Aralık ayında bir gece yarısı işgalci İsrail askerleri Yaser’i almaya geldiler. Ramallah’ta yıllardır geleneksel kıyafetlerle hazırlanmış oyuncak bebeklerin yapıldığı karanlık atölyede aramadıkları yer bırakmadılar. Filistin kefiyesi giydiğini, kolayca fark edileceğini düşündüler. Ama bu atölyede kefiye ve geleneksel Filistin renkleriyle bezeli o kadar çok eşya vardı ki, işgalci askerlerin Yaser’i bulmaları kolay olmadı. Ama buldular.
Yaser, 32 yaşındaki Hilana Ebu Şerif’in kendi elleriyle yaptığı onlarca oyuncak bebekten sâdece birisiydi. Adı, evet tam da ilk akıllara gelebileceği gibi Filistinli lider Yaser Arafat’a atfen konulmuştu. Ama işgalci askerlere göre ‘sakıncalı oyuncak’ sınıfındaydı. Edu Şerif’in daha önce yaptığı 1700 oyuncak bebek gibi Yaser’e de el konuldu.
“Atölyeyi Darmadağın Ettiler”
Ebu Şerif, o son İsrail baskınını “Askerler atölyeyi darmadağın etti. Henüz işleme aşamasındaki bazı ürünleri parçaladılar.” sözleriyle anlatıyor.
Oyuncakların yapıldığı ve sık sık baskın yiyen bu atölye 20 yıl önce açılmış:
“Özellikle Yaser’i almak için geldiler. Kefiyesi var, askerî bir görünüme sahip diye. Oyuncakların şiddeti teşvik ettiğini söylediler. Oysa bu oyuncaklar bizim kültür mirasımızı yansıtıyor. Başka bir şey değil. Yaser’e gelince; o Yaser Arafat’a benziyor”
“Anlamıyorum”
Ebu Şerif, oyuncak atölyesini kocasının bıraktığı yerden devam ettiriyor. İkinci intifada sırasında burası kapanmış. Ardından Ebu Şerif, Rotem Toys ismiyle yeniden açmış. Amacı, Filistin’i yüksek kalitede ve kendi sözleriyle ‘özenle’ hazırlanmış oyuncaklarla tanıtmak. Oyuncakların kumaşlarını da çoğunlukla geri dönüştürülmüş, artık kullanılmayan kıyafetlerden hazırlıyor:
“Kefiyenin şiddeti teşvik ettiği yönündeki sözleri anlayamıyorum. Çocuklar için bu oyuncaklar geldikleri yerle gurur duymanın ne demek olduğunu fark etmek anlamına geliyor.”
Kaynak: Al Jazeera