Özgür-Der Kasım 2010 Hak İhlalleri Raporu

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi İnsan Hakları Komisyonu Kasım ayı Hak İhlalleri raporunu yayınladı. Bilanço ve değerlendirme olarak iki dosya şeklinde sunulan raporu ilginize sunuyoruz...

KASIM 2010 İNSAN HAKLARI DEĞERLENDİRMESİ

Kürtçeye "Bilinmeyen Dil" Denmesi, Faşizmdir!

Diyarbakır'da 18 Ekim'de başlayan KCK ana davasında sanıkların Kürtçe savunma talebinde bulunmalarının ardından mahkemenin Kürtçe savunma taleplerini reddetmesi bir skandal niteliğindeydi. Savunma hakkının ihlali şeklinde yorumlanabilecek bu durum, geçtiğimiz ay üst mahkemenin de Kürtçe savunmanın engellenmesini onaylaması sonucu bir hukuk katliamına dönüştü. Temel bir insan hakkı olan savunma hakkının engellenmesi yetmezmiş gibi mahkeme heyetinin yargılama esnasında sanıkların Kürtçe konuşmalarını "sanık bilinmeyen bir dille konuştu" biçiminde kayda geçirmeleri ise inkârcı devlet anlayışın başta yargı olmak üzere sistemin tüm bürokratik kademelerine sinmişliğini açıkça ortaya koymaktadır.

Kürt sorunu, Kürt kimliğinin kurucular ve egemenler tarafından sistematik inkârının ve bu doğrultuda uygulanan asimilasyon politikalarının bir sonucudur. Sorunun en önemli kısmı ise Kürtçenin yasaklanması ve yok sayılmasıdır. Bu yasak, gerek açık biçimde gerekse gizil-örtük bir tarzda da olsa neredeyse bir asırdır sürmekte. Sorunun kalıcı biçimde çözülmesi için Kürtçenin önündeki bütün engeller kaldırılmalıyken ve ayrımcı politikalardan vazgeçilmeliyken, bir mahkemenin, milyonlarca insanın kullandığı bir dili "bilinmeyen bir dil" diye nitelemeye kalkması açıkça faşizmdir.

Tüm raporlarımızda ve açıklamalarımızda da belirttiğimiz üzere, Kürt sorunu ancak, anadille eğitim imkânları sağlanıp, anadilin resmi alan dâhil tüm alanlarda özgürce kullanılmasının önündeki engeller kaldırıldığı zaman çözüm yoluna girer. Sistem Kürtlerin dil-kültür-kimlik taleplerini yargılamak ve yaftalamak yerine, inkâr siyasetini terk edip Kürtlerin yıllardır gasp edilmiş haklarını vermek mecburiyetindedir. Aksi takdirde ne Kürt sorununun çözümünden bahsedilebilir ne de bu sorun temelinde gelişen kirli savaş son bulur.

Başörtüsüne Özgürlük Talebi, Pazarlığa Tabi Değildir!

Yasakçı zihniyetin yıllardır uyguladığı başörtüsü yasağı, YÖK'ün yayımladığı bir kararla bazı üniversitelerde fiili olarak son bulurken kimi üniversitelerde ise tüm yakıcılığıyla devam etmektedir. Bu başıboşluk ve idari keyfilik nedeniyle öğrenciler, bazı üniversitelerde üniversite yönetimlerinin ve hocaların baskılarına maruz bırakılmaktadır. Yasağın keyfiliğini açıkça ortaya koyan bu karmaşık ve keyfi durumun son bulması için başörtüsünün, yalnızca üniversitelerde değil yaşamın tüm alanlarında özgürce yer edebilmesine yönelik gerekli yasal değişikliklerin yapılması gerekmektedir.

Nitekim üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kısmi olarak kaldırılmasıyla yetinilmesini belirtenler, ilköğretime başörtüsüyle gitmek isteyen öğrencilere yönelik saldırgan ve despotça bir yaklaşım ortaya koymuşlardı. Sağcı-muhafazakar medya kesimleri başta olmak üzere neredeyse tüm medyada bu özgürlük talebi provokasyon olarak yaftalanmış, hükümet temsilcileri ise sorunu görmezlikten gelip mağdurları aşağılama siyasetine başvurarak medyadan aşağı kalmayan bir üslubu tercih etmişlerdi. Hatta Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, konumunu tekzip eder bir tarzda devletin çocukları ailelerinden alabileceği tehdidini savurmuştu.

Kasım ayında bu mezkur kadroya Cumhurbaşkanının eşi de dâhil oldu. Kendisi de başörtüsü yasağı nedeniyle mağdur olan Hayrunnisa Gül, "Bu konuda yaşanan bir cehalet varsa ortadan kaldıracağız. İlkokul öğrencisinin kendi isteğiyle başörtüsü takması söz konusu olamaz" diyerek, yasağı yasakçılardan daha çok savunma hastalığına yakalandığını göstermiş oldu. Öncelikle, ilköğretim öğrencisinin kendi isteğiyle başörtüsü takıp takmadığını yargılamaya çalışmak hiç kimsenin haddi değildir. Ebeveynlerin çocuklarını istedikleri gibi yetiştirme hakkı bulunmaktadır ve bu en temel insani haklardandır. Hayrunnisa Gül'ün "söz konusu olamaz" diyerek kestirip atması, iktidar despotizminin klişeleşmiş bir varyasyonundan öte anlam ifade etmez. Üstelik bir özgürlüğü talep etmeyi ve buna yönelik bir çaba içinde olmayı "cehalet" olarak tanımlamak düpedüz hakarettir.

Ama buradaki asıl çelişki Hayrunnisa Gül'ün "devlet kibri"ni yansıtan çatışmacı ve tepeden bakan bir usulü benimsemiş olmasıdır. Sistem tarafından mağdur edilmiş birinin böyle bir tutumu tercih etmesi acınılası bir durumdur. Zalimlerin yanında saf tutarak izzetli olunamayacağı, aksine böyle davranarak utanç verici bir durumun içine girildiği unutulmamalıdır. Şunu herkes bilmeli ki; başörtüsü kimsenin rızasına, lütfüne, insafına kalmış bir özgürlük konusu değildir. "Verilenle yetinilmesini" dikte edenler, toplumu topyekûn bir ulus potası içinde "eğitmeyi" arzulayanlar, özgürlüklerin asla pazarlığa tabi olunmayacağını bilmelidirler.

Milli Güvenlik Dersleri Kaldırılmalıdır!

Militer eğitim anlayışının bir ürünü olan Milli Güvenlik dersleri, militarizmin tahakkümünün gençlere aşılanmasını amaçlayan yönüyle zaten başlı başına bir sorunken, durumdan vazife çıkaran asker öğretmenlerin bu dersler vesilesiyle öğrencileri, diğer öğretmenleri ve okul yöneticilerini fişlemeleri, bu ders ile nelerin amaçlandığını açıkça ortaya koymaktadır. Bilinen bu kirliliklerin dışında son olarak geçtiğimiz ay askeri casusluk ve şantaj çetesi soruşturması kapsamında kamuoyuyla paylaşılan bilgilere bakıldığında, bu dersin yol açtığı insanlık suçlarına yenilerinin eklendiğini görmekteyiz. Basına yansıdığı kadarıyla,  Milli Güvenlik dersine giren bazı liselilerin asker öğretmenler tarafından şantaj amaçlı tuzağa düşürüldüğü, derslerine girilen kız öğrenciler ile gayrı meşru ilişkiye girildiği, fotoğraflarının ve görüntülerinin kaydedildiği iddia edilmektedir ve bu iddialar somut kanıtlara dayanmaktadır.

Bu topraklarda, militarist ideolojinin yol açtığı asırlık insanlık suçlarının koca bir tarihi, acı tecrübelerle yazılmıştır. İnsana ve tüm değerlere düşmanlık üzerinden palazlanan bu aşağılık zihniyet devam ettikçe; toplumsal ifsad ve kokuşmuşluk, katliamlar ve kirli savaşlar, inançlara karşı hoyratça saldırılar, darbe ve kaos planları gibi kirliliklerin son bulması mümkün değildir. Kurucu Kemalist ideolojinin en önemli yaşam kaynağı militarizmdir. Militarist zihniyetin, Kemalist Türk Ulusunu inşa etmek için başvurmayacağı yöntem yoktur. Bu durumun bilincinde olunmalı ve Kemalist sistemle hesaplaşmanın en önemli yolunun militarizme karşı güçlü bir muhalefet ve mücadele hattını inşa etmekten geçtiği bilinmelidir.

Son tahlilde, Milli Güvenlik Bilgisi Dersi adıyla bilinen, içeriği çoğunlukla ulusal kirliliklerle dolu olan; üniformalı asker öğretmenlerce gençlere militarizm mikrobunun aşılanmasına ve belirlenen idealler uğruna her türlü insanlık suçunun işlenmesinin mubah olarak görülmesi gerektiğinin telkin edilmesine; bununla birlikte yukarda belirttiğimiz yığınla ihlalin yaşanmasına olanak sağlayan bu dersin derhal kaldırılması gerekmektedir.

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi İnsan Hakları Komisyonu

 

KASIM 2010 HAK İHLALLERİ BİLANÇOSU

 

YAŞAM HAKKI

 

Karabük'te Rasgele Ateş Sonucu Ölüm

Karabük'ün Safranbolu İlçesi'nde 4 Kasım 2010'da evinin önünde oyun oynayan Edanur Avcı (4), bir kurşunun kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi. Edanur Avcı'nın ölümüne neden olan kurşunun, 125. Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığı'nda yapılan atış eğitimi sırasında askerlerin silahından çıktığı iddia edildi. (Radikal - 4 Kasım)

 

Öldüren İhmal

Mardin'in Midyat ilçesine bağlı Barıştepe köyünde İl Özel İdaresi tarafından açılan ve uyarı levhası taşımayan kanalizasyon çukurunda tandır toprağı çıkarmak isteyen 6 kişi can verdi. (Zaman - 6 Kasım)

 

Su Birikintisinde Ölüm

Diyarbakır-Elazığ karayolunun Üçkuyular mevkisinde yağmur sularının oluşturduğu su birikintisine giren 4 çocuktan 2'si boğularak can verdi.Göletin 10 yıl önce yapılan bir hafriyat çalışması sonrası oluştuğu iddalar arasında (islahhaber.com - 10 Kasım)

 

Polis Kurşunu Yine Öldürdü 

İzmir'in Eşrefpaşa semti Yeşillik Caddesi'nde oturan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli A.K.G.'yi ziyarete gelen Çiğdem Ş. (20), polis memurunun silahından çıktığı bildirilen mermiyle başından vurularak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.( Evrensel -17 Kasım)

 

Vurun Öyleyse Dedim Vurdular

Mersin'de 16 ağustosta polisin "terörist" diyerek kovaladığı yedi yaşındaki oğlunu korumak isterken plastik mermiyle alnından vurulan Nezir Borak, uzun bir mücadelenin ardından yaşam savaşını kazandı. Hafıza kaybı yaşayan ve yürüme güçlüğü çeken Borak, o korkunç olayı "Oğlumu yakalayan polise onu almanız için beni öldürmeniz gerekir dedim. O zaman 'seni de öldürürüz' dedi ve silahını çekip alnımdan vurdu" diye anlattı.(islahhaber.com - 21 Kasım)

 

Askerin Vurduğu Çocuk Komada

Şırnak ile Cizre arasında bulunan İkizce Köyü'ndeki İkizce Jandarma Taburu'na dışarıdan bir şeyler alması için çağrılan 12 yaşındaki Ahmet Acar bir askerin tüfeğinden "kazayla" çıkan bir kurşunla vurularak ağır yaralandı.(islahhaber.com - 22 Kasım)

 

CEZAEVLERİ

 

'Anlaşılmıyor' Diye Azadiya Welat Cezaevine Alınmıyor

Hak ihlalleri ile sık sık gündeme gelen Kırıklar 2 No'lu F Tipi yine ihlallerle gündemde. Avukat Mizgin Irgat, Azadiya Welat gazetesinin içeriği anlaşılmadığı gerekçesi ile cezaevine alınmadığını, tutuklulara sabah sayımlarında da fiziki müdahalede bulunulduğunu belirtti.(ANF - 1 Kasım)

 

Rize L Tipi'nde Hükümlüye Dayak!

