Suriye'de yaşanan şiddetli çatışmaların ardından muhaliflerin kontrolüne geçen İdlip kentine bağlı Derkuş kasabası, AA ekibi tarafından görüntülendi.
Suriye'de yaşanan şiddetli çatışmaların ardından muhaliflerin kontrolüne geçen İdlip kentine bağlı Derkuş kasabası, AA ekibi tarafından görüntülendi.
Asi Nehri'nin ortasından geçtiği, bir zamanlar yaklaşık 15 bin nüfusun barındığı, çarşısında ''iğne atsan yere düşmeyecek'' bir canlılığın yaşandığı Derkuş, olayların ardından Suriyelilerin kenti terk etmesiyle adeta hayalet kent görünümünde.
Hatay'ın Altınözü ilçesine bağlı Hacıpaşa köyünün yakınında yer alan Asi Nehri üzerinden kayıkla Suriye topraklarına geçen ve yaklaşık 2 kilometrelik mesafedeki Derkuş kasabasına bağlı Alhafrıyeh köyüne ulaşan AA ekibi, burada güvenliği sağlayan ve oluşturdukları noktalarda araçlarda arama yapan muhalif askerler tarafından karşılandı.
Muhalif askerler, araba ve traktör lastiklerinden oluşturdukları güvenlik noktalarında eli silahlı bir şekilde kasabayı Esed askerlerinin saldırılarına karşı korumaya çalışıyor.
Kasabanın Tek Doktoru: ''Esed Askerlerini de Tedavi Ediyoruz''
Halep’te bir hastanede cerrah olarak çalışan, olayların ardından saldırıya uğrayan hastaneden ayrılarak gönüllü olarak hizmet veren Suriyeli bir doktor da Derkuş kasabasındaki yaralıları tedavi etmeye çalışıyor.
Suriyeli doktor, ''Özgür Suriye Ordusu haricinde Esed askerlerine de yardımcı olup tedavilerini yapıyoruz. Çünkü onlar da bizim kardeşimiz, oğlumuz'' dedi.
***
ESED’İN ASKERLERİ BİN PİŞMAN
AA ekibi Suriye'nin İdlip kentine bağlı muhaliflerin kontrolündeki Derkuş kasabasında bazı karargahlarda tutulan ve yaralıların tedavileri yine çatışmalarda mücadele ettikleri Özgür Suriye Ordusu askerleri tarafından yapılan Esed birliklerine bağlı askerlerle de görüştü.
Suriyeli muhaliflerin esir aldığı Esed'e bağlı askerler, yaşadıklarını Derkuş kasabasında AA muhabirleri İsmihan Özgüven ve Salim Taş’a anlattı.
Kimi muhaliflerle girdiği çatışmanın ardından merkezine dönerken kimi de kendi ordularının bombardımanında yaralanan ve muhalifler tarafından yakalanan Esed'e bağlı askerler, mecbur oldukları için kendi halklarına katliamlar yaptıklarını ifade ettiler.
Çatışmalarda Bizi Öne Sürüyorlardı
Yaklaşık 24 yıldan bu yana Suriye ordusunda yer alan ve 27 Ekim'de muhaliflere esir düşen Yarbay Eyhem Ali, ''Artık kan akmasın, hepimiz bir aileyiz, kardeşiz. Bunlar bizim çocuklarımız ve ailelerimiz'' dedi.
Zorunlu olarak Esed ordusunda 2011 yılından bu yana askerlik yaptığını belirten Muhammed Casi (19) de asla kendi isteğiyle orduda yer almadığını kaydetti.
Casi, ''Esed ordusuna Hizbullah ve İran askerleri de destek veriyordu. Bizler çatışmalarda önde, onlar da arkada duruyorlardı. Geri dönmeye çalıştığımızda bizi vuruyorlardı'' diye konuştu.
Kurşuna Diziyorlar Ya da Ailemizle Tehdit Ediyorlar
Yaklaşık 18 aydır Esed ordusunda zorunlu askerlik yaptığını vurgulayan Resme Hole ise şunları ifade etti:
''Askerden kaçmam mümkün değil. Ailemize bir şey yapacaklarından korkuyorduk. Aynı zamanda kaçmaya çalışanları kurşuna diziyorlardı. Benim gibi çok sayıda kaçmak isteyen var ama yapamıyorlar.''
Yaklaşık 2 yıldır Esed ordusuna bağlı asker olduğunu belirten Ahmet Ali de 1,5 yıldan bu yana da ailesini göremediğini kaydetti.
Salkin'deki çatışmalardan dönerken Derkuş kasabasında arkadaşlarıyla esir düştüğünü ifade eden Ali, ''Esed ordusunun çöküşünü çok yakın görüyorum. Halkıma karşı ateş etmem için bizi mecbur ediyorlardı. Birçok arkadaşımla Esed ordusundan kaçmayı denedik ama başaramadık. Hatta Türkiye'ye bile sığınmak istedik fakat yolları bilmediğimiz için yapamadık'' dedi.
“ÖSO İnsanca Davrandı; Pişmanım!”
Esir askerlerden Hazem İsa İbrahim ise 6,5 yıldır orduda olduğunu, Salkin'den Cisri Şugur'a giderken Derkuş kasabasında esir düştüğünü kaydetti.
Teslim olmak istemediğini ve bu sırada bir anda kendi silahının ateşlendiğini vurgulayan İbrahim, Özgür Suriye Ordusu askerlerinin tedavisiyle ilgilendiğini söyledi. İbrahim, ''Bana insanca davrandıklarını gördüğüm zaman Esed'in yanında olduğum için pişmanlık duydum'' diye konuştu.