Özgür-Derden CHPye Akreditasyon Tavsiyesi!

Vakit muhabiri Hüseyin Kulaoğlu'nun CHP Belediye Başkan Adayı Kılıçdaroğlu'na sorduğu sorular nedeniyle zorla salondan çıkarılması hakkında bir açıklama yapan Özgür-Der, CHP'ye Genelkurmay'ın akreditasyon uygulamasını tavsiye etti.

Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamanın tam metni:

CHP'YE ÖNERİYORUZ:

TUTARSIZLIKLARINIZIN FAŞ OLMASINI ENGELLEMEK İÇİN

GENELKURMAY'I ÖRNEK ALIP SİZ DE AKREDİTASYON UYGULAMASI BAŞLATABİLİRSİNİZ!

28 Şubat 2009

Türkiye'de tekrar edile edile içi boşaltılan, anlamsızlaştırılan kavramlardan biri de basın özgürlüğü kavramı. Bu lafı herkes çok seviyor ama işine gelmeyen yayın yapan, sorular soran, eleştiren basını da kimse basın kategorisinde algılamıyor, bilakis susturulması, bastırılması gereken düşman gibi görüyor. Bu tutumun tipik bir örneğini dün Vakit Gazetesi muhabirinin CHP İstanbul Belediye Başkanı adayına sorduğu sorular üzerine maruz kaldığı muamele vesilesiyle bir kere daha gördük.

CHP adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na sorduğu sorudan dolayı Vakit Gazetesi muhabiri Hüseyin Kulaoğlu'nun maruz kaldığı zorbalık CHP zihniyetinin eleştiriye tahammülsüzlüğünün açık bir göstergesidir. Kılıçdaroğlu'nun ikametgâhı ile ilgili olarak elindeki belgelere dayanarak sorular soran Kulaoğlu, önce Vakit'e yönelik suçlamalarla karşılaşmış ve susturulmak istenmiş, ardından da Kılıçdaroğlu'nun fahri bodyguardlarınca zorla salondan dışarı çıkarılmıştır. 

İstanbul'a başkan adayı olan bir zatın kendisine sorulan bir soruya açık yüreklilikle cevap vermek yerine sergilediği bu tutum ortada 2 temel sorun bulunduğunu gösterir. Ya verecek cevabı yoktur, ki bu durumda seçmen daha işin başında aldatılmaktadır. Ya da Vakit gazetesi boykot edilmeye çalışılmaktadır, ki bu da tipik bir ayrımcılıktır.

Görünen ki, Genelkurmay'ın bütünüyle keyfi bir tutumla sürdürdüğü medya kuruluşlarına karşı akreditasyon ayrımcılığı bulaşıcı bir virüs gibi yayılmaktadır. Hükümetin de zaman zaman başvurduğu bu yöntem artık kesin biçimde terk edilmesi gereken bir saçmalıktır.   

Burada çarpıcı bir durum ortaya çıkmaktadır: CHP Genel Başkanı günlerdir ekranlarda, meydanlarda vergi kaçırmak suçundan para cezasına çarptırılan bir medya patronunun gönüllü avukatlığını sürdürmektedir. Bir tarafta medya patronlarının siyaset ve toplum üzerinde oluşturduğu tahakkümü, baskıyı basın özgürlüğünden dem vurarak savunmak; öte yanda rahatsız olunan sorular sorduğu için muhabir linç etmeye kalkışmak! Bu manzaranın CHP'ye çok yakıştığını hatırlatıyor; Vakit söz konusu olduğunda basın özgürlüğünü unutan basın meslek örgütlerini kınıyoruz!

Hülya Şekerci

Özgür-Der Genel Başkanı

Basın Açıklaması Haberleri

İmam Buhari Vakfı: Halep'in fethi mübarek olsun!
53 STK'dan ortak proje: Kriz bölgeleri için tek havuz oluşturulacak
"İşgalci İsrail’in spor takımları turnuvalardan men edilsin!"
Türkiye’nin göç raporu yayınlandı
“Çocuk katliamlarına, ayrımcılık ve şiddetine dur de!”