Özal’ın ölümünde, başyaver nerede idi acaba?

Ali İhsan Karahasanoğlu

Bakın siz şu işe..17 yıldır sırrı çözülemeyen Turgut Özal’ın ölümü sırasındaki başyaveri, bizim meşhur Aslan Güner Paşa imiş!

Hani şu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşini karşılamış olmamak için, havaalanında kendisini oradan oraya atan paşa..
Neydi oradaki sorun?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşinin başörtülü olması!
Bir başörtü yüzünden, koskoca paşa, havaalanında ne atlamalar yapmıştı, hepimiz şaşıp kalmıştık...
Görüyorsunuz değil mi..
Nerede sorunlu bir olay var, hep bu sorunlu paşalar oradan çıkıyor.
Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı olduğu dönemde de, işte bu paşamız, başyaver imiş!
Kendisi başyaver ama..
Başyaverin yapması gereken işlerden bilgisi yok.
En başta, kendisi ortada yok!
Cumhurbaşkanı’nın oğlu Ahmet Özal ve diğer bazı canlı şahitlerin son iddiaları üzerine, başyaver Aslan Güner Paşa, dün bir açıklama yapmış.
Açıklamada, bakın ne diyor Aslan Paşa: “Halen de geçerli olan Köşk mevzuatı gereği, Sayın Cumhurbaşkanı’nın sağlık hizmetiyle ilgili sorumluluk, Başyaver’de değil, Genel Sekreterlik İdari Yardımcılığı’ndadır.”
Dakika bir, gol bir.
Aslan Paşamız, sanki kendisine; “Turgut Özal’a niye iyi bakmadınız da, ölümünü seyrettiniz” denilmiş gibi bir hava veriyor.
Ve sorumluluğu başkasına atıyor.
Oysa kendisine ve herkese sorulan soru şu: “Turgut Özal’ın ölümü, şaibeli olduğu halde, niçin tüm ayrıntıları ile gerekli tetkikler, şeffaf şekilde yapılmadı. Örneğin zehirlenme ihtimaline karşılık, niçin saç örneği alınıp, laboratuvara gönderilmedi?”
Evet yetkililere sorulan bu..
Ama onlar, olayı bambaşka yerlere çekip, top çevirmekle konuyu kapattıklarını sanıyorlar.
Başka ne diyor Aslan Paşa: “Cumhurbaşkanı, doğrudan Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nin acil kısmına götürülmüştür. Dolayısıyla önce GATA’ya götürülerek zaman kaybedildiği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır.”
Aslan Paşa böyle diyor ama, artık Türkiye’nin en ücra köyündeki sağır sultan bile biliyor ki, TurgutÖzal’ın ambulansı, yolda seyir halinde iken, gideceği hastanenin hangisi olacağı tartışıldı..
Ama Aslan Paşamız, sanki bu konuda hiç duraksama olmamış, en azından ambulans içinde bir görüş teatisi yapılmamış gibi anlatımda bulunuyor.
Gerçekleri ya bilmiyor, ya da bilmezlikten geliyor!
Başka neler anlatıyor Aslan Paşa, birlikte okuyalım: “Olayın ilk anında 8. Cumhurbaşkanı’nın yanında eşi hanımefendi, daha sonrasında da önce hizmetliler ve korumalar, bilahare nöbetçi yaver gelmiştir. Başyaver olay yerine geldiğinde ise Cumhurbaşkanı’nın yanında en az 6 kişi bulunmaktaydı.”
İşte skandal burada..
Başyaverimiz, kendi ağzıyla söylüyor. Turgut Özal’ın başında, en az 6 kişi var ama..
Ama başyaver, o 6 kişi arasında değil!
6 kişi de, en az hani!
Kimbilir, 6 kişi ile tanımladıkları, aslında tam olarak kaç kişiydi? 10 mu, 15 mi?
Kaç olursa olsun, başyaverin kendi beyanı ile sabit ki; ilk 6 kişi arasında yoktu zatıalileri!
Niye acaba?
Bunu açıklasa ya Başyaverimiz.. Bunu açıklasın ve sonrasında da, bir Cumhurbaşkanı, çok sıkıntılı bir gündemde aniden vefat ettiği halde, kendisine otopsi bile yapılmadan defnedilmesinin sebebini açıklasın.
“Genel Sekreterlik yetkili” falan açıklamaları ile konuyu örtmeye çalışmasın..
Genel Sekreterlik bunların hepsini yapıyorsa, Başyaverimiz ne yapıyor?..
Ona da düşen bir vazife olmalı mutlaka.
Olmalı ki; yaver bile değil, Başyaver denilmiş kendisine.
Evet Sayın Başyaver..
Bir Cumhurbaşkanı ölüyor, siz bunun sebebini, tarihe ışık tutacak şekilde kayda geçiremiyorsunuz..
Neden acaba?
Ölüm sebebinin aydınlanmasında, sizce bir sakınca mı vardı yoksa?..
Ve son soru: “İlk 6 kişi arasında yoktunuz da, ölümden sonra da mı yoktunuz ki; ölüm sebebini kuşkulu olmaktan çıkaracak girişimleri yapmadınız?”

VAKİT