Rize L Tipi Kapalı Cezaevi'nde hükümlü bulunan ağabeyi Sani Bahadır'ın gardiyanlar tarafından dövüldüğünü açıklayan Sait Bahadır İHD İzmir Şubesi'ne başvuruda bulundu. İHD İzmir Şubesi'nde basın toplantısı düzenleyen Sait Bahadır, PKK davasından 36 yıl hapis cezası alan ağabeyi Sani Bahadır'ın 8 ay önce götürüldüğü Rize L Tipi Cezaevi'nde haklarını talep ettiği için gardiyanlar tarafından dövüldüğünü söyledi.(ANF - 2 Kasım)

 

Maltepe Cezaevi'nde Süresiz Açlık Grevi

Maltepe Çocuk Cezaevi'nde bulunan 4 genç, süresiz açlık grevine başladı. Gençler, 18 yaşına girdikleri için hücrede tutulmalarını protesto ediyor. Terörle Mücadele Kanunu'nda (TMK) yapılan değişikliğe rağmen tahliye edilmeyen ve 18 yaşına cezaevinde giren Çetin Taş, Welat Bulut, Mahfuz Yaman ve Fesih Elçeoğlu artık çocuk olmadıkları gerekçesiyle hücreye konuldu. Bu durumu protesto eden gençler, süresiz açlık grevine başladı.(ANF - 4 Kasım)

 

Hapis İçinde Hapis

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, hasta tutuklu Hediye Aksoy'un serbest bırakılmasını istedi. Gözleri görmediği halde cezaevinde tutulan ve vücudunun yüzde 85'i engelli olan Aksoy için Galatasaray Lisesi'nde Taksim'e yürüyen platform üyeleri, gözlerini siyah bantlarla kapattılar.( Evrensel - 4 Kasım) 

 

Kadın Tutsaklara 'Hücre' Ve 'Sürgün' Baskısı

Ankara Kapalı Kadın Cezaevi'nden Kırşehir Cezaevi'ne sürgün edilen Deniz Tepeli, her iki cezaevinde de baskıların had safhaya ulaştığını ve kendisinin de aylardır tek kişilik bir hücre de keyfi bir şekilde tutulduğunu aktararak, duyarlılık çağrısında bulundu.(ANF - 6 Kasım)

 

Adli Tıp'tan Ölüme Mahkûm Eden Karar!

Hasta tutsaklarla ilgili aldığı kararlarla ölümlere davetiye çıkaran İstanbul Adli Tıp Kurumu yine ölüme yol açacak bir karar aldı. Kurum, Ankara Numune Hastanesi'nin kanser hastası tutuklu Abdulsamet Çelik'in tedavisinin yapılabilmesi için cezasının 6 ay süreyle ertelenmesi yönünde hazırladığı raporu reddederek, Çelik'in  infazı durdurulacak kadar hasta olmadığına karar verdi. (islahhaber.com - 6 Kasım)

 

Valiye Gözlük, Müdüre Çekpas!

Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek, F tipi cezaevindeki tutuklu için yazılan gözlük raporunu yanlış okuyarak, doktor hakkında soruşturma izni vermedi. Aynı cezaevinde, tutukluların televizyon sehpasının ayaklarını çekpas sopasıyla yükseltmeleri de sakıncalı bulundu, hücreye "çekpas" operasyonu düzenlendi.(ANF - 9 Kasım)

 

Kandıra F Tipi Cezaevi'nde Baskı

Kandıra (Kocaeli) F Tipi Cezaevi'nde kalan Barış İnan'ın yazdığı mektupta, mahkûmların sevk edildikleri hastanede tedavileri sırasında kelepçelerinin açılmadığını, bu nedenle 12 Ekim 2010'da ameliyat olması gereken Sadık Kan'ın, uygulamayı reddetmesi nedeniyle ameliyatının gerçekleşmediğini anlattı.(Evrensel -10 Kasım)

 

Tutukluların Sağlığıyla Oynanıyor

Bolu F Tipi Cezaevinde hükümlü olan Resul Kocatürk, bulundukları cezaevinde tedavi haklarının engellendiğini belirtti. Kocatürk, küçük bir müdahaleyle önlenebilecek sağlık sorunlarının dahi tedavi edilmediği için kronik bir boyut kazandığına vurgu yaptı. Kocatürk, yazdığı mektupta tedavi haklarının engellendiğini kaydetti.(Evrensel -10 Kasım)

 

Osmaniye Cezaevi'ndeki Tutsaklar Heyet İstiyor

Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevinde kalan tutsaklardan Mehmet Akar, bir mektup kaleme alarak cezaevinde yaşadıklarını anlattı. Cezaevinde tek sıra yürüme uygulaması dayatıldığını aktaran Akar, bir heyetin inceleme yapması için cezaevini ziyaret etmesini istedi.(ANF - 11 Kasım)

 

Bergama Cezaevi'nde Kadın Tutsaklara 'Kürtçe' Cezası

İzmir Bergama M Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan kadın tutsaklar 'Kürtçe konuştukları' gerekçesi ile kapalı görüş cezasına çarptırıldı.(ANF - 12 Kasım)

 

Demirel F Tipi'nde İşkence İçin Özel Tim Kurdu

M. Reşit Tura isimli tutuklu kaleme aldığı bir mektupla Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde yaşanan hak ihlallerini yazdı. Tura, mektubunda cezaevi müdürü Osman Demirel'in özel tim kurarak tutuklulara zulüm yaptığını söyledi.(ANF - 12 Kasım)

 

Kürtçe Savunma Yapmak İsteyen Tutuklular Darp Edildi

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nden yeni tahliye olan Yusuf Dağ, Kürtçe şarkı söylediği için cezaevi idaresi tarafından disiplin cezası aldığını belirterek, tutuklu kaldığı 10 ay boyunca ailesiyle ne görüşebildiğini ne de iletişim kurabildiğini söyledi. Cezaevinde uygulanan keyfi uygulamalara karşı suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Dağ, savcılıkta Kürtçe savunma yapmak istedikleri için cezaevine dönüşte ring aracında askerler tarafından darp edildiklerini belirtti.(ANF - 17 Kasım)

 

Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevinde Baskı

Kırıklar (İzmir) 2 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'nün, 77 tutuklu ve hükümlüye, 45 gün boyunca ziyaretçi yasağı ve mektup gönderme cezası verdiği 20 Kasım 2010'da öğrenildi. Cezaya gerekçe olarak ise 28 Eylül 2010'da mahkûmların slogan atması gösterildi (Evrensel - 20 Kasım)

 

Felçli Tutuklunun Durumu Meclis Gündeminde

İşkence sonucu sağ tarafı felç olan ve tutulduğu Van F Tipi Cezaevi'nden Adli Tıp raporuyla tahliye edildikten kısa bir süre sonra tekrar tutuklanan Mehmet Emin Akdağ'ın sağlık durumu giderek kötüleşiyor. Tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Akdağ'ın durumu Meclis'e taşındı.(ANF - 25 Kasım)

 

Cezaevinden Haykırış

İzmir Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde bulunan Menduh Kılıç sağlık durumuna ilişkin yazdığı mektupta, durumunun kötüye gittiğini kaydetti. Mektubunda hakkında "hayati tehlikesi var" yönünde rapor olmasına karşın Adalet Bakanlığı'nın bir şey yapmadığını vurgulayan Kılıç, "Adli Tıp Kurumu'na 2 kez gittim ama beni cezaevine geri yolladılar. Hastalığım veremin son aşamasıdır.( Evrensel - 30 Kasım)

 

ŞÜPHELİ ÖLÜMLER

 

Şüpheli Bir Asker Ölümü Daha: Ranzadan Düştü!

Ağrı'nın Patnos ilçesindeki 34. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'nda bir askerin ranzadan düşerek yaşamını yitirdiği iddia edildi. Rize'nin Ardeşen ilçesi nüfusuna kayıtlı er Osman Kulaber (20), sabah sporunda rahatsızlanarak dinlenmek üzere koğuşuna gitti. Koğuşta dinlendiği sırada, uyuduğu ranzanın üst katından düştüğü iddia edilen er Kulaber, arkadaşları tarafından revire kaldırıldı. Kulaber, burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.(ANF - 3 Kasım)

 

Kışlada İntihar Cinayetleri

Isparta ve İzmir'de iki er şüpheli şekilde can verdi. Isparta'da askerliğini yapan iki aylık asker Uğur Koç, eğitim sırasında vücuduna isabet eden kurşun nedeniyle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. İzmir'in Menemen İlçesi'nde ise çenesinin altından vurulmuş şekilde bulunan askerin ölümü kayıtlara intihar olarak geçti.(Taraf - 10 Kasım)

 

Komutan Telaşı Askeri Öldürdü

Komutanının ziyaret hazırlıkları sırasında, arızalı bir tankı çekmeye çalışan erlerden Murat Coşkun, o tankın altında can verdi. Cevizli Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda 1. Ordu Komutanı'nın ziyaret hazırlıkları sırasında, arızalı bir tankı çekmeye çalışan erlerden Murat Coşkun, o tankın altında can verdi. (islahhaber.com - 26 Kasım)

 

İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ

 

Başörtülü Öğrencilere Bir Zulüm De Derik'ten

Mardin'in Derik İlçesinde daha önce başörtüleriyle okula devam Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğrencisi üç kız, başörtüleri gerekçe gösterilerek okula alınmadı. Daha önce haklarında tutanak tutulup okula devam etmelerine izin verilen 8. sınıf öğrencisi Sena E, 5. sınıf öğrencisi Ayşe D. ve 6.sınıf öğrencisi Mülkiye D, okul idaresi tarafından  "amirlerimiz tarafından sıkıştırılıyoruz" gerekçesiyle okula alınmadı. (İLKHA - 6 Kasım)

 

İnkılâpçı Nikâh Memuru(!)

İzmir'in Bayraklı ilçesinde resmi nikâh için evlendirme dairesine giden Murat Paftalı, Sakallı fotoğraflarının Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı olduğu iddiasıyla, işlemlerinin yapılmadığını ifade etti. (İlke Haber - 6 Kasım)

 

Başörtülü Öğrenciye, Beden Öğretmeninden Dayak

Diyarbakır Çelebieser ilköğretim okulu 8.sınıf öğrencisi Tuba Yoldaş'a okula başörtüsüyle gittiği için beden eğitimi öğretmeninden yediği dayak nedeniyle doktorlar tarafından 2 gün rapor verilerek psikiyatriye sevk edildi. Okul idaresi ise iddiaları yalanladı. (İLKHA - 6 Kasım)

 

İkna Odası Mağdurlarından, Nur Serter Hakkında Suç Duyurusu

İstanbul Üniversitesi rektör yardımcısı olduğu dönemde başörtülü öğrencilere yönelik ikna odaları kuran Fatma Nur Serter, bu görüşmeleri kayda aldığını itiraf etti. Seter'in bir röportajda dile getirdiği bu itiraf, delil olmadığı için dava açamayan öğrencileri harekete geçirdi (Zaman - 6 Kasım)

 

Hayrünnisa Gül İlkokulda Başörtüsüne Karşı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, ilkokulda başörtüsüne karşı çıktı. Londra'da öğrencilerle bir araya gelen Hayrünnisa Gül, "Bu konuda yaşanan bir cehalet varsa ortadan kaldıracağız. İlkokul öğrencisinin kendi isteğiyle başörtüsü takması söz konusu olamaz" dedi. (Özgün Duruş - 9 Kasım)

 

Başörtülüler Özel Sektörde De İş Bulamıyorlar 

TESEV'in raporuna göre, kamuda çalışamayan başörtülü kadınlar sanılanın aksine özel sektörde de iş bulamıyor. Bulabilenlerin de 'görünmez' olmaları isteniyor.(Taraf - 10 Kasım)

 

Ankara'da 28 Şubat Hortladı

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde başörtülü öğrencilerin özel güvenlik görevlilerinin saldırısına maruz kaldığı ortaya çıktı. Mağdur öğrencilerin, güvenlik görevlileri hakkında şikâyette bulunmak için gittikleri karakolda da sözlü tacize uğradıkları ve hakaretlerle karşılaştıkları öğrenildi. (islahhaber.com - 11 Kasım)

 

70 Yaşındaki Nineye Başörtüsü Zulmü

Kıbrıs'ta laikçi zulüm devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Kıbrıs'ın saygın isimlerinden Dr. Ahmet Boran'ın 70 yaşındaki annesi, kimlik değiştirmek için gittiği nüfus müdürlüğünde büyük bir zulümle karşılaştı. Kimliğini değiştirmek isteyen yaşlı kadının önce başörtülü fotoğrafı uğraşlar sonucunda alındı, daha sonra bu fotoğrafın kimliğe konulmasının asla mümkün olmayacağı bildirilerek kadının tekrar nüfus müdürlüğüne gitmesi ve başını açması gerektiği söylendi. 70 yaşında bu zulme layık görülen yaşlı kadının oğlu Dr. Ahmet Boran ise Yeni Akit'e yaptığı açıklamada; "Zencilere yapılanlar, bu defa Kıbrıs'ın inançlı insanlarına yapılıyor. Bu bir paranoyadır. Kendi milletine savaş açmaktır" dedi. (islahhaber.com - 12 Kasım)

 

 "Tesettür Denilen Kıyafet"ten Vazgeçmezseniz...

Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Harekat Eğitim Şubesi Eğitim Subay Yardımcısı Öğretmen Yüzbaşı İbrahim Keleş'in, eşi başörtülü olduğu gerekçesiyle ihraç edildiği açıkça itiraf ediliyor. 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Personel Şube Müdürü Topçu Binbaşı Mustafa Yıldırım, Yüzbaşı İbrahim Keleş'e gönderdiği 7 Nisan 1999 tarihli "Gizli" ibareli yazıda; İbrahim Keleş'in eşi Gülsen Keleş'in başörtüsüne "Tesettür denilen bu acayip kıyafet" tanımlamasında bulunmuş.(haksozhaber.net - 23 Kasım)

 

Açık Öğretim Başörtüsü Yasağında Direniyor

AÖF büroları önünde saatlerce sıra bekleyen başörtülü öğrenciler kayıt yaptıramadan geri dönüyor. Öğrenciler, kayıt için perukla fotoğraf çektirmek zorunda kalıyor. AÖF'ten bir yetkili YÖK'ün kararının sadece sınavlara ve üniversitedeki derslere girilmesiyle ilgili olduğunu, kayıtları içermediğini belirterek, "Bize gelen bir yazı olmadığı için kayıtlarda başörtülü fotoğraf kabul etmiyoruz." dedi. AÖF kayıtlarında mağduriyet yaşayanlardan biri de Fatma Oruçoğlu. Oruçoğlu, iktisat bölümünde okumaya karar vermiş. Önceki gün Bahçelievler'deki AÖF bürosuna giden Oruçoğlu, 4 saat kayıt sırasında beklemiş. Sıra kendisine geldiğinde "Başörtülü fotoğraf kabul etmiyoruz." sözleriyle karşılaşmış.(haksozhaber.net - 24 Kasım)

 

Kulakları Görünmedi Diye Sınavı İptal Edildi

Zaman Gazetesi'nin haberine göre, 4 ay önce peruk takarak Dikey Geçiş Sınavı'na (DGS) giren iki yıllık Açıköğretim İlahiyat Fakültesi öğrencisi Gülsüm Coşkun'un (23) sınavı iptal edildi. Sınav kaydı 'yok hükmünde' kabul edilen öğrencinin karşılaştığı muamelenin gerekçesi tam bir kara mizah örneği. Coşkun'un TBMM'ye yaptığı başvuruyla ortaya çıkan skandalda, iddiaya göre sınav salonundaki öğrencilerden sadece peruk takanların 'kulak'larını göstermeleri istendi. Kulağı görünmediği gerekçesiyle Gülsüm Coşkun'un bilgileri sınava hiç girmemiş gibi kayıtlardan silindi.(İslahhaber.com- 25 Kasım)

 

Cumhuriyet Üniversitesi'nde "Korsan" Yasakçı Duyuru

Cumhuriyet Üniversitesi'nde bayram öncesi derslere özgürce girebilen başörtülü öğrenciler, bayram tatilinin ardından bir sürprizle karşılaştı. Önceki gün ders başı yapmak için üniversiteye gelen başörtülü öğrenciler, kampus içerisindeki duyuru panolarına asılı yasakçı yazı ile karşılaştı. Yazıyı gören bazı öğrenciler başlarını açarak derse girerken, bazıları da okula hiç gelmemeyi tercih etti. Yasakçı duyuruda:"Üniversitemizin eğitim öğretime açılışından bugüne kadar yasal olmayan bir şekilde sürdürülen 'Türban Eylemi' öğrenim düzenini ve çalışma huzurunu bozucu boyutlara ulaşmıştır. Bundan böyle eylemi sürdüren ve eyleme katılan öğrenciler hakkında disiplin soruşturması açılarak Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 10. Maddesi uyarınca Yükseköğretim Kurumu'ndan çıkarma cezası verilecektir. Duyurulur."diye belirtildi.(haksozhaber.net - 25 Kasım)

 

Başörtülü Büşra Tecrit Ediliyor

Tarsus'ta okulunu başörtülü okumak isteyen 6. sınıf öğrencisi Büşra Uzunselvi, okul idaresi tarafından kınama cezalarıyla ikna edilemeyince "akıl almaz" bir uygulamayla tecrit edildi.(islahhaber.com - 26 Kasım)

 

EĞİTİM HAKKI

 

Cizre'de KPSS Rezaleti

Türkiye genelinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)'nda Cizre'de sınava girenler elektrikler kesik olduğu için mum ışığında soruları cevaplamaya çalıştı. Bu duruma tepki gösteren Şırnak Eğitim-Sen Şube Başkanı Serhat Uğur, "Bu bir rezalettir, kepazeliktir. Şırnaklılar bunu yaşamak zorunda değil. Bu halk buna layık değil. İnsanlar kaderlerinin belirleneceği sınavlara mum ışığında giriyorlar" dedi.(ANF - 28 Kasım)

 

Öğretmenler Sürekli Rapor Alınca Okula Kilit Vuruldu

Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı İnişli köyünde görevli üç öğretmenin 2010–2011 eğitim-öğretim yılı başından itibaren sürekli rapor alması nedeniyle 65 öğrencinin eğitim gördüğü okulun kapısına kilit vuruldu. (Zaman - 28 Kasım)

 

Sınavda Tadilat Mağduriyeti!

Hakkâri'de önceki gün yapılan KPSS'ye birçok öğrencinin çeşitli bahanelerle alınmadığı ortaya çıktı. Sınav yerlerinin yazıldığı Hakkâri Lisesi ve Ticaret Meslek Liseleri'nde tadilat olduğu gerekçesiyle farklı okullara gönderilen öğrenciler, burada da uzun süre bekletildikten sonra "Geç kaldınız" denilerek sınava alınmadıklarını belirtti.(Evrensel - 30 Kasım)

 

KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİĞİ

 

Kapatılmayan Kanal Küçük Fehime'yi Yuttu 

Şanlıurfa'nın Konuklu beldesi Ay Mezrası'nda arkadaşlarıyla oynayan 10 yaşındaki Fehime Ay, tarladan geçen ve rögar kapağı açık olan atık su kanalına düştü. (Star - 10 Kasım)

 

Bitlis'te 20 Köye Gıda Ambargosu

Bitlis merkeze bağlı Çeltikli (Şêx Cuma) Köyü Karakolu'na bağlı askerler bölgede OHAL'i aratmayan uygulamaları devreye koydu. Uygulama kapsamında köylere giden insanların kimliklerinin kontrol edildiği ve gıda ambargosu uyguladığı kaydedildi. Çeltikli Köyü'nün korucu olduğu dolayısıyla söz konusu uygulamalardan muaf tutulurken, uygulamaların diğer köyler üzerinde yoğunlaştırıldığı belirtildi.(ANF - 15 Kasım)

 

Batman'da Korucular Ev Bastı

Batman'da tartıştıkları bir kişinin evini basan korucular, iki kişiyi dipçiklerle döverek hastanelik etti.(Evrensel - 21 Kasım)

 

Sırnak'ta Asker Cocuk Vurdu

Şırnak'ın Kumçatı (Dêrgulê) beldesinde 14 yaşında bir çocuğun askerler tarafından silahla vurulduğu ileri sürüldü. Ağır yaralanan çocuk hastaneye kaldırıldı. İddialara göre; Kum çatı beldesinede İkizce Tank Taburu'nun önünden geçen caddenin karşısında bulunan evlerinin önünde oyun oynayan Emin Açar (15) ile kardeşi Ahmet Açar (14), taburun önünde nöbet tutan asker tarafından çağrıldı. Bunun üzerine Ahmet Açar askerin yanına gitti. Açar gittikten hemen sonra ise silah sesleri geldi. Silah sesiyle olay yerine giden Emin Açar kardeşini kanlar içinde gördü.(Evrensel - 22 Kasım )

 

Ergenekon Tanığının Evi Kurşunlandı

Ergenekon'un Erzincan ayağına ilişkin davanın tanıklarından İlyas M.'nin ailesiyle birlikte yaşadığı ev, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce kurşunlandı. (islahhaber.com - 26 Kasım)

 

Yine Asker Kurşunu Yine Çocuk Yaralaması

Van'ın Erçek beldesine bağlı Yeniçavuş (Mamedik) köyünde askerlerin kaçak sigara olduğu gerekçesiyle kamyona ateş açması sonucu bahçede bulunan Murat Ersözsoy (9) adlı çocuk iki bacağından yaralandı.(Evrensel - 30 Kasım)

 

İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ HAKLARI

 

Batman Eğitim Bir Sen'den İl Milli Eğitim'e Tepki

Eğitim Bir Sen Batman Şubesi'nden yapılan açıklamada, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün öğretmenlerin ek ders ücretlerinde kesinti yaptığı ve belletmenlerin ücretlerinin keyfi olarak verilmediği bildirildi.(İLKHA - 1 Kasım)

 

MIP Toplu Sözleşmeyi Tanımıyor

Mersin International Port işçilerin sendika hakkını tanımıyor. Patron TÜMTİS üyesi işçilerin imzaladığı sözleşme hükümlerini uygulamamakta direnirken, taşeronlaştırma yoluyla örgütlülüğü dağıtmak istiyor.( Evrensel -1 Kasım) 

 

Akdeniz Çivi'de Sendika Düşmanlığı

Birleşik Metal-İş Anadolu Şube Başkanı Seyfettin Gülengül, Akdeniz Çivi Tel fabrikasında 15 işçinin sendikaya üye oldukları için işten atılmasını kınadı. Gülengül, Akdeniz Çivi Tel fabrikası patronu Serhat Servet Dövenci'den işçileri tekrar işe almasını talep etti.(Evrensel -1 Kasım)

 

Eşit İşe Eşit Ücret Talebi

"Eşit işe eşit ücret" talep eden Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM), farklı istihdam ve ücret uygulamasından vazgeçilmesini, ek ödemelerin eşit olmasını istedi. ESM'den yapılan yazılı açıklamada, işkollarında DSİ, MTA (Maden Tetkik Arama) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı tüm kurumlar ve KİT'lerde çalışanlar olarak ek ödemeleri düşük oranlarda aldıklarına dikkat çekildi.(Evrensel - 2 Kasım)    

 

Karabük'te İşten Atmalara 'Dur' Denildi

Kardemir'de Türk Metal ve Çelik İş sendikaları arasında yaşanan yetki tartışmalarının kurbanı

olan ve işten atılan işçiler seslerini mitingle duyurmaya çalıştı.(Evrensel - 2 Kasım) 

 

Sendikal Çalışma Yürüttü, İşinden Oldu

İzmir Menemen Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Gülsever Deri Fabrikası'nda çalışan İrfan Gezgil, sendikal faaliyetleri nedeni ile işten çıkarıldı. Gülsever Deri Sanayii'de 6 Ağustos'ta işe başlayan İrfan Gezgil sendikal çalışmaları nedeniyle 28 Ekim tarihinde de işten çıkarıldı. Asgari ücretle çalıştırılan, lavabolarında sadece sıcak suyun aktığı işyerinde çalışanların haklarını aramak için örgütlenme çalışmaları yapan Gezgil, ekonomik gerekçeler gösterilerek işten çıkarıldı.(ANF - 3 Kasım)

 

Temizlik Ve Park Bahçe İşçileri Taşeron Sistemi Protesto Etti

Buca Belediyesi Temizlik ve Park Bahçe işçileri, taşeron sistemi protesto ederek, 'kadrolu, işgüvenceli, sendikalı' çalışma koşulu istedi. Eyleme çocuklarıyla birlikte katılan işçiler, 'her gün işten atılma korkusu yaşamak istemiyoruz' dedi.(ANF - 4 Kasım)

 

Çalık'a  Değil  Çalışana  Promosyon!

