yaşadıkları mahalleleri bombalayan Esed’e bağlı uçaklar direnişçilerin İdlib’de düzen kurmasını engellemeye çalışıyor. Çünkü direnişçiler İdlib’in yönetiminde başarılı olurlarsa bu direnişçilerin Suriye’nin diğer şehirlerini, hatta ülkeyi yönetebilecekleri anlamına gelecek. Bu yönüyle İdlib direnişçiler için pilot şehir olma özelliği taşıyor.

Direniş gruplarının tek bir çatı altında toplanarak oluşturdukları Fetih Ordusu ile birlikte İdlib’e hürriyet gelmiş. İnsanlar eski korkularından kurtulmuşlar. Sokakta sohbet ettiğim İdlibliler bırakın Esed’i yerden yere vurmayı direnişçileri bile rahatça eleştirebiliyorlar. Suriye halkı artık itiraz etme, yanlışlara karşı gelme kültürü kazanıyor. Bu durum Suriye’nin geleceği için umut verici.

Fetih Ordusu şehre girdikten sonra şehrin yönetimi direniş grupları arasında paylaşılmış. Örneğin bir grup şehrin güvenliğini sağlamakla görevlendirilirken diğer grup yönetimle, bir başka grup da halka hizmetle görevlendirilmiş. İdlib’in fethinden sonra şehrin yönetim heyetinde yer almaya başlayan Ahrar’uş Şam’ın Komutanlarından Ebu Zehra Şamiy yönetim tecrübesinin direnişçiler için yeni bir tecrübe olduğunu; fakat bunu en iyi şekilde başarmak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Öncelikli hedeflerinin Baas yönetimi ile birlikte hürriyetini kaybeden halka onurlu ve özgür bir yaşam sunmak olduğunu belirten Şamiy sözlerine şöyle davam etti: “Esed yönetimi İdlib’in idaresi konusunda başarısız olmamız için elinden geleni yapıyor. Halka hizmet vereceğimiz bütün kurumlar bombalanıyor. Fakat Esed bizim şehirlerimizi ne kadar bombalarsa bombalasın biz yeniden inşa edeceğiz ve Suriye halkına hizmetten geri durmayacağız.”

İdlib’de de insanlar Suriye’nin diğer şehirlerinde olduğu gibi artık bombaların altında yaşamaya alışmışlar. Devrim süreci uzadığı için halkta genel olarak yorulma emareleri görülmeye başlasa da kimse geri adım atmayı düşünmüyor. Çünkü Esed’in Suriye halkına yaşattığı acıların büyüklüğü Suriyelilere direnme ve mücadele etme azmi veriyor.

Tıpkı Halep’te olduğu gibi İdlib’de de cephe hattını ziyaret ettim. Cephede nöbet tutan mücahitlerin yaşlarının oldukça küçük olması dikkatimi çekti. Bunun sebebini sorunca bu genç mücahitlerin çoğunun şehit çocuğu olduğunu öğrendim. Esed Suriye halkının üzerine ne kadar çok bomba yağdırırsa yağdırsın, ne kadar çok mücahidi öldürürse öldürsün direnişçilerin safları boş kalmıyor. Suriye’de artık bir nesil cihadın, mücadelenin içinde büyüyor.

Suriye devriminin başarılı olması için acilen İdilib’i alan Fetih Ordusu’nun diğer şehirlerde de kurulması gerekiyor. Konuştuğumuz mücahit komutanlar bu yönde çalışmalar olduğunu, tıpkı İdlib’deki gibi Suriye’nin diğer şehirlerinde de direnişçilerin Fetih Ordusu’nun çatısı altında Esed’e bağlı askerleri şehirlerin merkezlerinden çıkarmak için hazırlık yaptıklarını söylediler.

Bir zamanlar Hamit Coşkun’la birlikte ellerimiz kelepçeli bir şekilde sokaklarından geçtiğimiz İdlib’i bu sefer mücahidlerin şehre girmesiyle birlikte oluşan güvenin gölgesinde gezmek beni son derece mutlu etti. Rabbim cihat ve zafer ayı olan Ramazan’ı Fetih Ordusu’nun yeni zaferleriyle bereketlendirsin. Tıpkı İdlib’in fethini gördüğümüz gibi Ümmeti Muhammed’e en yakın zamanda Halep, Humus ve Şam-ı Şerif’in fethini de görmeyi nasip etsin…

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?