Özgür-Derli üniversite öğrencileri Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi önünde taşıdıkları “Uludere için Adalet-Kardeşlik ve Adalet İçin Uludere’nin Hesabını Soralım- Bése Ev Zulmü Talan” gibi dövizler eşliğinde yaptıkları basın açıklamasıyla, Roboski katliamını 5. ayında andılar.
“Katliamın Üzerinden 150 Gün Geçti, Uludere Yarası Hala kanıyor, Failler Bulunsun Hesap Sorulsun” pankartının da açıldığı kitlesel basın açıklaması Sedat Taşdemir’in kısa konuşmasıyla başladı. Konuşmasında Taşdemir, Uludere katliamının üzerinden beş ay geçmiş olmasına rağmen katillerin hala bulunamadığını ve katliamı gerçekleştirenlere yönelik hiçbir soruşturma dahi açılmadığının altını çizdi. Ayrıca katliamın üzerinin sürekli örtülmeye çalışıldığını belirten Taşdemir, “Bizler yapılan katliamin ifşası ve katillerin yakalanması için bu katliamı burada protesto etmek için toplandık.” diyerek sözü Özgür-Der Üniversite Gençliği Komisyon Başkanı İlyas Çetinkaya’ya bıraktı.
34 masum insanımızın hayatını kaybettiği o günden bu güne 5 ay geçmesine rağmen, olayın aydınlatılmadığını kaydeden Çetinkaya, İktidarın olayın üzerine ciddi şekilde gitmemesini ve katliam sorumlularını korumasının acımıza acı kattığını belirtti.
Başbakan ve İçişleri Bakanı’nın açıklamalarının eleştirildiği açıklamada, olayın örtbas edilmeye çalışıldığına dikkat çekildi.
“Li Hember Komkujî Bêdeng Nemînin, Uludere Katilleri Yargılansın, Zulme Karşı Direneceğiz, Katliama Sessiz Kalmak Ortak Olmaktır” şeklindeki sloganlar ve tekbirlerle sık sık kesilen açıklamada, AK Parti hükümetinin bu olay üzerindeki sis perdesini kaldırmadığı sürece katliamın baş sorumlusu olarak görüleceği ifade edildi.
Açıklamada, Özgür-Der Üniversite Geçliği olarak, kendilerinin zalimlere karşı hep hakkı haykıracakları, adalet adına hep mazlumların yanında saf tutacakları, “Roboski Katliamını” unutmayacakları ve unutturmayacakları belirtildi.
“Grup Özgürlük Türküleri”nin “Özgürlük Türküsü” adlı ezgiyi seslendirmeleriyle eylem sona erdi.
Haber: İbrahim Ayaz
Basın açıklamasının tam metni:
ULUDERE KATLİAMINI UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ
Basın mensuplarına, kamuoyuna ve duyarlı tüm öğrencilere,
Bismillahirrahmanirrahim
"Sakın Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Allah onların cezasını gözlerin korkudan yerinden fırlayacağı bir güne kadar ertelemektedir."(İbrahim 42)
Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyü yakınlarında TSK'ya ait savaş uçaklarıyla işlenen katliamın üzerinden 5 ay geçti. Haksız yere 34 masum insanımızın hayatını kaybettiği katliamın ardındaki gerçekler henüz aydınlatılabilinmiş değil. Acı olayın gerçekleştiği günden beri iktidarın olayın üzerine ciddi bir şekilde eğilmemesi ve katliamın sorumlularını koruması acımıza acı katmıştır.
İhmalden ziyade planlanmış bir eylem olduğu açık olan bu katliamın gerçek suçlularının kimler olduğu, kimlerin işin içinde bulunduğu olayın üzerinde beş aya yakın zaman geçmesine rağmen tam olarak netleştirilmemiş durumdadır.
“Hata da olabilir. Hatayı da açıkladık, özrü de açıkladık” diyen Erdoğan, "Tazminatı da açıkladık. Ama birileri istismar ediyor. Allah aşkına tazminatsa tazminat... Bizim resmi tazminatımız ötesinde yaptık.” diyerek bu konunun kamuoyunda tartışılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmiştir. Erdoğan’ın yapmış olduğu bu açıklama, meseleye sığ, vicdandan ve adaletten yoksun bir şekilde yaklaştığını açıkça ortaya koymaktadır. Bununla birlikte Başbakan’ın bu katliamla ilgili yapılan bütün eleştirileri “Uludere hadisesi istismar ediliyor” biçiminde değerlendirmesi de Roboski katliamı konusundaki ölçüsüzlüğü yansıtmakla beraber bu olayın faillerinin korunacağı ve olayın bile-isteye aydınlatılmayacağı manasına gelmektedir.
Erdoğan’ın açıklamalarından hemen bir gün sonra benzer açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı İ.Naim Şahin de “'Vur' emrini Hava Kuvvetleri'nde görüntüyü izleyen komutanlar verdi” diyerek, katliamın sorumlusunun kendileri olmadığını, artık Uludere olayının konuşulmaması gerektiğini belirtip; bir nevi hükümet olarak katliamın üstünü örtmeye çalışmıştır. Kürt sorunu konusunda her platformda çözüm vaadinde bulunan AK Parti hükümeti, katliamın üzerindeki bu sis perdesini kaldırmadığı müddetçe bu katliamın başlıca sorumlusu olarak görülecektir. Hükümet, olayın asli sorumlusu olmadığını düşünüyorsa eğer, bir an evvel soruşturmanın önündeki engelleri, sınırlamaları kaldırmalı, bunun için siyasi iradesini deklare etmeli ve sorumluları bulup cezalandırmalıdır.
Bizler; katliamın devlet-hükümet-basın-yayın kuruluşları tarafından uzun süre görmezden gelinerek örtülmeye çalışılmasını, toplumsal barışa vurulan insanlık dışı bir darbe olarak görmekteyiz. Uludere katliamı aydınlatılmadıkça, bu vahşetin sorumluları bulunup hesap sorulmadıkça; iktidarın yapmış olduğu açılımların, Kürt sorununun çözümü için atılan adımların, halk nezdinde hiçbir anlamının olmayacağını herkes bilmelidir.
Özgür-Der Üniversite Gençliği olarak zalimlere karşı hep hakkı haykıracağımızı, adalet adına her zaman mazlumların yanında saf tutacağımızı, “Roboski Katliamını” unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı herkes bilmelidir.