Demiryolcular TCDD Genel Müdürlüğü önünde yaptıkları eylemle bankaların "promosyon" adı altında yaptığı ödemelerin, TCDD'de çalışanlara değil kuruma aktarılmasını protesto ettiler.( Evrensel - 4 Kasım)

 

Metal İşçileri Düzce'ye Yürüdü

Düzce Organize Sanayi Bölgesinde direnişe devam eden Mas-Daf işçileri, sendikalaşma hakkının engellenmesine ve baskılara karşı Düzce merkeze yürüyüş yaptı.(Evrensel - 5 Kasım)

 

Müdür İşçileri Ezdi Ama İşçiler Gözaltına Alındı

Düzce'de bulunan Mas Daf Fabrikasının müdürü arabasını sendikaya üye oldukları için işten atılan ve fabrika önünde direnen işçilerin üzerine sürdü. Jandarmanın gözü önünde olan ve 13 işçinin yaralandığı olay sonrası müdüre dokunulmazken, 1'i sendikacı 3'ü işçi toplam 4 kişi gözaltına alındı.( Evrensel - 6 Kasım)

 

Urfa'da 25 Tarım İşçisi Tarlada Zehirlendi

Urfa'da pamuk tarlasında çalışan 25 tarım işçisi, ilaçlama yapıldığı sırada önlem almadan çalıştırıldıkları için zehirlendi. Aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu toplu zehirlemede 5 kişinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Olayla ilgili olarak soruşturma devam ediyor.(Evrensel - 9 Kasım )

 

Kıdem Tazminatı Kadar Borç Çıkarıldı

Sosyal Güvenlik Kurumu Adana İl Müdürlüğü, fazla ücret ödendiği iddiasıyla Adana TEKEL Sigara Fabrikasında çalışan 57 işçiyi icraya verdi.(Evrensel -12 Kasım)

 

21 Aydır Maaş Alamayan Belediye İşçileri Dilendi 

Kırıkkale'nin Keskin ilçesinde, belediyede çalışan bir grup işçi ve memur, 21 aydır maaş alamadıkları gerekçesiyle cuma namazı çıkışında caminin önünde eylem yaptı ve dilendi.(Haber 7 -12 Kasım)

 

Direnişe Çadırda Devam Edecekler 

İstanbul Beylikdüzü Jetkent-1 Sitesi'nde ücretlerini alamadıkları için iki gündür eylem yapan işçiler direnişi çadır kurarak devam etme kararı aldı.(Evrensel -13 Kasım)

 

Sözleşmeli Öğretmen, Felç Geçirince İşten Atıldı

İstanbul Sultangazi'de Mehmet Öztoprak İlköğretim Okulu'nda 2.5 yıl sözleşmeli öğretmenlik yapan Elif Bilgehan Aşık, geçen mart ayında beyinde tümör olduğu tespit edilince tedavi görmeye başladı. Ancak, 42 gün rapor alan Elif öğretmen, sözleşmeli olduğu ve rapor süresi 30 günü geçtiği için görevine son verildi.(Milliyet - 24 Kasım)

 

İşten Çıkartılan Kadın İşçi Eylemde

Buca Belediyesi'nde iş güvencesi istediği için işten çıkartılan kadın işçi, oturma eylemine başladı. Buca Belediyesi'nde taşerona bağlı olarak çalışan park ve bahçe işçileri, 4 Kasım günü eylem yaparak, iş güvencesi ve insanca bir yaşam için yeterli ücret istemişti. Eylemin ardından biri kadın iki işçi önce başka yerde görevlendirildiler, ardından kadın işçi Batıgül Tunç işten çıkartıldı. Bugün yeniden belediye önünde toplanan işçiler, Batıgül Tunç'a destek verdi.(ANF - 25 Kasım)

 

İşçileri Kullandılar Şimdi De Atıyorlar

Bir süre önce yoğun işçi alımı yaşanan Arçelik'in Beylikdüzü fabrikasında işten atmalar başladı. İşten atmalara siparişlerin yetişmesi için işe alınan sözleşmeli işçilerden başlandı. İlk etapta 20 işçi işten atılırken bu rakamın 200'e çıkacağı söyleniyor. Kadrolu işçilerden de işten atılacakların olduğu söyleniyor. (Evrensel - 27 Kasım)

 

KÜRT SORUNU

 

Batman Belediye Başkanı Atalay'a Hapis Cezası

Diyarbakır'da görülen KCK Ana Davası'nda tutuklu olarak yargılanan Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, yerel seçimlerde Kürtçe konuştuğu gerekçesiyle yargılandığı davada 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.(İLKHA - 2 Kasım)

 

KCK Davasında Kürtçe Savunmaya Müdahale

Kürt siyasetçilerinin ve insan hakları savunucularının yargılandığı davanın duruşmasında mahkeme başkanı, Kürtçe savunma yapmak isteyen kapatılan DTP'nin Eşbaşkan Yardımcısı Bayram Altun'un elinden mikrofonu aldı.(ANF - 3 Kasım)

 

Tarihi Davada Kürtçe Krizi

Diyarbakır'da Kürt siyasetçileri ve insan hakları savunucularının yargılandığı KCK davasında, mahkeme başkanı, Kürt dili ile ilgili "bilinmeyen bir dil" tavrını sürdürünce sanıklar, tepki gösterdi. Kürtçenin "Bilinmeyen bir dil" olarak mahkeme tutanaklarına girmesiyle başlayan gerginlikte, mahkeme başkanı tüm sanıkların dışarı çıkarılmasına karar verdi. Sanık avukatlarından Av. Tahir Elçi, ceza yargılamalarının en önemli ilkesinin adil yargılama ilkesi olduğunu belirterek, mahkemenin bu ilkeyi tehdit ettiğini söyledi.(ANF - 4 Kasım)

 

'Bilinmeyen Dil'e Öfke Büyüyor

Kürt siyasetçileri ve insan hakları savunucularının Kürtçe savunma yapmalarının engellenmesi ve mahkemenin Kürt diline yönelik tutumu Antep, Antalya, Bingöl ve Diyarbakır'da yapılan basın açıklamaları ve yürüyüşlerle protesto edildi.(ANF - 7 Kasım)

 

Vali Toprak: Devletin Dili Türkçedir, Kürtçe Yasaktır

Diyarbakır İl Genel Meclisi'nin köylere verilen Türkçe ismin yanında Kürtçe isimlerinde yazılması kararını Diyarbakır Valiliği "kanunlara aykırı" bularak reddetti. Valilik köy isimlerinin değiştirilmesini büyük karışıklığa yol açacağı iddiasında bulundu.(ANF - 7 Kasım)

 

'Kürtlerin Diline Üç-Beş Savcı-Hâkim Karar Veremez'

BDP Bağlar İlçe Başkanlığı, yaptığı bir basın açıklamasıyla KCK davası mahkeme kayıtlarına Kürtçenin 'bilinmeyen bir dil' olarak geçmesini kınadı. BDP Bağlar İlçe Başkanı Mahmut Büyükbayram tarafından yapılan basın açıklamasında " 40 milyonluk bir halkın diline, üç beş savcı-hâkim karar veremez. Karar verirse bu halk da hem o kararı hem de o mahkemeyi tanımayacaktır" denildi.(ANF - 8 Kasım)

 

Milli Eğitim Lisans Vermedi, Öğretim Görevlisi İstifa Etti

Mardin Artuklu Üniversitesi'nde Yaşayan Diller Enstitüsü'nde öğretim görevlisi olarak çalışan Yrd. Doç. Dr. Selim Temo Ergül, Kürt diline yaklaşım ve devlet tarafından hiçbir olanak verilmemesi nedeniyle bölümünden istifa etti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Kürt Dili ve Edebiyatı'nı Anabilim dalı olarak kabul etmediği için istifa ettiğini belirten Ergül, başından itibaren verilen hiçbir vaadin yerine getirilmediğini söyledi. (İLKHA- 8 Kasım)

 

Kürtçe Tabelalara Mahkemeden Ret

Diyarbakır İl Genel Meclisi'nin 91 köy tabelasındaki Türkçe isimlerin yanına Kürtçe isimlerin de yazılması kararı Diyarbakır Valiliği tarafından iptal ettirildi. Eylül ayında Diyarbakır İl Genel Meclisi kararıyla 91 köyün eski isimleri Kürtçe alfabeyle yeni adlarının yanına yazıldı. Diyarbakır'da 70 yıl önce isimleri değiştirilen köyler eski adlarına yeniden kavuşurken, Kürtçe tabelalara karşı çıkan Diyarbakır Valiliği İdare Mahkemesi'ne başvurdu.(ANF - 8 Kasım)

 

Hasankeyf'e Çok Dilli Hoş Geldiniz'e Tahammülsüzlük

Hasankeyf'te yapılan dayanışma kampı etkinlikleri çerçevesinde kentin girişine monte edilen 4 dilde Hasankeyf'e hoş geldiniz tabelası esrarengiz bir şekilde yerinden söküldü.(İLKHA - 9 Kasım)

 

Meclis Kürsüsünde Kürtçe Konuşma

BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, Partinin TBMM'deki grup toplantısındaki konuşmasını Kürtçe olarak gerçekleştirdi. Bengi Yıldız'ın Kürtçe yaptığı açılış konuşması Meclis TV tarafından sansürlendi. (islahhaber.com - 9 Kasım)

 

Meclis'te Bir Daha Kürtçe Konuşmayın!

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, TBMM'de grubu bulunan BDP'nin, grup toplantısında Türkçeden başka bir dille hitap etmelerinin Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı olduğunu söyledi (islahhaber.com -10 Kasım)

 

Üst Mahkeme De Kürtçe'yi Bilemedi

Kürt siyasetçileri ve insan hakları savunucularının yargılandığı tarihi KCK davasında mahkemenin Kürtçe savunma talebinin reddetmesi ve Kürt dilini "Bilinmeyen bir dil" olarak tutanaklara geçirmesine tepkiler sürerken, avukatların bir üst mahkemeye yaptığı itiraz da reddedildi. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi de itirazı reddetti. Mahkeme, avukatların yaptığı itiraz başvurusunu, sanıkların soruşturma aşamasında kolluk ve savcılıkta Türkçe ifade verdikleri gerekçesi ile reddetti.(islahhaber.com - 10 Kasım)

 

Kürtçe Şarkı Söyledi 5 Yıl Hapsi İsteniyor

Muş'un Bulanık İlçesi'nde 21 Mart Newroz kutlamalarında 'Seroke me' şarkısını söyleyen Dengbêj Selahattin Güçtekin hakkında 'Örgüt propagandası yapmak'tan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.(Evrensel -14 Kasım)

 

Çöp Konteynırında da Kürtçe Yasak!

BDP'li Kurtalan Belediyesi'nin, ilçenin daha temiz olması için ilçe merkezinin birçok noktasına koyduğu ve üzerinde Kürtçe "Şaredariya Misirce (Kurtalan Belediyesi)" yazılı çöp konteynırları toplatıldı. Konuyla ilgili Kurtalan Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade vermek üzere giden Kurtalan Belediye Başkanı Necat Yılmaz ifadesini Kürtçe vermek istedi. Ancak Savcılık "Şüpheli Kürtçe Savunma yapacağını beyan etmesi üzerine daha önceki soruşturma dosyalarında Türkçe ifadeler verdiği bilindiğinden şüphelinin savunması alınamamıştır" diyerek, Kürtçe savunmaya izin vermedi.(islahhaber.com - 22 Kasım)

 

Şırnak'ta 50 Haneli Köy Boşaltıldı

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesindeki Faraşin (Yeşilöz) yaylasında bulunan 50 haneli Ortalı köyü boşaltıldı. Yolu, okulu, elektriği, içme suyu ve sağlık ocağı bulunmayan Ortalı köyünde kalan son 3 aile de kış başlamadan köylerini terk etti.(ANF - 26 Kasım)

 

Valilikten 'Köy Boşaltma Haberini Yapmayın' Uyarısı

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Ortalı köyünün boşaltılması ardından, Şırnak Valiliği basın bürosu tarafından Şırnak'ta görev yapan ulusal gazete ve ajans temsilcileri aranarak, bu haberin yapılmaması veya devleti küçük düşürecek tarzda verilmemesi istendi.(ANF - 26 Kasım)

 

MİLİTARİZM

 

Milli Güvenlik Dersinde Fuhuş Tuzağı

Askeri casusluk ve şantaj çetesi soruşturmasında, Milli Güvenlik dersine giren bazı liselilerin şantaj amaçlı tuzağa düşürüldüğü ileri sürüldü.Bu amaçla derslerine girilen kız öğrenciler ile cinsel ilişkiye girildiği, fotoğraflarının ve görüntülerinin de kaydedildiği iddia edildi.(islahhaber.com - 2 Kasım)

 

Jandarma'dan "Başörtülü" Avı

İstanbul'da Alemdağ Jandarma Karakol Komutanlığ'ında, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki başörtüsü karşıtlığının derecesini gözler önüne seren belge ve fişleme kayıtlarına ulaşıldı. Uzman Çavuş F.K.'nın eşinin başörtülü olduğu iddiası üzerine anketör kılığında evinin kapısı çalınıyor ve eşi kameraya alınıyor. Telefonları dinleniyor, çiftin aralarındaki en mahrem konuşmaları kayda alınıyor. Ardından da personel eşi "Türbanlı olmadığı görüldü ancak meyilli, ilerleyen günlerde takabilir" diye fişleniyor. (islahhaber.com - 2 Kasım)

