Özgür-Der'den Roboski İçin Takipsizlik Kararına Tepki

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, askeri mahkemede görülen Roboski davasına verilen takipsizlik kararına tepki gösterdi.

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, askeri mahkemede görülen Roboski davasına verilen takipsizlik kararına tepki gösterdi. Şube Başkanı Murat Koç tarafından yazılı olarak yapılan açılamada, “Roboski Katliamına İlişkin Askeri Mahkemenin “Kusursuz” Aklamasını Tanımıyoruz!” denildi.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Roboski Katliamına İlişkin Askeri Mahkeme’nin “Kusursuz” Aklamasını Tanımıyoruz!

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait F16 savaş uçakları Şırnak'ın Uludere (Qilaban) ilçesine bağlı Roboski (Ortasu) köylülerini bombalamasının ardından yaşanan can pazarında çoğu çocuk 34 sivilin katledildiği dava sonuçlandı. İçinde birçok şaibeyi barındıran bu katliamın dosyası bir dizi hukuk skandalının ardından son olarak askeri savcılığa devredilmişti. Genelkurmay Askeri Savcılığı kararını açıkladı. Örneğine ancak Türkiye gibi ülkelerin “hukuk” ve “adalet” sisteminde rastlanılabilecek bir şekilde dosyanın kendilerine devredilmesini değerlendiren askeri savcılık malumu ilan etti. Kendini soruşturan Genelkurmay askeri savcılığı, “Uludere soruşturması”nın bittiğini ve takipsizlik kararı verildiğini açıkladı.

Üçüncü yılına girilen, başta aileler olmak üzere olayın başından beri takipçisi olan vicdanlı insanların her ne kadar her geçen gün hayal kırıklıkları artsa da adalet umutlarını yitirmedikleri, adaletin tesis edileceğini umdukları Roboski katliamı davası hakkında takipsizlik kararı verilerek Türkiye’deki hukuk skandalı silsilesine yeni bir halka daha eklenmiş oldu.

Dosyanın bombalamaya bizzat katılan Genelkurmay’a bağlı Askeri Savcılığa devredilmesi ve verilen kararın kendisi kadar içeriği de oldukça düşündürücüdür. Kararda Türk jetlerinin bombalamasıyla 34 sivilin hayatını kaybettiği operasyon hakkında Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e bilgi verildiği, haritaları konutunda inceleyen Özel’in operasyona evinden onay verdiği itirafı da yer alıyor. Buna rağmen soruşturmada şüpheli askerler İlhan Bölük, Yıldırım Güvenç, Aygün Eker, Halil Erkek ve Ali Rıza Kuğu hakkında kovuşturmaya bile yer olmadığına karar verilmesi, Roboski katliamıyla beraber hukukun da katledilmesi anlamına geliyor.

Son günlerde birçok önemli davada sivil yargının aldığı kararların hukuksuzluğunun tartışıldığı bir sırada, Roboski davasına ilişkin bombalama emrini veren Genelkurmay Başkanlığına bağlı Askeri Savcılıktan adil, hukukla bağdaşır bir kararın çıkmasını beklemenin de saflık olduğu bir kez daha anlaşılmaktadır. Karar sivil ve askeri yargının kokuşmuşluğunu ortaya koymakla kalmamış, buradaki vesayetten adalet beklemenin de anlamlı olmadığını bir kez daha göstermiştir. Bu kararla Roboski katliamının üstü elbirliğiyle örtülmüştür. Arkasında siyasi bir irade olmayan Roboski davası, adaleti değil devleti esas alan, hukuku değil elinde silahı-gücü olanı merkeze alanların insaf(sızlığ)ına bırakılmış, yargı da gereğini yapmıştır. 

Üç yıldır adalet arayışında olan, çalınmadık kapı bırakmayan, çocuklarını katledenlerin ortaya çıkarılmasını bekleyen ve bu hak arayışı nedeniyle defalarca haksızlığa uğratılan ailelere verilen bu cevap utanç vericidir. Dahası karar, eğer iradeleri dışında verilmişse hükümete ve “Uludere Ankara’nın derin dehlizlerinde kaybolmayacak” diyen Başbakan Erdoğan’a da darbedir. Son günlerde kendilerine yönelik “yargı darbesi”nden dem vuranlar görmek istemese de asıl “yargı darbesi” bu ve benzeri davalar değil midir? Gerçekte bu darbe bugün değil de dosya askeri savcılığa devredildiğinde yapılmamış mıdır? Ve eğer hükümet bunu kendilerine yönelik bir yargı darbesi olarak okumayacaksa; bu durumda bu kararın destekçisi ve suç ortağı olmuş olmuyor mu?

Özgür-Der olarak, katledilen 34 insanla beraber insanlığın, adaletin, hukukun bir kez daha katledildiği Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın kararını kınıyoruz. 34 ailenin ocağına iki yılın ardından tekrar ateş düşüren bu kararı tanımıyor; adalet yerini bulana kadar acılı ailelerin yanında olacağımızı belirtiyor; olayın takipçisi olacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. İster sivil isterse askeri yargı kararlarıyla olsun, adalet yerini bulmadan Roboski katliamı dosyasının kapatılmasına kimsenin gücü yetmeyecektir. Katliamın üstünün örtülmek istenmesi, kanlı elleri sıkanların ellerinin kana bulaşması ve katliamın suç ortakları kılması dışında bir işe yaramayacaktır. Dolayısıyla, yargının son dönemde aldığı hukuksuz kararlara açık tepki gösteren hükümeti hiç olmazsa bu defa bu hukuksuz karara karşı açık tavır almaya davet ediyoruz ve adaletin yerini bulması için verdiği sözü tutmaya çağırıyoruz.

Murat KOÇ
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı

 

Basın Açıklaması Haberleri

Devrik Esed yönetimi hakkında İstanbul'da suç duyurusunda bulunuldu
İmam Buhari Vakfı: Halep'in fethi mübarek olsun!
53 STK'dan ortak proje: Kriz bölgeleri için tek havuz oluşturulacak
"İşgalci İsrail’in spor takımları turnuvalardan men edilsin!"
Türkiye’nin göç raporu yayınlandı