Yıldırım Demirören ve yönetimi zorda. Etik Kurulu’nun raporunun ardından Antalya’da kampa katılan yönetim, şike soruşturmasını kapatmak için yönetim kurulunu ikna etmeye çalışıyor. Bugün sizlerle Antalya’daki toplantıdan notlar paylaşacağım.
Şike soruşturmasını kapatmak için göreve getirilen Yıldırım Demirören, bu amaçla değişik çözümler ileri sürdü. Kararları oybirliğiyle alıp, sorumluluktan kurtulmak istiyordu. Etik Kurulu raporunu disiplin kuruluna sevk etmemek de önerdiği çözümler arasındaydı. Ancak yönetimde özellikle Trabzonspor’a yakın isimler, kendi takımlarının temiz olduğunu belirtip, bu duruma karşı çıktılar. Ve yönetimde çatlak meydana geldi.
Etik Kurulu raporunu ve takımları disiplin kuruluna sevk etmek istemeyen yönetim, bunu başaramadı ve dün alınan karar gereği, raporda geçen tüm takımlar suçlu olsun olmasın disiplin kuruluna sevk edilecek. 58. Madde’de değişiklik yapılacak. Küme düşme kararı kaldırılacak. Ağır para cezası ve puan silme söz konusu. Dün yapılan toplantıda 12 puan ve üstünün silinmesi gündeme geldi. Ancak konuyla ilgili nihai karar, yazıyı yazdığım saate kadar toplantı bitmediği için alınamamıştı. Olayı kapatmak için bazı takımlara ağır para cezası verilmesi durumunda UEFA’dan ağır cezalar geleceği de tahmin ediliyor.
Dün gece de Antalya’da kalma kararı alan yönetim, bugün basın toplantısıyla son durumu kamuoyuna açıklayacak.
Aslında Antalya’da süren toplantıda oyun içinde oyun oynandı. TFF, Fenerbahçe’yi kurtarmak için 58. Madde’yi değiştirip, ağır para cezasıyla bu işi kapatma niyetinde. Demirören yönetimi de paketi geniş tutup, olayı kapatmak istiyor. Beşiktaş’ın da topun ağzına koyulduğu belirtiliyor. Yani paket geniş tutulup, alınacak kararlarda tepkiler minimize edilecek. Ölümü gösterip, sıtmaya razı etme durumu söz konusu. Ancak, UEFA’dan çok ağır cezalar geleceği yönünde sinyaller var. Yönetim, bu durumu bildiği için Şenez Erzik önderliğinde UEFA’yla yaptığı görüşmeleri sıklaştıracak. Disiplin kurulunun vereceği kararı, UEFA’ya kabul ettirmeye çalışacak. Dünkü toplantıda puan silme kararıyla ilgili de ortak bir görüşe varılmadı. Demirören, ağır para cezasıyla sorunun aşılmasını isterken, bazı üyeler bu durumun UEFA tarafından affedilmeyeceğini, kulüplere ağır cezaların getirileceğini düşünüyorlar.
Trabzonspor kurtulur!
Şike soruşturmasının ardından hazırlanan ilk Etik Kurulu raporunda Trabzonspor hakkında herhangi bir suç unsuruna rastlanmamıştı. Ancak ne olduysa oldu Etik Kurulu’nun ikinci raporuyla Trabzonspor da şüpheli olarak raporda yer aldı. Buna gerekçe olarak da yeni gelen bir belge gösterildi. Ancak, yeni denilen bu belge aslında ilk rapor hazırlandığında da dosyada bulunuyordu. Etik Kurulu bu kaydı okumuş ve herhangi bir suç unsuruna rastlamamıştı. Ancak, paketi genişletme stratejisinin ardından, Trabzonspor ikinci raporda şüpheli olarak yer aldı. Trabzonlu hukukçular da bu durumu bildikleri ve kulüplerinin bu soruşturmadan aklanacaklarına inandıkları için şampiyonluğun kendilerine verileceğini düşünüyorlar.
Dün, Federasyon’a yakın isimlerle bir dizi görüşme yaptım. Trabzonspor’la ilgili yorumun çok zorlama olduğunu söylediler. Hukukçuların, Trabzon’u ikinci rapordan dolayı kurtaracaklarını hepsi söyledi. En büyük koz da daha önce aynı belgede suç unsuru bulmayan ETİK Kurulu’nun, nasıl olup da ikinci raporda bu görüşmeyi suç unsuru olarak rapora sokmuş olmaları. Yukarıda da dediğim gibi Demirören yönetimi paketi büyütüp, olayı kapatmak istiyor ve yönetimde bir çatlak olmasın, kararlar oybirliğiyle alınsın diye Trabzonspor’u da işin içine sokmaya çalışıyor gibi. Yönetimdeki Trabzonspor’a yakın üyeler de bunun farkında ve Antalya’daki toplantıda Demirören’e karşı direniyorlar.
Bu durumda UEFA ne yapacak?
UEFA’nın nasıl bir yol izleyeceğini anlayabilmek için Mehmet Ali Aydınlar yönetiminde yapılan görüşmelere bakmak gerekli. Aydınlar ve yönetimi, futbolun ekonomik ve sosyal yönünü düşünerek, soruşturmada adı geçen kulüpleri küme düşürmeme kararı almışlardı. Eksi 25 ve 30 puanın yanı sıra ağır para cezasıyla soruşturmayı noktalayacaklardı. Bu amaçla UEFA’yla bir dizi görüşme yapıldı. UEFA yetkilileri ilk toplantılarda, 58. Madde’nin değiştirilmesine karşı çıktılar. Gerekçeleri ise şuydu; “Yönetim disiplin talimatını değiştirme yetkisine sahip olmasına rağmen, bu maddeyi soruşturma devam ederken değiştirmek, kamuoyunda soru işaretlerine neden olur. İleride diğer ülkelerde de kötü niyetli olarak bu yöntem kullanılabilir.”
Aydınlar yönetiminin yaptığı ilk toplantılardan sonuç çıkmamıştı. Ancak yönetim bunu UEFA’ya kabul ettirmek için görüşmelerine devam etti. Son toplantıda ortak bir noktada buluşuldu. UEFA, genel kurula sorulması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere yapılacak değişikliğe yeşil ışık yaktı. Bilindiği gibi Türkiye Futbol Federasyonu genel kurulunda da değişikliğe vize çıkmadı ve ardından da yönetim istifa etti.
Antalya’da devam eden toplantıda Yıldırım Demirören yönetimi 58. Madde’nin değiştirilmesi kararı aldı. Yönetimin böyle bir yetkisi de var. Toplantıda üyelerden biri yapılacak değişikliğin UEFA’ya sorulması gerektiğini de belirtti. Şimdi gözler UEFA’da. Daha önce karşı çıktığı bu yönteme onay verip vermeyeceğini hep birlikte göreceğiz.
UEFA’yla ilgili şu notu düşerek bu bölümü noktalayayım. Fenerbahçe CAS’tan davayı çektiği için UEFA Fenerbahçe’yi disiplin kuruluna sevk ederken bu iyi niyetini de raporunda belirtecek. Ancak, yönetimle yaptığı görüşmelerde UEFA Fenerbahçe’ye şunu da söyledi: “Ben raporumda bunu belirtirim ama disiplin kurulunun daha ağır bir ceza verip vermeyeceğinin garantisini veremem.”
Yıldırım çekiliyor mu?
Aziz Yıldırım’la ilgili son aldığım bilgiyi de sizlerle paylaşayım. Yıldırım’ın dışarı bırakılması konusunda Ankara’da mutabakata varıldığı söyleniyor. Mutabakata göre Yıldırım dışarı çıkartılacak ve Fenerbahçe’ye bir daha başkan olmayacak.
Kamuoyunun karşısına çıkacak olan Yıldırım, çok yorulduğunu gerekçe göstererek, kulüp başkanlığına aday olmadığını açıklayacak.
