“ÜYELERİMİZE YÖNELİK SALDIRILARIN SORUMLUSU HEDEF GÖSTERENLER OLACAKTIR”
Özgür-Der Diyarbakır şubesinde düzenlenen basın toplantısında, Özgür-Der Bağlar temsilciliğine yönelik saldırıya sert tepki gösterildi. Dernek binasında Bağlar Temsilcisi Nurullah Canpolat’ın da katıldığı basın açıklamasında, Özgür-Der Batman şubesinden yanı sıra, Özgür-Der Diyarbakır yönetiminden çok sayıda kişi hazır bulundu. Van Şubesine yönelik saldırının ardından Bağlar temsilciliğine saldırının da olduğu bilgisinin bir kez daha paylaşıldığı basın toplantısında, PKK’ye yakın haber partallarının hedef göstermesinin ardından saldırıların olduğuna dikkat çekilen açıklamada, yönetimden ya da gönüldaşlarından herhangi birine yönelik saldırının olmasının sorumluluğunun bu kesimlerde olduğuna dikkat çekildi.
“GÜNLERDİR HEDEF GÖSTERİLİYORUZ”
Basın toplantısı Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç’ın konuşmasıyla başladı. Bağlar temsilciliğine yönelik saldırıyı sert ifadelerle kınayan Koç, saldırının kendileri açısından sürpriz olmadığını vurgulayarak, “PKK’ye yakın yayın organları günlerdir Özgür-Der’i hedef gösteriyor. Hedef göstermelerin ardından ilk saldırı Van şubemize yönelik oldu. Ardından saldırıyı kınadığımız ve çok sayıda STK temsilcisinin de destek olduğu açıklamaları da hedef gösterir tarzda haberleştirdiler. Sonrasında da Bağlar temsilciliğimize yönelik saldırı oldu. Bunun nereye varacağını kestiremiyoruz…” diye konuştu.
“İNSANİ YARDIM HEDEF ALINIYOR”
Kendilerine yönelik saldırıların nedeni hakkında bilgi veren Koç, başından beri Esad’a karşı direnen muhalifleri desteklediklerini, Esad’ın 100 bin insanın ölümüne neden olan katliamlarını lanetlediklerini, yaptıkları faaliyetlerin de insani yardımdan ibaret olduğunu, bunun belgelerinin ellerinde bulunduğunu ve bunu defahatle vurguladıklarını kaydetti. Buna rağmen büyük bir dezenformasyon örneğiyle derneklerinin hedef gösterildiğini belirten Koç, bunun da Rojava üzerinden yapıldığını söyledi.
“ROJAVA’DA KATLİAM OLMASI DURUMUNDA MEYDANA İLK BİZ ÇIKARIZ”
Kendileriyle birlikte Federal Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesut Barzani gibi önemli şahsiyetlerin de Rojava’da katliam olduğu iddialarına inanmadığını konunun araştırılmasını istediğini sözlerine ekleyen Koç, sadece Özgür-Der’in değil yanı sıra diğer birçok Kürt grubu ve İslami kurumun da aynı şekilde saldırıların hedefi olduğunu belirtti. Koç, Özgür-Der’in kimliği ve ilkeleri gereği dünyanın herhangi bir yerinde katliam olmasına ilk tepki verdiği gibi, Rojava’ya yönelik katliamın olması durumunda da ilk meydana çıkan kurum olacağının bilinmesini istedi.
Ardından basın açıklamasını okumak üzere sözü Özgür-Der Bağlar temsilcisi Nurullah Canpolat aldı.
Canpolat aşağıdaki açıklamayı yaptı:
ÖZGÜR-DER’E YÖNELİK SALIRILAR SÜRÜYOR. LANETLİYORUZ!
