Aslında kendisini muhatap almaya hiç gerek yok.
“Kendi kendine bir şeyler karalasın, saçmalama özgürlüğünü kullansın” diyeceğim ama, sessiz kalamıyoruz işte..
Şaşırıp kalıyorum, “Nasıl olabiliyor da, bir insan bu kadar cahilce yazılar yazabiliyor” diye..
Adam, mütedeyyin insanları sürekli aşağılıyor: “Sorgulama yapmıyorsunuz. Aklınızı kullanmıyorsunuz” gibisinden..
Ama kendisi, ilköğretim öğrencisinin bile yapabileceği sorgulamayı yapamıyor.
Birçokları üzerine alınabilir ama, bugün bahsedeceğim kişi, çok satan Hürriyet'in Özdemir İnce'si!
Beyefendi, son günlerde, hukukçuluğa merak sarmış..
Anayasa'dan bahsediyor.
Bahsettiğini sanıyor.
Aslında bahsettiği konular, Anayasa Hukuku'nun değil, Hukuk Felsefesi'nin konularıdır ama, o tam aksi şekilde olduğunu sanıyor.
Varsın öyle sansın..
Biz onu bırakalım, yanlış deryalarda, yüzdüğünü sanarak oyalansın.. Ama birazcık mantık sahibi olsun..
İnsanları enayi yerine koymasın..
Nasıl?
Dünkü yazısında diyor ki: “29 Ekim 1923 tarihinde devleti kuran Meclis her bakımdan bir kurucu iktidar olarak 1924 Anayasası'nı yapmıştır.... 27 Mayıs 1960 hareketi ve 1980 darbesi TBMM'yi dağıtıp yeni bir kurucu meclis oluşturarak mevcut anayasaları değiştirip yeni bir anayasa yapmıştır.”
Eeee?
Eeesini de Özdemir bey şöyle anlatıyor: “Bu gerçeği öğrenenler, 'Ne yani, Anayasa'nın değişmesi için askeri darbe mi yapılması lazım?' diye soruyorlar. Hayır gerekmez! Anayasa'nın ilk dört maddesi dışında kalan maddeleri bu TBMM değiştirebilir.”
Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı!
Vay benim; hukukçuluğa merak saran ileri zekalım vay!
Eminim sen, öğretmenliği de böyle mantık çuvallamaları ile yapıyordun..
Adamın kafa yapısına bakın..
1924 Anayasası, sıfırdan yapılırken, güzel.. 1921 Anayasası'nı tümüyle lağvedip, yenisini yapanlara “Kurucu iktidar” tanımlaması yapıyor beyimiz!
Kim vermiş o meclise, “kurucu iktidar sıfatı”nı?
Özdemir amca!
Başka hiçbir kaynakta, böyle bir sıfat yok çünkü..
Sonra ne olmuş?
Albaylar cuntası, 1924 Anayasası'nı rafa kaldırmış..
Buna ne diyor Özdemir amca?
“Güzel olmuş” diyor.. Albaylar cuntasının da kurucu iktidar hakkı varmış!
1980 darbecilerinin?
1960'ın albaylarının olur da, 1980'in 5 generalinin “kurucu iktidar” hakkı olmaz mı?
Ona da “güzel” diyor Özdemir amca...
Amaaa..
Halkın seçtiği milletvekilleri, darbe marbe yapmadan, kanunlardaki görevleri gereği Anayasa'nın 10. maddesini değiştirince, “Hooop dedik. Olmaz” diyor, Özdemir bey amca!
Niye olmaz?
“Çünkü Anayasa'nın ilk dört maddesi değiştirilemez”
İyi de Özdemir amca, ilk dört maddeden birisini değil, 10. maddeyi değiştirdiler!
“Olsun, o da onunla bağlantılı” diyor Özdemir amca..
Aslında Özdemir amcanın yaptığı iş, şuna benziyor: Eşkiya gelip, vatandaşın malını zorla alırsa “Güzel güzel. Çok güzel yapmışsın” diyor.
Devletin resmi memuru gelip, kanuna uygun şekilde vergi tahsilatında bulunduğunda, “Ama, sen şu kısıtlamalara tabisin. Sen şunu yapamazsın, bunu yapamazsın” diyor..
Yani adamın kafası, güzellikle değil, zorbalıkla kurgulanmış!
Silah zoru ile yapılanı “güzel” buluyor..
Demokratik şekilde yapılmak istenene engel çıkartıyor!
Sonra da çıkıp, “Akıl, bilim, mantık” diyor..
Sende bunların esamesi var mı Özdemir amca?
Varsa, söyler misin, “darbecinin yapabildiğini, milletin temsilcisi niye yapamıyor?”
VAKİT