 

Genelkurmay, 'Resepsiyondan Kaçış' Genelgesi Yayımlamış   

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Çankaya Köşkü'nde verdiği 29 Ekim resepsiyonu davetini geri çeviren askerin, başörtüsünden 'süratle' kaçılması için bir de genelge hazırladığı ortaya çıktı. Genelkurmay'ın bütün garnizonlara gönderdiği genelgede, "Tesettürlü bayanlar görüldüğü takdirde süratle ve fark ettirmeden resepsiyon terk edilecektir." talimatı verilmiş.(Zaman - 2 Kasım)

 

Önder Sav: Hesabı Sorulacak

CHP'de tüzük tartışmasıyla başlayan kriz derinleşiyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni yönetimi açıklamasının ardından Önder Sav'dan bir açıklama daha geldi.Oluşturulan yeni MYK'nın hukuken sakat olduğunu söyleyen Sav, "Yangından mal kaçırırcasına başsavcılığa liste vermek çözüm değildir" dedi.(ANF - 3 Kasım)

 

AKP Faili Meçhullerin Araştırılmasını 4. Kez Reddetti

Devlet tarafından gerçekleştirilen faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için Meclis araştırma komisyonu kurulmasına yönelik CHP'nin önergesi AKP tarafından dördüncü kez reddedildi. Önergede Sabahattin Ali'den Hrant Dink'e ve Musa Anter'e kadar uzanan süreçte işlenen faili meçhul cinayetlerin, neden, nasıl ve kimler tarafından işlendiğinin, ardındaki karanlık yapının ve ilişkilerin araştırılması isteniyor.(ANF - 4 Kasım)

 

Katliam Komutanına 'Gizlilik Sözü'

F tipi cezaevlerini protesto etmek için 19 Aralık 2000 günü Bayrampaşa Cezaevi'nde ölüm orucuna giren tutsaklara yönelik operasyon düzenlenmişti. Operasyonda 12 kişi hayatını kaybetmiş, 55 kişi de sakat kalmıştı. Katliamda yer alan 35 asker hakkında müebbet hapis cezasının istendiği davada operasyonun kilit ismi Jandarma Özel Asayiş Komando Birliği (JÖAK) Komutanı Albay Burhan Ergin hakkında hiçbir suçlama yer almıyor. Avukatlar, devletin Albay Ergin'e 'gizlilik sözü' verildiğini belirttiler.(ANF - 5 Kasım)

 

Ertuğrul Özkök: Hayatım Boyunca Devletim İçin Çalıştım

Ertuğrul Özkök, 20 yıl Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. Neredeyse attığı her manşet tartışma konusu oldu, aydınların, sosyalistlerin ve Kürtlerin eleştirdiği yazarların başında geldi. Haberleriyle, köşe yazılarıyla hep devletten yana tavır aldı, militarist bir yayın politikası izledi. Özkök, geçtiğimiz hafta Almanya'ya geldi. Essen kentinde bulunan Sheraton Hotel'in lobisinde yaptığımız bir saatlik görüşmede Ertuğrul Özkök, ''Hayatım boyunca devletim için çalıştım...'' sözleriyle söz konusu haberleri ve manşetleri hangi saikle yaptığını da itiraf eder bir nitelikte.(ANF - 5 Kasım)

 

Suç Duyurularına Takipsizlik

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kenan Evren'in yargılanmasıyla ilgili soruşturmada görevsizlik kararı verildi. (İslahhaber.com - 7 Kasım)

 

Bakan Ergin Referandum Bitince Çark Etti

BDP'li Hasip Kaplan'ın 'Anayasa'da gerekli değişiklik yapılmasına rağmen Kenan Evren neden yargılanmıyor?' sorusuna Bakan Ergin, '12 Eylülcüler yargılanırlar ya da yargılanamazlar diyemem. Onu zaman gösterecek'' yanıtını verdi. Referandum öncesi Kenan Evren'in yargılanacağını savunan Ergin, ''12 Eylülcüler yargılanırlar ya da yargılanamazlar diyemem'' ifadelerini kullandı.(ANF - 8 Kasım)

 

Vicdani Retçi Süver'in Tutukluluk Hali Devam Edecek

İzmir Askeri mahkemesinde yargılanan vicdani retçi İnan Süver'in tutukluluk hali devam edecek. Mahkeme, rapor verilmesi için Süver'i bir kez daha askeri hastaneye sevk etti, Süver ise buna itiraz etti.(ANF - 8 Kasım)

 

JİTEM Kayıtları Buhar Oldu!

İkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık Levent Ersöz'ün Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı döneminde yapılan gizli dinleme kayıtlarına ilişkin yazı gönderilen Jandarma Genel Komutanlığı'ndan yanıt geldi: "Dinleme kayıtlarına rastlanmadı, herhangi bir imha tutanağı da bulunmadı." (islahhaber.com - 8 Kasım)

 

İşte "İlköğretimde Ajan Subaylar"ın Belgesi

Milli Güvenlik Bilgisi dersleri için görevlendirilen subayların gittikleri okullarda yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencileri fişledikleri ortaya çıktı. Milli Güvenlik Bilgisi öğretmenlerinin okullardaki birçok faaliyeti 'irticai' etkinlik diyerek üstlerine rapor ettikleri belirlendi. 9. Kolordu Komutanlığı'nın bulunduğu Erzurum'da subayların "Milli Güvenlik Bilgisi Öğretmenleri Kontrol Formu" adı altında bir belgeyi her ay düzenli bir şekilde doldurarak üstlerine verdikleri tespit edildi. (islahhaber.com -10 Kasım)

 

Mehmet Ağar'a Ödül Gibi Ceza

Tansu Çiller'in Başbakanlığı döneminde Emniyet Genel Müdürü olan ve Kürt işadamlarının infaz edilmesinde aktif rol alan eski DYP lideri Mehmet Ağar, yargılandığı Susurluk davasında adeta ödüllendirildi. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Savcı Kubilay Taştan, Ağar'ın, ''Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek'' iddiasıyla 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. (islahhaber.com - 11 Kasım)

 

Ağrı İmam Hatip'te Asker Zorbalığı

Ağrı İmam Hatip Lisesi öğrencileri, Milli Güvenlik derslerine giren Binbaşı'nın kız öğrencilerin örtülerini zorla çıkardığını ve okulda olduğu günlerde kız öğrencilerin başörtülü olarak teneffüse bile çıkamadıklarını iddia etti. (İLKHA - 11 Kasım)

 

Subaylar İmam Hatipleri Fişlemiş

İstanbul'daki Jandarma Bölge Komutanlığı'nın görev sahası içerisinde bulunan Düzce, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve İstanbul'daki İHL'leri takibe aldığı belirlendi. Milli Güvenlik dersine giren subaylar 7 ilde bulunan 48 lisede fotoğraf ve görüntü kaydı alarak kılık kıyafet yönetmeliği ile ilgili takip yapmış. (islahhaber.com - 12 Kasım)

 

Bitlis'te 20 Köye Gıda Ambargosu

Bitlis merkeze bağlı Çeltikli (Şêx Cuma) Köyü Karakolu'na bağlı askerler bölgede OHAL'i aratmayan uygulamalar dereye koydu. Uygulama kapsamında köylere giden insanların kimliklerinin kontrol edildiği ve gıda ambargosu uyguladığı kaydedildi. Yaklaşık 20 köyde OHAL dönemini aratmayan uygulamaların devreye konduğu bildirildi. Çeltikli Köyü'nün korucu olduğu dolayısıyla söz konusu uygulamalardan muaf tutulurken, uygulamaların diğer köyler üzerinde yoğunlaştırıldığı belirtildi.(ANF - 15 Kasım)

 

Kur'an Asan Askerleri Bile Fişletmiş

Oramiral Örnek'in, subay ve astsubayların evlerine aile ziyareti adı altında istihbarat elemanları gönderip fişleme çalışması yaptırdığı ortaya çıktı.(islahhaber.com - 21 Kasım)

 

Donunu Çıkar Asker!

İstanbul Cevizli'deki İkinci Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda 12 Kasım günü, sabah içtimasında şınav çekerken hata yapan er, emirle çırılçıplak soyuldu.(Taraf - 23 Kasım)

 

Hayata Dönüş Davası: Kurşun Deliklerine Sıva Yapıldı!

Bayrampaşa Cezaevi'nde 19 Aralık 2000'de 12 tutsağın ölümü ve 29 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan 'Hayata Dönüş Operasyonu'na ilişkin 39 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam ediliyor. Operasyon gününü anlatan mağdurlardan müdahil Sema Kavuk, ''İnsanlar katlediliyordu, kendileri de gülüyordu. Cesetlere kurşun girdiği delikler anlaşılmasın diye sıva yapılmış'' dedi.(ANF - 24 Kasım)

 

Cenazeler 42 Gündür Çatışma Bölgesinde Bekletiliyor

Dersim'in Ovacık İlçesi'ne bağlı Garipuşağı Mıntıkası'nda 14 Ekim günü çıkan çatışma sonucu yaşamını yitiren 4 HPG'linin üçünün cenazesi 42 gündür çatışma alanında bekletiliyor. Ölenlerin aileleri, cenazeleri almak için 4. kez Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu.(ANF - 25 Kasım)  

 

MAYIN VE PATLAYICILAR

 

Sahipsiz Mühimmat Yine Çocukları Vurdu

Şırnak'ın İdil ilçesi Sırt köyüne bağlı Aslantepe mezrasında oyun oynayan iki kardeşin yerde buldukları cismin patlaması sonucu bir çocuk hayatını kaybetti. Beşir (6) ve Rojivan İdem (4) isimli kardeşler, köy yakınlarında oynarken yerde bir cisim buldu. Kurcaladıkları cismin patlaması üzerine Rojivan feci şekilde hayatını kaybetti. Yaralanan kardeşi Beşir ise Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. (haksözhaber.net - 12 Kasım)

 

Nujiyan 1 TL İçin Öldü

İdil'in Kovak mezrasında kardeşiyle bulduğu el bombası Nujiyan'ın hayatını bitirdi, kardeşi Beşir'in ise iki elini aldı. Beşir, şimdi Diyarbakır'da hastanede, belki gözlerini de kaybedebilir. Buldukları hurdaları kiloyla satarak kazandıkları 1 TL'yle defter ve kalem alacaklardı. Ancak Beşir'in kalem tutacak elleri yok artık. Nujiyan ise giymek istediği, ancak babasının yeni alabildiği kırmızı renkli bayram ayakkabılarını göremedi. Peki bir el bombası kaç lira eder?(ANF - 14 Kasım)

 

Bursa'da Patlama

Bursa'nın Yıldırım İlçesi'nde 15 Kasım 2010'da bir parkta buldukları el bombası fünyesiyle oynayan Fırat Çelik (28), Mehmet Şirin Söylemez (44) ve Emre Çelik (15), el bombası fünyesinin patlaması sonucu yaralandı. Durumunun ağır olduğu öğrenilen Fırat Çelik, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.(ntvmsnbc.com - 15 Kasım)

 

Askeri Mayınlar Temizlensin!

Siirt'te 1993 yılında mayına basıp sağ ayağını kaybeden Abdulkerim İmre'nin 12 yaşındaki oğlu da 41 gün önce, askeri çöplükte bulduğu cisimle oynarken meydana gelen patlamada yaşamını yitirdi.(Evrensel - 20 Kasım)  

 

Askeri Alanda Patlama: Yine Bir Çocuk Yaralandı

Hakkâri'nin Yüksekova İlçesi'ne bağlı Bizok Köyü'nde keçi otlatan 10 yaşındaki çocuk, bulduğu yabancı cismin patlaması sonucu ağır yaralandı.(ANF - 24 Kasım)

 

Etkin Soruşturma Neden Yürütülmüyor?

