Özal 4 Ayrı Maddeyle Zehirlenmiş

Adli Tıp Kurumu'nun Özal üzerindeki araştırmalarında sonuçlar çıkmaya başlıyor.

Adli Tıp'ın, Turgut Özal'ın naaşı üzerinde yapılan incelemede dışarıdan verildiği kesin olan dört zehirli madde tespit ettiği belirtiliyor: DDT (zehir), Kadmiyum (ağır metal), Amerikyum ve Polonyum (radyoaktif madde). Uzun vadede radyoaktif maddelerle vücudun yorulduğu, sonra böcek ilacı ile ani ölümün sağlandığı düşünülüyor.

Zaman'ın haberine göre; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla mezardan çıkarılarak otopsi yapılan 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın Adli Tıp raporunda son aşamaya gelindi. Ortaya çıkan bulgular Özal'ın ölümü üzerindeki sır perdesini kaldıracak nitelikte. Yapılan incelemelerde Özal'ın naaşında dışarıdan verilmiş dört farklı toksik maddeye ulaşıldı. Bunlar içinde, çok zehirli ve inatçı bir böcek öldürücü olan, 1980 yılında Türkiye'de yasaklanan DDT (dikloro difenol trikloroethan) zehir maddesinin vücuda alındıktan sonra karaciğerde parçalanması sonucu oluştuğu bilinen DDE ilk sırada yer aldı. Doğada ve insan vücudunda yok olmayan bu zehrin, Özal'ın naaşında, normal sınırdan 10 kat fazlası tespit edildi. İkinci sırada ise seramik, pil ve akü sanayiinde kullanılan kanserojen ve toksik bir ağır metal olan Kadmiyum (Cd) bulunuyor. Adlî Tıp'ın yaptığı incelemelerde ilk iki madde naaşta yüksek miktarda çıkarken dışarıdan verilen, öldürücü etkiye sahip 'Amerikyum' ve 'Polonyum' adlı iki ayrı radyoaktif madde de tespit edildi.

Adli Tıp'taki incelemede, Özal'ın vücudunun uzun vadede radyoaktif maddelerle hasara uğratıldığı ve sonra da böcek ilacı ile ani ölümünün gerçekleştiği üzerinde duruluyor. Bütün bu sonuçları değerlendirecek olan Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu birkaç hafta içinde raporu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderecek.

Uzmanların tespitlerine göre, DDT vücuda fazla miktarda alındığı zaman şok ve ani ölümlere neden oluyor. Böcek zehrinin Özal'a dışarıdan sıvı ya da katı gıda maddeleriyle birlikte verildiği ifade ediliyor. Zehir kendini kusma, ishal, ter, solunum sıkıntısı, göz bebeğinde büyüme veya küçülme, nabız artışı, kaslarda zayıflamalar, kasılmalar ve kramplar şeklinde gösteriyor. Özal ölümünden bir gün önce Bulgaristan Büyükelçiliği'nde içtiği limonata ya da Çankaya Köşkü'ne geldikten sonra tükettiği gıdalar üzerinde duruluyor.

Kadmiyum (Cd), vücuda alındıktan sonra kana karışıyor. Ağır metal olduğu için vücuttan atılamıyor. Kemiklerde kalsiyum yerine stoklanan kadmiyum (Cd), kemik dokularında yenilenme sürecini yavaşlatıyor ve vücuda zarar veriyor. Özal'ın vücudunda az miktarda bulunan ama dışarıdan verildiği kesin olan 'amerikyum' ve 'polonyum' ise vücutta ciddi yıkıma sebep oluyor. Kişinin günlük hayatını sekteye uğratıyor, yorgunluğa sebep oluyor. Özal'ın özellikle Orta Asya gezisi sırasında yorgun ve bitkin olması dikkat çekmişti.

İşte öldürücü o 4 zehir

DDT: Çok zehirli ve inatçı bir böcek öldürücü olan DDT, kolayca vücut dokusundaki yağlarda çözülür ve gıda zincirinde birikmeye başlar. DDT yıllarca, dünyada yaygın biçimde böcek ilacı olarak kullanıldı. Yüksek dozlarda insan vücuda giren DDT, sinir sistemini etkileyerek titreme, çırpınma ve felce yol açabiliyor. Ölümlere neden oluyor. 1970'li yıllarda ABD ve Avrupa'da yasaklandı.

Kadmiyum (Cd): Elektrik, seramik, pil ve akü sanayiinde kullanılan kadmiyum, kanserojen etkili toksik bir ağır metal olarak biliniyor. Gıdalar, içme suyu, hava, sigara ve çalışma ortamı havasıyla insan vücuduna girebiliyor. Yoğun miktarda alındığında ölüme neden oluyor.

Polonyum: Rus istihbarat servisinin eski çalışanlarından Aleksander Litvinenko'nun zehirlenmesi ile gündeme gelen radyoaktif polonyum maddesi, solunum, yiyecek ve içecek maddeleri ya da ciltte bulunan açık yaralardan vücuda girmesi durumunda tehlikeli süreci başlatıyor. Arap TV kanalı El-Cezire'nin iddiasına göre, Filistin'in 2004 yılında hayatını kaybeden lideri Yaser Arafat, polomyumla zehirlenerek öldürüldü.

Amerikyum: Radyoaktif bir madde olan amerikyum, oldukça zehirli bir madde olduğundan herhangi bir şekilde vücuda alındığında ölüme sebebiyet veriyor.

Gül 'araştırın' dedi savcı mezarı açtı

17 Nisan 1993'te vefat eden 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ani ölümü senelerce tartışıldı. Cumhurbaşkanı Gül'ün talimatıyla ölümü araştıran Devlet Denetleme Kurulu, 13 Haziran 2012'de şüpheleri rapor etti, vefat günü yaşananları 'akıl tutulması' olarak nitelendirdi. Ölüm nedeninin tam anlaşılabilmesi için mezarın açılarak otopsi yapılması gerektiği ifade edildi. Mezar 2 Ekim 2012 tarihinde açıldı, Adli Tıp tarafından örnekler alındı.

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu