Barack Hüseyin Obama, Türkiye ziyaretinde -iki ülke ilişkilerini nitelerken “model ortaklık” tabirini kullandı.
Bu tanımlama, stratejik ortaklığın tükenmiş olduğunu, devrini tamamladığını gösteriyor.
*
“Stratejik ortaklık” 1 Mart Tezkeresi'nin reddedilmesiyle ağır darbe yemişti.
İşin aslı şu ki, “stratejik ortaklık” tabiri -Türkiye'nin uzun yıllar boyu ABD'ye olan “bağımlılığını” kamufle etmeye yarıyordu.
Aynı şekilde “müttefiklik” de, “bağımlılık” ilişkisinin temelini oluşturan “derin gerçekler”in üzerini itina ile örten “estetik” bir ifadeydi.
Tezkerenin reddedilmesinden sonraki üç yıl (2003-2006) Türkiye-ABD ilişkilerinin perde arkası bağlamında “hayati derecede” önemliydi.
Kapalı kapılar ardında meydana gelen son derece sarsıcı gelişmeleri müteakip Ankara'nın Washington ekseninden çıkması (2006) yıllanmış bağımlılık ilişkisini sona erdirdi; Türkiye bağımsız stratejik kimliğini kazandı.
ABD, Bush döneminin son üç yılında bütün 'karanlık' çabalarına rağmen Türkiye'nin “yeni gidişatı”nı tersine çeviremedi.
Netice itibarıyla; iki ülke arasında “eşit ilişki” döneminin başladığı gerçeği, Barack Hüseyin Obama'nın tarihi ziyaretiyle birlikte biraz daha anlaşılır ve görünür hale geldi.
*
Obama, ABD'nin -Türkiye ve İslam dünyasıyla ilişkilerini yeniden inşa etmek üzere- “yeni bir sayfa” açmış bulunuyor.
Bu “yeni adım”ın sözde kalmaması için, Dabılyu Bush döneminin -başta 'saldırganlık' olmak üzere- kötü alışkanlıklarının nüksetmemesi; Obama'nın sözünü ettiği “değişim”in “sahici politikalar” haline gelmesi gerekiyor.
*
Barack Hüseyin Obama, kullandığı “model ortaklık” tabirinin içini tam anlamıyla dolduramamış olsa da “model”den kastını şöyle ifade ediyor:
“Baskın bir Hıristiyan ulusla Müslüman bir ulus bir araya gelecek ve iki kıtayı birleştirecek. Laik bir ülke vaadinde ve hukukun üstünlüğüne saygının sürdürülmesinde birlikte hareket edebilirsek bunun son derece sıra dışı bir etkisi olabilecektir”
Obama'nın dini inanç farklılıklarına odaklanan değil, “idealler ve değerler temelinde bir birlik” modelinden bahsettiği söylenebilir.
Bu yeni çizgi, 'Kurgusal' 11 Eylül Saldırıları sonrasında “Haçlı Seferi”nden söz eden Dabılyu Bush'tan tamamen farklı bir noktayı işaretliyor.
Obama'nın İslam dünyasına yönelik “kulağa hoş gelen” mesajları “yeni bir imaj” üretmekten mi ibaret kalacak; yoksa gerçekten işlevsel bir “model” oluşturabilecek mi?
Bekleyip göreceğiz.
*
Ya “ortak”lık?
Türkiye-ABD ilişkilerini artık “ortaklık” sözcüğü ile izah etmek mümkün değil…
“Stratejik Ortaklık” tanımı aslında “gizli bağımlılık” demekti.
Türkiye, ABD'nin güdümünden çıktığına göre…
Artık iki bağımsız devletin “eşit” ilişkisinden söz ediyoruz.
Yani, ortada “ortaklık” diye bir hadise yok.
YENİ ŞAFAK