Şırnak'taki hukukçular ve insan hakları savunucuları, son dönemde askeri bölgelerde meydana gelen patlamalar, toplumsal gösterilerde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu yaşanan çocuk ölümlerine dikkat çekerek, yaşanan ölümler karşısında etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini duyurdu.(Evrensel - 30 Kasım)

 

HABER ALMA VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

 

Neşe Düzel 'e 7,5 Yıl Hapis

PKK-KONGRA/GEL yöneticileri Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal ile yaptığı söyleşi nedeniyle "terör örgütü propagandası yapmaktan hakkında dava açılan Neşe Düzel ve Taraf Gazetesi Sorumlu Yazı işleri Müdürü Adnan Demir'in yargılanmasına başlandı.(Taraf - 11 Kasım)

 

Dağlıca'daki İhmali Yazan Gazeteciye 18 Yıl Hapis İstemi                                                                                                          

Hakkâri'nin Yüksekova İlçesi'nde 12 askerin hayatını kaybettiği Dağlıca Jandarma Taburu'na yapılan PKK baskınındaki ihmalleri yazan gazeteci Sibel Hürtaş hakkında dava açıldı.(Taraf -11 Kasım)

 

Savcı Ezberci Çıktı

Kadıköy Basın Savcısı, mahkemenin gizlilik kararını kaldırdığı bir raporu haberleştiren Taraf muhabiri Burhan Ekinci'ye "gizliliği ihlal"den dava açtı.(Taraf -13 Kasım)

 

Azadiya Welat Ve Günlük Çalışanlarına Saldırı

Ağrı'nın Diyadin İlçesi'nde Azadiya Welat ve Günlük gazeteleri çalışanları korucuların saldırısına uğradı. Olay yerinde linç edilmek istenen gazete çalışanlarına korucuların silah çektiği ve dağıtımcıları ölümle tehdit ettiği iddia edildi.(ANF - 20 Kasım)

 

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE

 

Necat Şahbudak Kaçırılıp İşkence Gördü

İstanbul Bağcılar'da gündüz ortası herkesin gözleri önünde sivil polisler tarafından gözaltına alınan ve 4 gündür alıkonulan Necat Şahbudak serbest bırakıldı. ANF'ye bilgi veren Şahbudak, ''Polisler beni Bilecik'te ormanlık bir alana götürdüler. İşkence yaptılar. Van'da, Diyarbakır'da kendileriyle çalışmamı teklif ettiler. Kabul etmeyince ölümle tehdit ettiler. Gözlerim bağlıydı, bana işkence yapan, ölümle tehdit eden, ajanlık teklif eden polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağım'' dedi.(ANF - 8 Kasım)

 

Tunceli Valiliği'nde 74 Yaşındaki Depremzedeye Dayak İddiası

Tunceli'de 8 Mart'taki depremde evi hasar gören ve 11 kişilik ailesiyle çadırda yaşayan 74 yaşındaki Ali Ergün, sorununu anlatmak için gittiği valilikte dövüldüğünü ve başının duvara çarpıldığını iddia etti. Beyin kanaması şüphesiyle Elazığ'da tedavi altına alınan yaşlı depremzede, kendisini döven görevli hakkında suç duyurusunda bulundu. Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen ise böyle bir olayın yaşanmadığını belirterek, "Bu hezeyandır, yaşlı bir amcamızın hezeyanlarıdır, böyle bir şey yoktur, yalandır. İftiradır. İspatı mümkün değildir, eğer öyle bir şey olursa herkes gerekli cezaya çarptırılır" dedi.( Milliyet -12 Kasım)

 

Sen Misin Polise Kimlik Soran?

Diyarbakır Çermik ilçesinden evine dönen Dicle Üniversitesi Öğrencisi Erdem Begoönal'ın (19), 2 sivil polis tarafından aracı durduruldu. Yapılan kimlik kontrolünün ardından üzeri aranmaya başlandı. Begoönal, "Arama kararınız var mı" diye sorunca polisler, "Sen bizi tanıyor musun? Sen kim olduğumuzu biliyor musun" diyerek Begoönal'ı dövmeye başladılar. Daha sonra gözaltına alınarak Çermik İlçe Emniyetine götürülen Begoönal'in, burada polis tarafından işkenceye maruz kaldığı iddia edildi.(Evrensel - 24 Kasım)

 

Batman'da Polis Kadınlara Coplarla Saldırdı

Batman'da Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle yüzlerce kişi Yılmaz Güney Sineması önünde bir araya geldi. BDP Grup Başkanvekili ve Batman Milletvekili Bengi Yıldız'ın da aralarında bulunduğu kitle BDP il binasına doğru yürüyüşe geçti. Bir süre yürüyen kadınların önüne barikat kuran polis, yürüyüşe izin vermedi. Yürümekte ısrar eden kadınlara polis coplarla saldırdı. Saldırıda ilk belirlemelere göre aralarında BDP PM üyesi Mehmet Candemir'in de bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı.(ANF - 25 Kasım)

 

Şırnak'ta Gaz Bombalarının Hedefi Yine Masum Çocuklar

Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 27 Kasım 2010'da yapılmak istenen kutlamalara yapılan müdahale nedeniyle adı öğrenilemeyen bir çocuk gözüne gaz bombası isabet etmesi nedeniyle yaralanarak Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (ANF - 27 Kasım)

 

Gaz Bombaları Çocukları Kör Etmeye Devam Ediyor!

PKK'nin, 1978 yılında, Diyarbakır'ın Fis Köyü'nde kurulmasının yıldönümü nedeniyle Hakkâri'nin Yüksekova İlçesi'nde 27 Kasım 2010'da yapılmak istenen kutlamalara polis ekiplerinin müdahale etmesi sonucu, gözüne gaz bombası isabet eden E.B. (15) yaralandı. E.B.'nin tedavisinin Van'da bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde devam ettiği öğrenildi.(ANF -  28 Kasım)

 

TOPLANTI VE GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜ

 

Yürüyüşe Katılan 43 Kişiye 43 Yıl Hapis Cezası

Yurtsever Demokratik Gençlik (YDG) tarafından başlatılan "Werin Rê" kampanyası kapsamında Ceylanpınar'da düzenlenen meşaleli yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle, 43 kişiye toplam 43 yıl hapis cezası verildi.(ANF - 2 Kasım)

 

HRW: Gösteriler 'Terör Suçu' Sayılıyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü, (Human Rights Watch) bugün yayınladığı bir raporda terörle mücadele yasalarının yüzlerce Kürt göstericiyi silahlı militanmış gibi yargılamak için kullanılmasının ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğü ihlal ettiğini belirtti. Raporda 31 Ekim saldırısına benzer şiddet eylemleriyle hiç bir ilişkileri olmamasına rağmen, bir tek hükümetin PKK'yi desteklemek amacıyla yapıldığına inandığı gösterilere katıldıkları için terör suçlarıyla yargılanan 26 kişinin davalarına yer veriliyor.(haksözhaber.net - 2 Kasım)

 

Dicle Üniversitesi'nde Olaylı Basın Açıklaması

Dicle Üniversitesi Fen/Edebiyat Fakültesi önünde toplanan bir grup öğrenci, Rektörlük tarafından üniversite kampüsünde örülen duvara tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yaptı. Taşıdıkları tabutla kampüse giren öğrencilere çevik kuvvet polisleri tarafından müdahale edildi.  Polis müdahalesine taşlarla karşılık veren öğrenciler tazyikli su ile dağıtılmaya çalışıldı. Çıkan olaylarda 20 öğrencinin gözaltına alındığı öğrenildi.(İlke Haber - 3 Kasım)

 

Eskişehir'de YÖK Protestosuna Müdahale

Anadolu Üniversitesi'nde (Eskişehir) Yükseköğretim Kurumu'nun (YÖK) kuruluş yıldönümünü protesto etmek için 4 Kasım 2010'da afiş asmak isteyen öğrencileri özel güvenlik görevlilerinin engellemek istemesi üzerine çıkan kavga nedeniyle üniversiteye giren polis ekiplerinin kavgaya müdahalesinin sonrasında 10 öğrenci yaralandı, 40 öğrenci de gözaltına alındı. (Vatan - 4 Kasım)

 

Diyarbakır'da Göstericilerle Polis Çatıştı

KCK davasında Kürtçe savunma yapılmamasına tepki göstererek korsan gösteri yapan bir grupla polis çatıştı. PKK lehine slogan atan gruba müdahale eden polisle, göstericiler arasında çatışma çıktı. Göstericiler taş, Molotof kokteyli ve ses bombası atarken polis; panzer ve gaz bombasıyla karşılık verdi. Göstericilerle çatışan polisin, olayları takip eden basın mensuplarının fotoğrafını çekip, kameraya alması dikkat çekti.(İLKHA- 5 Kasım)

 

Eğitim-Sen Temsilcisine 1 Yıl 3 Ay Hapis

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Eğitim-Sen Alanya Temsilcisi Kemal Göl, 2007 yılında 100 kişilik öğretmen grubuyla yaptığı basın açıklaması için Kaymakamlıktan izin almadığı gerekçesiyle, Alanya 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.(ANF - 5 Kasım)

 

Ankara'da YÖK Protestosuna Müdahale

Ankara'da Yükseköğretim Kurumu'nun (YÖK) kuruluş yıldönümünü (6 Kasım 1981) protesto etmek için 5 Kasım 2010'da protesto gösterisi düzenlemek isteyen öğrenci grubuna polis ekiplerinin müdahale etmesi sonucu, yedi öğrenci darp edilerek gözaltına alındı.(Zaman - 5 Kasım)

 

İstanbul'da YÖK Protestosuna Müdahale

İstanbul'da 5 Kasım 2010'da İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampusu'nda düzenlenen protesto gösterisine müdahale eden polis ekipleri de 22 öğrenciyi darp ederek gözaltına aldı. Öğrencilerin tutuldukları gözaltı aracının içinde kaba dayağa maruz kalmasının, müdahaleyi görüntüleyen gazeteciler tarafından fark edilmesi üzerine polis memurlarının öğrencileri dövmeyi sonlandırdığı öğrenildi.(ANF - 7 Kasım)

 

Kadın Yürüyüşüne Polisten Sert Müdahale

Hakkâri'den, "Kimliğimin, bedenimin ve emeğimin sömürülmesine karşı mücadele ediyor, barış için yürüyorum" yürüyüşünün birinci kolu olan kadınlar, Urfa'da polisin sert müdahalesi ile karşılaştı. Müdahalede Hakkâri'den yola çıkan 23 kadın ile Urfa KESK yöneticilerinin de aralarında olduğu 34 kişi gözaltına alındı.(ANF - 11 Kasım)

 

TAYAD'lılara 3 Yıl Hapis İstemi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, geçtiğimiz eylül ayında İstanbul'dan Ankara'ya yürüyen 30 Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyesine dava açtı. TAYAD'lı grubun "kanunsuz toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma ve polise direnme" suçundan 3 yıla kadar hapsi isteniyor.( Birgün -19 Kasım)

 

Protestonun Bedeli Ağır Oldu

2008 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Başbakan Tayyip Erdoğan'ı protesto eden 18 öğrenci, izinsiz gösteri yaptıkları gerekçesiyle 1 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı.(Taraf - 23 Kasım)

 

Mersin'de İşçi Eylemine Müdahale

Mersin'de Akdeniz Çivi ve Tel Fabrikası'nda çalışan işçilerin "sendikaya üye oldukları" gerekçesiyle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin İl Örgütü üyesi işverenleri tarafından işten çıkarılması üzerine, CHP Mersin il binasını 25 Kasım 2010'da işgal eden 57 işçiye müdahale eden polis ekipleri işçilerin tamamını gözaltına aldı. Gözaltına alınan 57 işçi Mersin Emniyet Müdürlüğü'nde ifadeleri alındıktan serbest bırakıldı.(ANF - 26 Kasım)

 

Ankara'da Kültür Merkezi'ne Baskın

Ankara'da 27 Kasım 2010'da Gençlik Kültür Merkezi'ne (GKM) Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla baskın düzenleyen polis ekipleri "yasadışı eylem yapılacağı" gerekçesiyle 46 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlardan üç çocuk, Ankara Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi'nde ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı .(TİHV- 28 Kasım)

 

ÇOCUK HAKLARI

 

TMK Mağduru Çocuklar Okulları Terk Ediyor

TMK'dan dolayı mağdur edilen ve çıkarılan yasa ile bir kısmı serbest bırakılan Kürt çocukları, bu kez de 'polis' kıskacında. Diyarbakır'da 'polise taş atmak' iddiasıyla tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan çocuklar, öğrenim gördükleri okula gidip gelirken polis tehditlerine maruz kaldıkları gerekçesi ile okulu bırakmak zorunda kaldı. Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde 9 ay kalan ve bir süre önce serbest bırakılan M.E, tekrar okula dönüş yapmışken bu kez de polis tehditleri ile karşı karşıya kaldı. M.E, polisin tehditlerinden dolayı bir süredir okulu bırakmak zorunda kalırken, babası İhsan Ekdi ise tedirgin olduklarını ifade etti.(ANF - 8 Kasım)

 

Taş Atan Çocuklar Bayramda İçeride

Kamuoyunda 'taş atan çocuklar' olarak bilinen terör suçundan yargılanan 18 yaşından küçük çocukların özgür kalabilmeleri için gerekli yasa değişikliği geçen temmuzda yapılmasına rağmen Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanan 200 çocuk halen cezaevinde.(Taraf - 9 Kasım)

 

Gaza Gelen Kürt Çocukları

Mersin Valiliği barikat kurup polisle çatışan çocukların durumunu masaya yatırdı. Sonuç: Çocukların 80'den fazlası gaz bombasına maruz kalıyor.( Taraf - 9 Kasım )

 

Yargı Bürokrasisine Takılan 'Rohat' Cezaevinde Kaldı

Diyarbakır'da daha 16 yaşında iken 'örgüte adam kazandırmak' iddiasıyla tutuklanan ve yaklaşık 16 aydır cezaevinde olan 17 yaşındaki Rohat K., TMK'da yapılan değişikliğin ardından serbest bırakılması gerekirken 5 aydır tüm girişimlere rağmen dosyası Yargıtay tarafından ele alınmıyor ve tahliye edilmiyor.(ANF - 12 Kasım)

 

TMK Değişti Ama...

