Mehmet Yahya Çiçekli / Açık Görüş
Özbekistan'da Basmacılara iade-i itibar
Özbekistan Yüksek Mahkemesi tarafından 24 Ağustos 2023 tarihinde ilan edilen bir karar ile 1920 ve 1930'larda Sovyet yönetimi tarafından mahkum edilerek çoğu idamla cezalandırılmış 240 Basmacı'nın cezalarının kaldırıldığı duyuruldu. Bu karar bir af niteliğinde değil, daha derin bir anlamı olan mahkûmiyet kararlarının iptali ve merhumların aklanması anlamına geliyor.
Özbekistan Yüksek Mahkemesinin bu kararı simgesel de olsa, hem ülke içinde, hem de dışında yankı uyandıracak bir öneme sahip. Tahakkümü altında yaşadığı Rus-Sovyet iktidarına karşı isyan etmiş 240 kişinin bugünün bağımsız Özbekistan Cumhuriyeti tarafından aklanması, tarihi bir hatanın düzeltilmesi olarak okunabileceği gibi, özü itibarıyla bir iade-i itibar ve hatta Sovyet geçmişine bir meydan okuma şeklinde de değerlendirilebilir.
Basmacı Hareketi neydi?
Türkiye dışındaki Türklerin 20. Yüzyıldaki bağımsızlık mücadeleleri arasında ilk sırada gelen Basmacı hareketi Orta Asya'nın (Türkistan'ın) yakın tarihinin önemli bir parçasıdır. Çarlık Rusyası döneminde başlayan hareket Bolşevik ihtilali döneminde ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin ilk yıllarında da devam etmişti. 1910'ların ikinci yarısından 1930'ların başlarına kadar yirmi yıla yakın bir süreye yayılan Basmacı hareketi Rus-Sovyet yönetimlerine karşı tepkisel bir halk hareketi olarak ortaya çıkmıştı. Harekete bölgedeki Türk halklarının tamamından katılım olmuştu. Hareket Türk lehçelerinde Basmacı veya Basmaçı olarak adlandırılıyordu ki bunun anlamı yalın haliyle "baskıncı" idi. Türk halklarının zorla Rus ordusunda askere alınması, Türklere ait mülklerin zorla Rus yerleşimcilere verilmesi, Bolşevik ihtilalinden sonra dine yönelik baskılar ve ahalinin malına-mülküne el koyulması Basmacı hareketini besleyen nelerden bazılarıydı.
Sovyet iktidarı Basmacı isyanına katılanların önemli bir kısmını ölümle cezalandırmış, bazılarını ise ağır hapis cezalarına mahkûm etmişti. Vatana ihanet, isyan, yağma gibi ağır suçlamalara maruz kalan Basmacıların yüzyıl sonra aklanması, Özbekistan'ın bugünkü milli kimliğini ilgilendirdiği gibi, aile ölçeğinde yüzlerce Basmacının bugünkü torunlarının manevi mirasını da yeniden şekillendiriyor. Dedelerinin haksız/hukuksuz yere cezalandırıldığı, böylece aslında şehit edildiği bugünün Özbekistan Devleti tarafından ilan edilen insanlar aile geçmişlerini artık farklı bir övgüyle taşıyabilecek.
Basmacıların Sovyet döneminde doğup büyümüş torunları için bu iade-i itibar daha büyük öneme sahip. Sovyet propaganda makinesi tarafından Basmacılar şeytanlaştırılırken, propagandanın önemli aygıtlarından Sovyet sineması da ürettiği filmlerde Basmacıları vahşi eşkıyalar olarak tasvir etmişti. Aslında bölgenin yerlisi olan Türk halkları canlı tanıklar olarak Basmacıların kim olduğunu biliyordu fakat Sovyetlerin baskıcı rejimi ve propaganda ağı içinde bireyler kendi doğrularından bile şüpheye düşebilirdi.
İlk iade-i itibar değil
Nisan 2023'te açıklanan bir başka karar ile 208 Basmacı daha aklanmıştı. Daha önceki incelemeler sonucu da 408 Basmacı'ya iade-i itibar yapılmıştı. Böylece son karar ile toplam 856 Basmacı aklanmış oldu. Bu kişilerin çoğunluğunu Özbekistan Sovyet Cumhuriyetinin vatandaşları oluştururken, küçük bir kısmını da Kazakistan Sovyet Cumhuriyetinin vatandaşları oluşturuyor. Arşivdeki yargılama dosyalarının birer birer incelemeye alınarak bu şekilde iade-i itibar yapılması, bugünkü Özbekistan'ın sınırları içinde Sovyetler döneminde mahkum edilmiş Basmacıların tamamının haksızlığa uğradığının Özbekistan Yargısı tarafından peyderpey ilan edileceğine işaret ediyor.
Bir devletin tarihi ile yüzleşmesi
Özbekistan Yüksek Mahkemesinin bu kararının Özbekistan Hükümetine rağmen alındığını iddia etmek için elde bir neden yok. Böylece bu karar, bir devlet olarak Özbekistan'ın Sovyet mirası ile yüzleşmesi ve hesaplaşması boyutuna da sahip. Özbekistan açık bir şekilde Rus-Sovyet iktidarına karşı isyan edenlerin davasında haklı olduğunu dile getirmiş oluyor. Bu görünüm dolaylı olarak, Sovyetlerin mirasının öyle veya böyle en büyük taşıyıcısı olan Rusya'yı gücendirebilir mi(?), bunu kestirmek güç. Ukrayna'nın Sovyet mirasını reddetmesinin, süregelen Ukrayna savaşı içindeki Rus retoriğinde en üst düzeyde hedef alındığı malum. Her halükarda bu karar, Özbekistan'ın başka bir devletin/merkezin tahakkümü altında olduğu devirde yaşananlarla hesaplaşması olarak tarihi önem taşıyor.
Özbekistan'ın Sovyetler dönemine dair hesaplaştığı tek konu Basmacı hareketi değil. 31 Ağustos, repressiya/baskı olarak adlandırılan Sovyetler Birliğinin en katı olduğu dönemdeki devlet terörü mağdurlarına adanmış özel bir anma günü olarak 2001 yılında ilan edilmişti. Yine repressiya/baskı mağdurlarına adanmış bir müze ve anıtın da yer aldığı ülkede 2022 yılındaki anma gününde konuşan Cumhurbaşkanı Şevkat Mirziyoyev, 13 bin Özbek'in Sovyetler Birliği tarafından infaz edildiğini, yüz bin Özbek'in de repressiya mağduru olduğunu söylemişti.