HAKSÖZ HABER
CHP’ye yakınlığı ile bilinen ve medyada “ortaya büyük bir yalan atın ama çok büyük bir yalan olsun” sözüyle hafızalara kazınan Sedef Kabaş, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın lüks bir megayatı olduğunu iddia etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik bugüne kadar bir çok iddia üzerinden manipülasyon ve kara propaganda tekniği denendi.
CHP’li Sedef Kabaş da “yalan ve kitleleri etkileme” üzerine verdiği bir söyleşide; “kitleleri yalan söyleyerek inandırın” mesajı vermişti.
Kendisinin uzmanlık alanı olduğu anlaşılan yalan ve iftira kampanyalarını aralıksız sürdüren Kabaş’ın, ‘Erdoğan’ın 4 milyon dolara özel bir yat satın aldığı iddiası’, yalan çıkmasına rağmen paylaşımını kaldırmadı.
Antalya'da yabancı uyruklu bir kişi için üretilen bir yatı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a aitmiş gibi gösteren Kabaş,
"Bir ülke var; Onbinlerce hektar doğal ormanı yanarken, 4 milyon dolar verilmediği için hangarda bekletilen yangın söndürme uçaklarına sahip Bir ülke var; Sarayları, özel uçakları, on milyonlarca avro değerinde megayatı olan bir Cumhurbaşkanına sahip İkisi aynı ülke olamaz, değil mi?'' sözleriyle algı operasyonunda bulundu.
Sedef Kabaş'ın bu iddiası kısa sürede binlerce etkileşim aldı. Basit bir görsel ve birkaç sözün dijital teknoloji çağında ‘nelere kadir olduğunu’ görebiliyor muyuz?
Kitleler, kendilerine doğru veya yanlış sunulan içerikleri iştahla sahiplenirken, iddiaları doğrulama ihtiyacı da gütmüyor.
Her gün binlerce yalan ve iftira niteliğindeki içeriklerin sosyal medyada paylaşıldığını görmemize rağmen gerekli yasal düzenlemeler henüz nihayete erdirilemedi.
Sedef Kabaş’ın yaptığı bu tarz yalan ve manipülasyon içerikli paylaşımların kimi kitleleri mutlu ettiğini görüyor ve yalanın her daim alıcısının olduğunu belirtmeden geçemiyoruz.
Sedef Kabaş’ın iddiaları kısa süre sonra yalanlandı. Bilgiyi doğrulama platformları, görseldeki yatın üretici firmasıyla görüştüklerini, kendilerine ismini açıklamak istemedikleri, yabancı uyruklu bir kişinin yatın müşterisi olduğu bilgisini paylaştı.
Yalan ve iftira kampanyalarının sosyal medyada ne kadar hızlı yayıldığı düşünülürse, Sedef Kabaş’ın da hedef kitlesine çoktan ulaştığını söylemek mümkün olacaktır.
Kabaş’ın paylaşımının etkileşim oranları ve etkileşimde bulunanların yorumları incelendiğinde, yalan veya gerçek herhangi bir verinin doğrulanmadan paylaşılmasının “kitlelerin hareket ve düşüncelerini” etkilediği görülebiliyor.
Sedef Kabaş’ın hedef kitlesinin de kimler olduğu açıkça belli değil mi zaten?!
...
Sedef Kabaş aylar önce ortaya çıkan bir konuşmasında Gobels’den alıntıyla, ''Kitleleri etkilemek istiyorsanız, ortaya kocaman bir yalan atın. Ama çok büyük bir yalan olsun. İkinci kriter çok basit bir yalan olsun. Sonrasında da bu basit ve çok büyük yalanı sürekli tekrar et. Ve ardından kitlelerin o yalanı gerçekmiş gibi nasıl kucakladığını otur seyret." ifadelerini kullanmıştı.