Mersin 'de son 25 gün içerisinde gözaltına alınan 20 çocuktan 15'i tutuklandı. Tutuklanan çocukların aileleri bu haksızlığın biran önce giderilmesi gerektiğini belirtirken; İHD MYK Üyesi Av. Eyüp Sabri Öncel, TMK'da yapılan değişikliğin çocuklar için hiçbir değişiklik içermediğini söyledi. Pozantı M Tipi Çocuk Cezaevi'ne konulan çocukların tutuklanma gerekçeleri ise; "Yasa dışı örgüt üyesi olmak", "Yasa dışı örgüt adına faaliyette bulunmak", "Örgüte eleman kazandırmak", "Kamu malına zarar vermek", "Patlayıcı madde kullanmak", "Gösteri ve yürüyüş yasasına muhalefette bulunmak."(Evrensel - 17 Kasım) 

 

İzmir'de 6 Çocuk Gözaltına Alındı

Menemen Asarlık'ta gösteri düzenleyen 4 kişinin tutuklandığı operasyonun ardından polis bu kez Kadifekale Semti'nde de baskınlar düzenledi. Baskınlarda, polise taş attıkları ileri sürülen 6'si çocuk 10 kişi gözaltına alındı. Çocuklar, Çocuk Şube Müdürlüğü'ne teslim edilirken 4 kişinin ise Terörle Mücadele Şubesi'nde sorgusunun sürdüğü bildirildi.(ANF - 27 Kasım)

 

IRKÇI SALDIRILAR

 

Ülkücüler Üniversitede Sınıf Basıp Öğrenci Bıçakladılar

Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ) ülkücüler, sınıfa girip Tayfun Çelik adında bir öğrenciyi dışarıya çıkarıp feci şekilde demir çubuklarla dövdükten sonra, bacaklarından bıçakladı. Çelik'i bıçakladıktan sonra araç ile kaçan ülkücü üniversitenin çıkışında 2 kız öğrenciye çarptı. Yaralanan diğer öğrenciler de hastaneye kaldırıldı. Polis ise yine ülkücü saldırıya tepki gösteren öğrencileri gözaltına aldı.(ANF - 8 Kasım)

 

YARGI VE CEZASIZLIK

 

7 Yaşındaki Rozerin Cinayetinin Üstü Örtülüyor

Mardin'in Kızıltepe ilçesi Yaşar köyünde mevsimlik sulama işçisi babası Selahattin Aksu ile birlikte 3 Haziran 2006'da öldürülen yedi yaşındaki Rozerin Aksu cinayetiyle ilgili dört yıldır dava açılmadı. Bianet'in haberine göre mevsimlik işçi olarak ikamet ettikleri Yaşar köyünde, gece evlerine düzenlenen baskında öldürülen Rozerin Aksu'ya 11, babası Selahattin Aksu'ya ise 20 kurşun isabet etmişti.(ANF - 1 Kasım)

 

Türk Ve Tuğluk'un Vekilliğe Dönüşleri Kabul Edilmedi

TBMM Başkanlığı, DTP'nin kapatılmasının ardından siyasi yasak getirilen eski vekiller Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk'un milletvekilliklerinin iadesi talebini, 'yetkisizlik' gerekçesiyle geri çevirdi.(Zaman - 2 Kasım)

 

TMK Mağduru Çocuklar 18'inde Yeniden Cezaevine!

AKP'nin iktidara gelmesiyle güncellenen TMK mağduru çocukların yapılan yasal düzenlemeyle tahliye edilmeye başlaması kamuoyunda umuda neden olmuştu. Ancak şimdi tahliye edilen TMK mağdur çocuklar, yaşları 18'i bulduğunda sudan gerekçelerle yeniden cezaevine atılıyor. Tahliye edilen 4 çocuğun yaşları 18'i bulduğunda evlerine baskın yapılarak gözaltına alındığı ortaya çıktı.(ANF - 2 Kasım)

 

Haberal'ın Gizlenen Heyet Raporunun Sorumlusu Belli Oldu

Ergenekon sanığı Mehmet Haberal'ın 'ayakta tedavi olabileceği' yönündeki 16 Ekim 2009 tarihli heyet raporunun Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Adagül'ün ihmalkârlığı sonucu hapishaneye gönderilmediği öğrenildi.(islahhaber.com - 4 Kasım)

 

'Oğlunuz Zaten Deliydi'

Deniz.D., 2007 yılında İskenderun'a bağlı Hassa 1.Hdut Tabur Bölük Komutanlığı emrinde askerliğini yaparken öldü. Ailesine çocuklarının intihar ettiği söylendi. Çocuğunun cenazesini almaya giden baba H.D., ölüm tutanaklarını şüpheli buldu. Oğlunun ölüm tutanaklarının şüpheli düzenlendiğini savunan baba dava açtı. Yıllarca süren ve üç mahkeme gezen davalardan sonuç çıkmadı. Çaresiz kalınca oğlunun intihar ettiğini kabul etti bu kez de tazminat davası açtı. Davaya bakan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, "Oğlunuzun psikolojik sorunları varmış" diyerek, dosyayı kapadı. Aileye 17 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti.(ANF - 5 Kasım)

 

Tacizciyi Engelleyen Avukata Dava Açıldı

Metris Cezaevi'nde işkence sonucu hayatını kaybeden Engin Çeber'in davasında ablası Şerife Tekin'i elle taciz ettiği iddia edilen gardiyan hakkındaki soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Tacizciye yumruk atan avukata ise 1 yıl hapis istemiyle dava açıldı. (Zaman - 6 Kasım)

 

Suçsuz Yere Hapis Yattı

Bir nöroloji uzmanının bıçaklanması olayına karıştığı iddiasıyla 1 ay tutuklu kalan Yusuf Demirci isimli vatandaş, masum olduğu ortaya çıkınca doktor hakkında tazminat davası açtı ve davada 5 bin 200 lira tazminat kazandı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 'bıçaklanan kişi de mağdur' diyerek tazminat kararını bozarken, dava giderlerini de Yusuf Demirci'ye yükledi. Giderleri ödeyemeyen Demirci ailesine icra uyarısı gönderildi. Tazminat isterken dava giderleri de omzuna yüklenen Demirci, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracağını belirtti (islahhaber.com - 8 Kasım)

 

50 Kişi Yürüdü, 78 Kişiye Dava Açıldı

Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıldönümünü protesto ettikleri gerekçesiyle 78 kişi hakkında "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu"na muhalefet suçundan dava açıldı. Savcılık iddianamesinde "Yürüyüşe katılan 50 kişilik grup" diye söz ederken, 78 kişi hakkında dava açılması dikkat çekti.(ANF - 9 Kasım)

 

Tacizci Müdüre Ödül Gibi Ceza!

İzmir'de Hasan Kaya İşitme Engelliler Anaokulu'nda Müdür olarak görev yaptığı dönemde 4 kadın öğretmeni taciz eden Sabahattin Kuru, Karşıyaka Rehberlik Araştırma Merkezi'ne müdür olarak atandı.(ANF - 10 Kasım)

 

İnegöl'de Bütün 'Linççiler' Serbest Bırakıldı

Bursa'nın İnegöl ilçesinde geçen Temmuz ayında Kürtlere yönelik linç girişiminde devlet malına zarar verdikleri gerekçesiyle tutuklanan 22 kişi serbest bırakıldı. Aynı olaylara karıştıkları için tutuklanan 11 kişi daha önce tahliye edilmişti.(ANF - 12 Kasım)

 

Yargıtay Hem Haberal'a Hem De Hâkime Vermiş

Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal'ın kendisini tutuklayan hâkim hakkında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne açtığı tazminat davasının reddedildiği ortaya çıktı. Davayı kaybeden Haberal'ın hâkim Rüstem Eryılmaz'a 500 lira tazminat ödemesine karar verildi. Aynı daire, aynı tarihteki diğer kararında ise Eryılmaz'ın da aralarında bulunduğu 9 hâkimi Haberal'a tazminat ödemeye mahkûm etmişti.(islahhaber.com - 14 Kasım)

 

BDP'lilere 2 Bin 473 Yıl Hapis İsteniyor

Parlamentoya girdikleri günden bu yana BDP'li milletvekilleri için hazırlanan fezleke sayısı 554'e ulaşırken, BDP'lilerin yargılandıkları davalardan haklarında toplam 2 bin 473 yıl hapis cezası isteniyor.(ANF - 22 Kasım)

 

JİTEM Cinayeti, 'Adi Vaka' Olarak Onandı

Mehmet Şerif Avşar'ın 1994'te işyerinden kaçırılıp öldürülmesi davasında tutuksuz yargılanan eski Uzman Çavuş Gültekin Sütçü, 30 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay, olayı 'örgütlü suç'tan çıkarıp 'adli vaka' olarak gören yerel mahkemenin kararının yerinde olduğuna hükmetti.(islahhaber.com - 23 Kasım)

 

Bütün Deliller Çürütüldü Ama Hapiste

Devrimci Karargah Örgütü operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve 18 aydır cezaevinde bulunan Ergin Öncü hakkındaki bütün deliller çürütülmesine rağmen tahliye edilmiyor. Polis fezlekesinde deliller arasında gösterilen örgüt lideri Orhan Yılmazkaya ile birlikte çekilmiş fotoğrafın Ergin Öncü olmadığı ortaya çıkmasına rağmen savcı tarafından deliller arasına alındı.(ANF - 29 Kasım)

 

Taş Atan Çocuklar Yasasıyla Hapisten Kurtulan CHP'li Başkan

Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesi, dün ilginç bir karara imza attı. Antalya'da görevi kötüye kullanmaktan yargılanan ve daha önce hakkında 2 ayrı suçtan 10'ar ay ertelenmiş hapis cezası bulunan CHP'li Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, taş atan çocuklar yasası olarak bilinen 6008 sayılı kanundan yararlanarak hapis cezasından kurtuldu. Evcilmen'in, 'taş atan çocuk' olmamasına rağmen bu yasadan nasıl yararlandığı merak konusu olurken, buna yasadaki boşluğun sebep olduğu belirtiliyor.  (Zaman - 30 Kasım)

 

SORUŞTURMA, GÖZALTI VE TUTUKLAMALAR

 

İstanbul Üniversitesi'nde 4 Öğrenci Gözaltına Alındı

İstanbul Üniversitesi'ne (İÜ) "çantalarını aratmadıkları" gerekçesiyle okula alınmak istenmeyen öğrenciler ile özel güvenlik birimleri arasında arbede yaşandı. Yaşanan arbedenin ardından 4 öğrenci gözaltına alındı.(ANF - 2 Kasım)

 

Şırnak'ta 3 Kişi Gözaltına Alındı

Şırnak'ın İdil İlçesinde polis tarafından düzenlenen baskınlarda Y. H (19) ve H. K(23) adlı kişilerin gözaltına alındığı ve sorgulanmak üzere Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. Ayrıca Cizre'de polisin O.G adlı şahsı Cudi Mahallesi'ndeki evinde gözaltına aldığı ve sorgulamak üzere Cizre Emniyet Müdürlüğüne götürdüğü öğrenildi. Gözaltıların gerekçesi öğrenilemedi. (İlke Haber - 8 Kasım)

 

'Örgüt Propagandası' Tutmadı, Sıra 'Örf, Adet' Davasında

Milas'ta Gülsüm-Mehmet Çelik çifti, 1 Ocak 2010 dünyaya gelen kız çocuklarına Viyan Kürdistan ismini verdi. Bunun üzerine, Milas Cumhuriyet Savcılığı, "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla soruşturma açtı. Ancak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı verince, Milas Cumhuriyet Savcılığı, bu kez de "Milli kültür, örf ve adetlerimize uygun olmadığı" iddiasıyla anne ve baba hakkında yeni bir soruşturma açtı.(Evrensel - 8 Kasım)

 

Azadiya Welat'ın 2 Çalışanı Gözaltına Alındı

Mersin'de Azadiya Welat Gazetesi'nin çalışanları Enver Toğrul (18) ve M.Ç. (16), gözaltına alındı. Mersin'de Azadiya Welat Gazetesi'ni almak için bu sabah saat 08.00'de otogara giden gazetenin çalışanları Enver Toğrul (18) ve M.Ç. (16), gazeteleri aldıkları sırada polisler tarafından durduruldu.(ANF - 13 Kasım)

 

Çobanı, Gözaltında Olduğu Karakolu Basmakla Suçladılar 

Bingöl'ün Yedisu İlçesi Jandarma Komutanlığı'na 2008 yılında düzenlenen ve dört askerin yaşamını yitirdiği PKK baskınıyla ilgili hazırlanan iddianamede, 'PKK'lılara karakolla ilgili bilgi vermek' ve "nitelikli adam öldürme' suçlamalarıyla hakkında 80 yıl hapis istenen çobanın, baskın anında aynı karakolda gözaltında bulunduğu ortaya çıktı.(Taraf -13 Kasım)

 

Kantinde Oturmak Soruşturma Nedeni

ODTÜ'de öğrenciler nefes alsa sorgulama nedeni sayılmaya başlandı. 21 Ekim'de saat 17.30 civarında 4 ODTÜ öğrencisi kantinde oturdukları gerekçesi ile kimya bölümü öğretim görevlisinin sorgulamasına maruz kaldılar.(Evrensel  - 15 Kasım)

 

Polis 5 Yaşındaki Çocuğu Gözaltına Aldı, Nusaybinliler Ayağa Kalktı

Nusaybin İlçesi Abdulkadir Paşa Mahallesi'nde oyun oynayan çocuklara, panzerle yoldan geçen polislerin küfür ettiğini ileri sürüldü. Çocukların da panzere taş atması üzerine polisler ismi öğrenilemeyen 5 yaşındaki bir çocuğu gözaltına almak istedi. Bunun üzerine duruma tepki gösteren mahalle sakinleri ile polisler arasında gerginlik çıktı. Gerginliğin çatışmaya dönüşmesi üzerine olay yerine sevk edilen çevik kuvvet polisleri gaz bombalarıyla müdahalede bulundu. Polisin yoğun gaz bombası kullandığı olaylar sürürken 5 yaşındaki çocuk ile ismi öğrenilemeyen 18 yaşında bir gencin de gözaltına alındığı bildirildi.(ANF - 18 Kasım)

 

Yargıçtan Kürt Sorunu Çıkışı 

Kürt Ulusal Birlik Hareketi'nin Diyarbakır'da düzenlediği bir panelde konuşan Avukat Sabahattin Korkmaz aleyhine "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan dava açıldı.(Taraf - 23 Kasım)

 

Şemdinli'de 5 Çocuk Gözaltına Alındı

Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerin ev ve işyerlerine yaptığı baskınlarda aralarında Şemdinli Eski Belediye Başkanı Hurşit Tekin'in oğlunun da bulunduğu yaşları 15 ila 17 arasında olan 5 kişi gözaltına alındı. Şemdinli'ye bağlı Konur (Nugavila) Köyü kırsalında yaşamını yetiren 4 HPG'linin cenaze törenine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan Ferheng Tekin, Sıtar Şengül, M.Şirin Demir ve Servan Özel Şemdinli Devlet Hastanesi'ndeki muayenenin ardından İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.(ANF - 23 Kasım)

 

Azadiya Welat Gazetesinin Bir Çalışanı Gözaltına Alındı

Azadiya Welat gazetesi Urfa çalışanı Abdulbesir Yapıcı, dün gece saat 23.00 sıralarında evine giderken, Atatürk Bulvarı'nda polisler tarafından durduruldu. Yapıcı, burada yapılan kimlik kontrolünün ardından gözaltına alındı. Yapıcı'nın gözaltı gerekçesi öğrenilemedi.(ANF - 24 Kasım)

 

Barış Grubu Üyesi Doğan'a 1 yıl hapis

Dersim Alevi Akademisi İnanç ve Kültür Derneği (DAKAD) Başkanı ve 2. Barış Grubu Üyesi Aysel Doğan'a yürüyüşe katılarak "Örgüt propagandası" yaptığı gerekçesiyle Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 1 yıl hapis cezası verildi(Evrensel - 25 Kasım)

 

BDP'li Belediye Başkanı'na 7 yıl hapis

Balveren Belde Belediye Başkanı Abdulrezzak Yıldız, yürüyüşe katıldığı gerekçesiyle hakkında açılan davadan 7 yıl bir ay hapis cezasına çarptırıldı.(Evrensel - 26 Kasım)

 

DÜŞÜNCEYİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

 

Nevin Berktaş'a Hapis

Cezaevinde yaşadıklarını 2000 yılında "İnancın Sınandığı Zor Mekânlar: Hücreler" adlı kitabında anlatarak "yasadışı örgüt propagandası yaptığı" gerekçesiyle hakkında açılan davadan 10 ay hapis cezası alan Nevin Berktaş'ın 3 Kasım 2010'da tutuklandığı öğrenildi. (atilim.org - 8 Kasım)

 

Yargılanan Sosyolog

Çağımızda Hukuk ve Toplum adlı dergide kaleme aldığı bir yazıda "yasadışı örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla hakkında dava açılan Sosyolog İsmail Beşikçi'nin ve derginin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Zeycan Balcı'nın Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca yargılanmasına 12 Kasım 2010'da devam edildi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunmasını yapan İsmail Beşikçi "yazdığım yazı propaganda değil bilimin meşru ifadeleridir. Merak ettikleriniz bilincinize çarpıyor, yanıtlar arıyorsunuz. Ve siyaseti, diplomasinin kavramlarıyla açıklamaya çalışırsınız" dedi. Savcının esas hakkındaki mütalaasını sunmasının ardından sanık avukatlarının ek süre talebini kabul eden mahkeme heyeti duruşmayı 4 Mart 2011'e erteledi.(bianet.org - 12 Kasım)

 

Taraf Yazarına Dava Açma Kararı

Adalet Bakanlığı, Taraf Gazetesi'ndeki köşesinde 2 Ocak 2010'da "Ya alçaksınız ya salak" başlığıyla yazdığı yazı nedeniyle Taraf Gazetesi Yazarı Rasim Ozan Kütahyalı hakkında yapılan suç duyurusunun değerlendirildiğini ve Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesi uyarınca dava açılabilmesine izin verildiğini, 20 Kasım 2010'da açıkladı.(Zaman - 20 Kasım)

 

HASTA HAKLARI

 

Zorunlu Tetkik Ve Tahlillere De  Sınırlama

Hastalıkların teşhisi için çoğu zaman zorunlu olan tetkik ve tahlillere de sınırlama getiriliyor. SGK'nın ayakta tedavi gören her bir hasta için tanımlanmış limit değeri 44 TL'yle sınırlı. Bu limiti aşan hekimler bilgisayar ortamında uyarılıyor .(Evrensel - 3 Kasım)       

 

10 Yıl Önce Yapılan Bayat Aşı Muş'lu 40 Çocuğun Hayatını Kararttı

Subakut sklerozan panensefalit (SSPE) kızamık mikrobunun yol açtığı beyin hastalığı nedeniyle Muş'ta 40 çocuk yaşam savaşı veriyor. Çocukları SSPE virüsü hastalığına yakalanan Muşlu aileler, 1998 ile 2002 yılları arasında yapılan kızamık aşılarının bayat olduğunu, bundan dolayı çocuklarının bu hastalığa yakalandığını iddia ediyor. Uzmanlar da ailelerin iddialarını doğrulayarak, yapılan araştırmalar neticesinde o tarihte yapılan aşıların bayat olduğunun ortaya çıktığını belirtiyor. (Zaman -10 Kasım)

 

Yatalak Hastaya e-Devlet İşkencesi

Mersin'in Silifke ilçesinde, bakım ücreti için e-devlet şifresi almak isteyen yatalak hasta, yakınları tarafından ambulansla PTT şubesine getirildi. Felç geçirerek yatalak olan babası Hasan Ali Kaya'ya (67) bakım ücreti bağlatabilmek için girişimlerde bulunan Mustafa Kaya, Silifke PTT şubesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, babasının yaklaşık 6 aydır yatalak olduğunu söyledi. Kaya, şunları kaydetti: "Felç geçirmesinden dolayı yürüyemiyor, konuşamıyor, ihtiyaçlarını gideremiyor. Bakım ücreti alabilmek için başvuruda bulunduk, rapor aldık, evrakı tamamladık. Tüm işlemleri aldığım vekâletle gerçekleştirebildim. Ancak, PTT'den 'e-devlet' şifresini kişinin kendisine verilebileceği söylendi. Bunun üzerine babamı ambulansla PTT Silifke şubesine getirmek zorunda kaldım."( Radikal - 29 Kasım)

 

Engelli İsmail Engelleri Aşamıyor

Şanlıurfa'da İsmail Çiçek adlı vatandaş Devlet Hastanesinden % 40 özürlü raporu aldığı halde engelli vatandaşlara tanınan haklardan faydalanamıyor.(İlke Haber  - 30 Kasım)

 

Özel'de Katarakt Ameliyatı 7 Kişiyi Kör Etti

Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesine bağlı Hırka ve Emirhisar köylerine gelen özel bir sağlık merkezine ait göz tarama aracı, vatandaşları ücretsiz muayeneden geçirdi. Yapılan muayene sonucu yaşları 60'ın üzerinde bulunan Hırka köyünden Lütfiye Akkuş, Salih Dalkılınç, Emirhisar köyünden Osman Yıldırım, Ahmet Öztürk, İsmet Öztürk, Kamil Öz ve Mehmet Macit adlı kişilere 'katarak' teşhisi konuldu. Konulan teşhisin ardından hastane görevlileri, isterlerse kendi hastanelerinde kendi araçlarıyla getirilip götürülerek, ameliyatlarının yapılabileceğini söylediler. Bu teklifi kabul eden kişiler, ekim ayının sonlarında söz konusu hastaneye giderek katarak ameliyatı oldular. Aynı gün taburcu edilerek hastane araçlarıyla köylerine bırakılan şahıslar, bir gün sonra kontrol için götürüldüklerinde, 'ağrı ve yanma' şikâyetlerinde bulundular. Hastane görevlileri yapılan şikâyetleri dikkate alarak ilaç tedavisine başladılar. Diğer kişiler gibi gözünü kaybetmemek için ilaç tedavisine devam ettiğini belirten 65 yaşındaki Ahmet Ertük ise ''Hadi ben dikkat etmedim, dayım da dikkat etmedi aynı yerde ameliyat olan 7 kişi de mi dikkat etmeyerek, gözlerini enfeksiyon kaptırdı. Bunun araştırılmasını ve suçluların cezalandırılmasını istiyorum'' diye konuştu. (haber7 - 30 Kasım)

 

KAYIPLAR VE FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER

 

Bingöl'lü Askerden Haber Alınamıyor

Adana 6. Kolordu Komutanlığı Mekanize Taburu Muhabere Bölük Komutanlığı'nda askerlik yapan Bingöl Karlıova Serpmekaya (Alavuzan) Köyü nüfusuna kayıtlı İlhan Karabağ'dan haber alınamıyor. 6 aylık asker olan Karabağ'ın 7 Ekim Pazar günü çarşı iznine çıktığı ve bir daha birliğine dönmediği iddia edildi. İddiaları inandırıcı bulmayan Karabağ'ın babası Abdullah Karabağı oğlunun öldürülmüş olmasından endişe duyuyor.(ANF - 18 Kasım)

 

Bitlis'te 33 Gerillaya Ait Toplu Mezar Bulundu

Bitlis'in Tatvan İlçesi kırsal alanında 1999 yılında çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren 33 PKK gerillasının toplu olarak gömüldüğü bir toplu mezar bulundu. İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvuruda bulunan iki aile, toplu mezarda olduğunu belirttikleri çocuklarının cenazesinin alınması için dernekten hukuki yardım talebinde bulundu.(ANF - 27 Kasım)

 

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi

İnsan Hakları Komisyonu

 

Raporlar Haberleri

Siyonist rejimde askeri sansürün etkileri neler?
"Sürdürebilir ve iyi şartlarda göçmen istihdamı sağlanmalı"
Kays Said diktası tahakkümündeki Tunus'ta neler yaşanıyor?
İslam düşmanlığında buluştular!
Mazlumder "Sahipsiz başıboş köpekler raporu"nu yayınladı