HAKSÖZ HABER
Almanya'da ‘Filistin ile dayanışma’ amacıyla yapılan gösteri, miting ve yürüyüşlere karşı hükümet ve medya öncülüğünde süren karalama kampanyaları meyvelerini vermeye başladı. Filistin’e yönelik bir dayanışma gösterisiyle ilgili ilk duruşma Çarşamba günü Duisburg bölge mahkemesinde görüldü ve bir eylemci belirli sloganların atılması Almanya Ceza Kanunu'nun 140. Maddesi uyarınca ‘suça teşvik ve suça göz yumma’ iddiasıyla yargılandı.
7 Ekim olaylarından hemen iki gün sonra Duisburg’da bir eyleme katılan Leon Wystrychowski "Duisburg'dan Gazze'ye Haydi İntifada" ve "Nehirden denize Filistin özgür olacak" sloganlarını attırdı. Eyleme katılan 70 civarında katılımcı tarafından sloganlar tekrarlanmıştı. Mahkeme geçtiğimiz hafta duruşmayı sonlandırdı ve sanığa 900 Avro ceza verdi. Duruşmanın ardından Leon Wystrychowski temyize gideceğini açıkladı.
Duruşma başlamadan bir saat önce yaklaşık 40 kişi bir dayanışma mitingi düzenledi. Duruşmanın başlaması planlanan duruşma salonunun çok küçük olması nedeniyle ertelendikten sonra ikinci salonda iddianamenin okunmasının ardından duruşmada 29 yaşındaki sanık Leon Wystrychowski "İntifada" teriminin anlamını ve "Nehirden denize Filistin özgür olacak" sloganının mahiyetini anlattı. Ayrıca, İsrail'in onlarca yıldır Filistin'i işgal etmesi çerçevesinde tarihsel bağlamı içinde yaşananları izah etti.
"İntifada" teriminin yalnızca "halk ayaklanması" olarak değil, aynı zamanda "bilinçlenme" veya "bir şeyleri silkeleme" olarak da tercüme edilebilirliğine değinen Leon Wystrychowski “Nehirden denize” sloganının ise, Federal İçişleri Bakanlığı'nın Kasım 2023'teki yasaklama kararında iddia ettiği gibi hiçbir şekilde Hamas tarafından icat edilmediğini veya özel olarak kullanılmadığını aktardı. Aslında tüm Filistinli örgütlerin bu ifadeyi kullandığını da dile getirdi.
Leon Wystrychowski, Duisburg’da “Filistin halkıyla dayanışma” çağrısı yaptığını doğruladı. Savunmasında aynı zamanda “askeri olanlar da dahil olmak üzere her türlü direniş meşrudur” dedi. Leon Wystrychowski, Hamas'ın 7 Ekim'deki eylemlerini, Hamas'ın yanı sıra laik-milliyetçi ve sol örgütlerin de katıldığı geniş çaplı bir "askeri operasyon" olarak nitelendirdi.
Avukatın sunduğu savunmada da Ukrayna savaşına dikkat çekildi ve hukuka yansıyan söylem daralmasına değinildi. Mahkeme salonundaki herkesin müvekkilinin değerlendirmesine katılmasının beklenmediğini ancak "bu görüşün ya da ifadenin suç sayılamayacağını“ ifade edildi. Savunma makamı, delil talebiyle, "Nehirden denize kadar Filistin özgür olacak" sloganının yalnızca Hamas'a atfedilemeyeceğinin bilirkişinin devreye sokulmasıyla ortaya konulmasını istedi. Savcılık ve mahkeme başkanı ise bunu gereksiz bularak reddetti.
Hakim, sloganların suç sayılmaması gerektiğini ancak 7 Ekim'de İsrail'de yaşanan " adam öldürme" olayının bağlamının net olduğunu söyleyerek kararını gerekçelendirdi ve sanığa 900 Avro para cezasına hükmetti.
Kapanış konuşmasında Wystrychowski federal hükümeti İsrail'e silah tedarikini durdurmaya çağıran 600 federal çalışanın açık mektubunu da dile getirdi. Sanık sözlerini şu sözlerle noktaladı: "Federal hükümet haklı olarak yargılanıyor ama beni haksız olarak yargılıyorsunuz.”