İngiliz Financial Times gazetesi bugün manşetten duyurduğu haberde, bu alımları tarihte, barış zamanlarında görülen en büyük silah tedariki hamlesi olarak niteliyor.
Gazeteye göre Arap ülkeleri, özellikle İran'dan geldiği söylenen tehdide karşı konumlarını güçlendirmek amacıyla toplamda 123 milyar doları bulan alımlara yöneldi.
Silahlanma yarışında ilk sırada 67 milyar dolarla Suudi Arabistan geliyor. Riyad yönetimi ABD ile tarihinin en büyük silah alım anlaşmasına hazırlanıyor.
İran'ın nükleer çalışmaları karşısında İsrail'in İran'a yönelik olası tek taraflı saldırısı sonrasında meydana geleceklerden endişe eden Körfez ülkelerinden Birleşik Arap Emirlikleri 35, Umman 12, Kuveyt de 7 milyar dolarlık silah anlaşması imzalamış.
Amerikan Silah Sektörüne Dev Katkı
Dört yılı kapsayacak siparişlerin Amerikan silah sektörüne dev katkı sağlayacağı kaydedilen haberde görüşlerine yer verilen savunma uzmanı Anthony Cordesman, Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak savaşı sonrasında enerji kaynaklarının küresel ekonomiye akışını garantiye alacak bir savunma yapısı hedeflediğini kaydediyor.
Silah satışının bölgede caydırıcılığı güçlendirmesinin planlandığı ve ABD'nin bölgeye sevketme ihtiyacı duyacağı güçlerin miktarını azaltmasını sağlayacağı da haberdeki ayrıntılardan.
Bölge ülkelerinin çoğu hava savunma sistemleri için ABD yapımı Patriot füze bataryalarına bel bağlıyor.
İran'ın hızla geliştirdiği balistik füzeleri konvansiyonel olmayan savaş başlıkları, belki de bir nükleer başlıkla kullanması olasılığının Körfez'deki liderlerin huzurunu kaçırdığını kaydediyor gazete...
Birleşik Arap Emirlikleri bu nedenle ABD'nin Yüksek İrtifa Alan Savunma Sistemleri'ne yatırım sistemlerine yönelirken; Fransız Dassault şirketinden de 80 Rafale savaş uçağı alacak.
Dört yılda 22.88 milyar doları bulması beklenen alımlarda en büyük payın ise Boeing şirketine gideceği tahmin ediliyor.
Lockheed Martin ve Raytheon da diğer öne çıkan şirketler.
FT'ye göre bu silahlanma yarışının dışında kalmış görünen tek bölge ülkesi ise Katar. El Udeyd Üssü'nde, Amerikan Merkez Komutanlığı'nın İleri Karargahlarından birine ev sahipliği eden Katar'ın Amerikan askeri varlığına bel bağladığı, harcamaları ise askeri nakliye uçaklarına yönlendirdiği belirtiliyor.