Oruca nasıl yaklaştıkları üzerinden insanları tanıyabilirsiniz...

Mehmed Göktaş, Türkiye sosyolojisinde oruçlu olmanın ve olmamanın ne demek olduğunu inceliyor.

Mehmed Göktaş / Doğruhaber

Ramazanda oruç yemek nasıl bir şey?

Ramazanda oruç yemenin hükmünü, günahını, vebalini değil, sadece oruç yiyenin halet-i ruhiyesini anlamaya çalışacağım. Hem oruç yiyenlerin hepsini bir başlık altında ele almak da mümkün değil çünkü herkesin oruç yeme sebebi değişiktir.

Geçtiğimiz yıllarda çok sıcak ve uzun Ramazan günlerinde bir dostu ziyaret etmiştim, ameliyat geçirmiş, oruç tutamıyordu. Halini hatırını sordum, gözleri doldu ve

“Vallahi hocam oruç yemek oruç tutmaktan çok zormuş!” dedi, “insan dünyaya sığmıyor, kaçacak yer arıyor” dedi. Elbette sağlık sorunu olanların oruç yemelerinde bir sakınca yoktur.

Böyle bir sorunu olmadığı, hatta imanlarında bir tereddütleri olmadığı halde sadece nefislerine ağır geldiği için Ramazanda oruç yiyenler var. Söylediğim gibi bu kişiler imanları olduğu için hem oruç yiyorlar hem de suçlarını kabullendikleri için gerçekten sıkıntı çekiyorlar, pervasızca açıktan yiyemiyorlar. Aslında çektikleri sıkıntı sadece insanların görmesinden değil, imanları olduğu için Allah karşısında da kendilerini suçlu hissediyorlar, kısacası hiç de rahat değiller.

Aynı konumda olan bu insanlar namaz vakitlerinde de, ezanlar okunduğunda ve etraftaki insanlar namaza kalktıklarında da söz konusu bu üzüntüyü ve sıkıntıyı yaşıyorlar. Söylediğim gibi bu sadece birlikte yaşadıkları insanlardan utandıkları için değil, Rablerinin kendilerini gördüğünü bildiğinden dolayıdır.

Örtüsüz bayanların bir kısmını da aynı kategori içine alabilirsiniz, ben bunların çoğuna şahit oluyorum.

Bize düşen bu insanlara dua etmek, ilişkiyi kesmemektir.

Hiç kimseyi takmadan Ramazanda pervasızca oruç yiyenleri, oruç tutmayı hiç akıllarından geçirmeyenleri söz konusu etmiyoruz, yine onlar için de Allah’tan ıslah olmalarını niyaz ediyoruz.

Ha, bir de Ramazan’da oruç yemekle aynı zamanda İslam’a ve Müslümanlara meydan okuyanlar hatta İslam’a karşı savaş yürütenler vardır ki onların durumu apayrı. Özellikle topluluklarda, etkinliklerde savaşlarını yürütüyorlar.

Hatırlarsanız bundan önceki cumhurbaşkanı Ramazandaki resmi toplantılarda öncelikle konuşma yapacağı masada bir bardak suyu hazır bulundurur, onu tepesine dikerek bu aziz millete ve inancına olan düşmanlığını ilan ederdi. Dikkat ederseniz aynı savaşı bu şekilde yürütenlere çokça rastlarsınız.

Yorum Analiz Haberleri

Meğer ne büyük sapmaymış!
Kemalizmin şapka zulmünden dolayı bombalanan şehir: Rize
Allah'ın rahmeti olan aklımızı gerektiği gibi kullanalım
Magazinleşen Yenidoğan Çetesi ve unutulan bebekler
Yapay zeka çağında kontrol kimde olacak?