Yerine düşünülen isim ise Ferit Şahenk. Ancak, Şahenk’in Fenerbahçe kulübü başkanlığına sıcak bakmadığı biliniyor. Bekleyip göreceğiz.
***
CAS’ta neden feragat edildi? Niye açıklamıyorsunuz?
Fenerbahçe yönetimi namus ve onur meselesi olarak gördüğü CAS’taki davasından hem “vazgeçti” hem de “feragat” etti. Şike soruşturması sürecinde en küçük olayda bile kamuoyuna bilgi vermek için internet sitesinden açıklama yapan, konu CAS olunca basın toplantısı düzenleyen kulüp, her nedense bu son gelişme karşısında sessizliğe büründü.
Peki bunun nedeni neydi? Fenerbahçe yönetimi kamuoyundan bir şeyler mi saklıyordu?
Yukarıdaki paragrafta iki kelimeyi tırnak içine almam sanırım dikkatinizi çekmiştir. Yönetim, CAS’ta açtığı davadan öncelikle “vazgeçti.” Ardından da “feragat” ettiğini açıkladı. Feragat kelimesi burada çok önemli. Çünkü, bu tür davalarda feragat edebilmeniz için, karşılığında muhatabınıza bazı şeyler sunmanız gerekiyor.
Bunu anlayabileceğimiz şekilde şöyle izah edeyim. Sizin bir kişi hakkında dava açma hakkınız var ise siz dava açmıyorsanız bu durumda bu olaydan feragat etmiş olursunuz. Ancak, eğer dava açmış iseniz, bu durumda davadan vazgeçersiniz. Vazgeçtiğiniz takdirde de tekrar dava açma hakkınız var. Ancak feragat ediyorsanız, “bir daha bu konuyla ilgili dava açmayacağım” garantisini vermiş oluyorsunuz. Eğer dava açılmış ve ortada feragat edilen bir durum varsa burada daha sonra açacağınız davalardan feragat ettiğiniz bir durum söz konusu.
Anlayacağınız, Fenerbahçe bu konuyla ilgili ne UEFA’ya ne de TFF’ye artık dava açamayacak.
Şimdi gelelim feragat kelimesindeki püf noktaya. Fenerbahçe’nin kamuoyundan neyi sakladığına. Fenerbahçe yönetimi UEFA’ya yazılı bir metin sundu ve gelecek yıl da Avrupa kupalarına katılmayacağını, konuyla ilgili hem UEFA’ya hem de TFF’ye herhangi bir dava açmayacağını garanti etti. Bu anlaşma da yeni değil. 16 Ocak 2012 günü yapıldı. Ancak o gün imza konulmadı. Fenerbahçe cephesi gelişmeleri bekledi. Etik Kurulu raporuyla haklarında kuvvetli suç şüphesi ortaya çıkınca da bu metni yürürlüğe koyup, davadan feragat etti.
Fenerbahçe yönetimi ve avukatı Emin Özkurt, daha önce yaptığı açıklamalarda, “Haklıyız, hem UEFA’nın hem de TFF’nin donuna kadar alacağız” demelerine rağmen bir anda çark ediverdiler. Davadan da Aziz Yıldırım’ın bilgisi dahilinde feragat ettiler.
Gelelim ortadaki suç durumuna.
Fenerbahçe Kulübü halka açık bir şirket ve feragat şartlarını yatırımcısıyla paylaşmak zorunda. Çünkü, gelecek yıl Avrupa kupalarına katılmama sözü veriyorsanız, bunu yatırımcınızın bilmesi gerekiyor. UEFA’ya sunduğunuz feragat sözleşmesini açıklamak durumundasınız. Fenerbahçe yönetiminin konuyla ilgili açıklama yapamamasının nedeni de bu. Sanırım, SPK ve maliye bu yeni durumu göz önüne alacaktır ve yatırımcıdan bazı gerçeklerin saklandığını belirtip, konuyla ilgili soruşturma açacaktır.
mbaransu@gmail.com
TARAF