12.08.2013
Suriye Kürdistan’ında yaşanan hadiseler üzerinden bazı Kürt milliyetçi çevreler tarafından günlerdir hedef gösterilmekteyiz. 9 Ağustos gecesi Özgür-Der Van Şubesine yönelik gerçekleştirilen Molotoflu ve silahlı saldırının ardından dün gece de Diyarbakır Bağlar Özgür-Der temsilciliğimize yönelik Molotof kokteyliyle bir saldırı düzenlenmiştir.
Daha evvel de açıkladığımız üzere bu saldırı sürpriz olmamıştır. Kendiliğinden de gelişmemiştir. İslami yapılar, yardım kuruluşları ve medya organları aleyhine ısrarlı bir tarzda sürdürülen iftira ve dezenformasyon kampanyasının bir neticesidir. Söz konusu kampanyanın tümüyle temelsiz ve yalan olduğunun delilleriyle birlikte ortaya konulması bir takım çevrelerde had safhada bir tahammülsüzlük ve saldırganlık doğurmuştur.
Özgür-Der bilinçli olarak hedef gösterilmektedir; çünkü Suriye Kürdistan’ında güya, İslamcı güçlerin masum Kürt sivilleri öldürdüğüne dair ortaya atılan iddiaların yalan olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Ve Özgür-Der gerek Kürdistan coğrafyasında, gerekse de Ortadoğu’nun bütününde şu veya bu milliyetçiliğin çözüm değil ancak daha fazla kan ve zulüm demek olduğunu ısrarla haykırmıştır. Özgür-Der’in tutumunu politik hesapları aleyhine bir engel olarak gören aynı kesim günlerdir gerek sahip oldukları basın yayın organları aracılığıyla doğrudan ve gerekse de sosyal medya vasıtasıyla dolaylı biçimde Özgür-Der’i hedef göstermiş, tehditler yağdırmış ve nihayet bu süreç ard arda kurumlarımızı hedefleyen fiili bir saldırganlığa dönüşmüştür. Suriye Kürdistan’ında hâlihazırda belgelenen bir katliam olmadığını sadece Özgür-Der değil, Irak Kürdistan’ı yetkilileri de dâhil olmak üzere birçok Kürt grup dillendirmektedir. Herke bilsin ki yeryüzünde mazlumların uğradığı hiçbir katliama sessiz kalmayan Özgür-Der Kürt halkının bir kıyıma-katliama tabi tutulması halinde meydanlara inecek ilk kurumdur. Özgür-Der pratiği bunun sayısız örnekleriyle doludur.
Ne gariptir ki, bizleri hedef gösterme acziyeti içinde olanlar on yıllardır devletin ırkçı, inkârcı, baskıcı tutumundan, halkın özgürlük alanının kısıtlanmasından şikâyet etmişlerdir. Her fırsatta düşünce özgürlüğünden dem vurmuş, güya muhalif fikirlerin özgürce dolaşımını savunmuşlardır. Kemalist otoriter anlayışın sivil toplumu kuşatıp, güdükleştirmesinden rahatsızlık duyduklarını ifade etmişlerdir. Ve şimdi aynı çevreler tutarsız ve vahşice bir tutumla Özgür-Der şubelerini molotofla, silahla baskı altına almaya ve susturmaya yeltenmektedirler.
Bu vesileyle kamuoyuna ve tüm halkımıza Bağlar Temsilciliğimizde gerçekleşen bu saldırıyı lanetlediğimizi duyuruyoruz. Son günlerde sistematik biçimde İslami kuruluşları hedef alan ve en son Van’da olduğu gibi Diyarbakır Bağlar’da da görüldüğü üzere Özgür-Der Şubesini yakmaya kalkışan zihniyetin halkımıza verebileceği hiçbir şey bulunmadığının, baskı yoluyla muhaliflerini sindirmeye yeltenenlerin, farklı görüşlere hayat hakkı tanımayanların karşı çıktıklarından da daha kötü bir esaret sisteminin peşinde koşan zavallılar olduğunun altını çiziyoruz.
Nurullah Canpolat
Özgür-Der Bağlar Temsilcisi