Orta Afrika Ülkesi Gabon’daki Darbe Girişimi Üzerine

Orta Afrika ülkesi Gabon’da gerçekleşen başarısız darbe girişimini değerlendiren İbrahim Tığlı, Gabon’un bölgenin en istikrarlı devletlerinden biri olduğunu ve 1964’den bu yana ilk defa darbe girişimine maruz kaldığını söylüyor.

İbrahim Tığlı’nın Anadolu Ajansı’nda yayımlanan analizi (11 Ocak 2018) şöyle:

Gabon’da Kısa ve Tuhaf Bir Darbe Girişimi

Geçtiğimiz Pazartesi Orta Afrika’nın petrol zengini ülkesi Gabon’da bir grup asker, darbe girişiminde bulundu. Yerel saatle 04:30’da Ulusal Radyo’yu basan Teğmen Kelly Ondo Obiang liderliğindeki birkaç asker, yönetime el koyduklarını belirterek, darbeyi Fas’ta tedavi gören devlet başkanları Ali Bongo’ya karşı yaptıklarını açıkladılar.

Orta Afrika’nın en istikrarlı devletlerinden biri olan Gabon’da, 1964’den beri herhangi bir darbe girişimi gerçekleşmemişti. Gabon’u 51 yıldır Bongo ailesi yönetmekte. Şimdiki devlet başkanı Ali Bongo’nun babası Ömer Bongo, 1967’den 2009'da ölümüne kadar ülkeyi yönetmişti. Ali Bongo ise 2009’dan bu yana Gabon'un başında. Ali Bongo, 2016’da yapılan seçimleri çok küçük bir farkla kazanarak tekrar devlet başkanı seçilmişti. Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra rakibi -aynı zamanda da eniştesi- olan Jean Ping’in seçimlere hile karıştırıldığını iddia etmesiyle birlikte, başkent Libreville’de olaylar çıkmış ve birkaç asker hayatını kaybetmişti.

Darbecilerin okuduğu bildiride iki husus dikkat çekiciydi. Birincisi, Ali Bongo’nun sağlık nedenlerinden ötürü görevini yerine getiremediği iddiası, diğeri ise darbeci ekibin 2016’da ölen arkadaşlarının intikamını aldıklarıydı.

Bu iki durum aslında darbenin neden yapıldığını ve arkasında kimler olabileceğinin işaretlerini veriyor. Darbe girişimi 51 yıldır ülkeyi yöneten Bongo ailesine değil, bizzat halihazırdaki devlet başkanı Ali Bongo’ya karşı gerçekleştirildi. Darbe girişimi, Ali Bongo’nun Fas’taki tedavisi sona erdikten sonra istirahatteyken yaptığı yeni yıl konuşmasından bir hafta sonra gerçekleşti. Bongo görüntülerde halsiz duruyor, sağ elini kıpırdatamıyordu, iki aydır ülkesinin başında değildi ve devleti yönetmekten aciz görünüyordu.

Darbe girişiminin arkasında kimler olabilir?

Darbe girişiminde bulunanların Bongo ailesine yönelik bir tavır içinde olmadıkları, hatta Bongo ailesi içinden de darbe girişimine sıcak bakıldığı görülüyor. Ali Bongo’nun aile içinde iki rakibi var; üvey kız kardeşi ve üvey erkek kardeşi. Üvey kız kardeş Pascaline Bongo, dört yıl önce ağabeyine yönelik oldukça sert ifadeler kullanarak, ülkenin yolsuzluk içinde olduğu ve rüşvetle yönetildiğini iddia etmiş, böylece muhalefet partisinin en önemli destekçilerinden biri olmuştu.

Diğer kardeşi Frederic Bongo'nun da, yönetimde etkili bir görevde olmasına rağmen, ağabeyine karşı sert bir muhalefet içinde olduğu biliniyor. Darbe girişimi başladığında ilk olarak onun adı geçmiş, hatta darbecilerin arkasındaki isim olduğu öne sürülmüştü. Fakat Frederic Bongo hem ordu hem de istihbarat içerinde etkili bir isim. Darbe girişiminde bulunanlara destek verseydi, darbenin bastırılma süreci daha uzun sürebilirdi. Daha sonra yaptığı açıklama sayesinde de darbenin bastırılmasında etkili olan isim olarak öne çıktı.

Gabon’daki darbe girişiminin aile içinden olma ihtimali yüksek görünüyor. Yani bir şekilde nabız yoklaması yapılmış gibi duruyor. Çünkü sayıları 10'u bile bulmayan bir avuç askerin herhangi bir darbe girişiminde başarısız olacağı açıktır. Bu da askerlerin kim tarafından kullanıldığı sorusunu ortaya çıkarıyor. Eğer Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali gibi darbe geleneğine sahip olan ülkelerden biri olsaydı, bu durum ‘bir grup askerin macera arayışı’ olarak bile görülebilirdi.

Askerler darbeyi, eski bir darbe geleneği olan radyo konuşmasıyla duyururken, görüntülerde sadece üç asker vardı. Darbeye karışan diğer yedi asker ise ortalıkta gözükmüyordu.

Eski dışişleri bakanı olan, muhalefetin halihazırdaki liderinin açıklaması ise oldukça tuhaf. Darbeyi, doğrudan kınamak yerine ülke yönetiminde yapılan yanlışlara atıfta bulunarak sadece eleştirmesi şaşkınlığından mı yoksa örtülü desteğinden mi, henüz belli değil.

Pek çok yorumcunun fark edemediği olağanüstü bir durum var aslında. Darbe teşebbüsü, hükümetin henüz resmen kurulmadığı bir ortamda gerçekleşti. Gabon’da milletvekilliği seçimleri 6 ve 27 Ekim tarihlerinde düzenlendi. Sonuçlar ise ancak 27 Aralık’ta açıklandı. Oysa ki seçimlerden hemen sonra hükümetin kurulması gerekiyordu. İktidardaki Gabon Demokratik Partisi seçimlerden, meclisteki 143 sandalyeden 98’ini alarak zaferle çıkmıştı. Seçilen milletvekillerinin, anayasaya göre, meclis başkanını ve divan üyelerini seçmesi gerekiyordu. Henüz kurulamadığı için, hükümet senato başkanı tarafından yönetiliyordu.

Anayasa Başkanı önemli bir figür

Son 30 yılda Gabon’da çok şey değişti ama Anayasa Mahkemesi Başkanı Marie-Madeleine Mborantsuo değişmedi. 1991’den beri görevde olan Mborantsuo’nun derinlere nüfuz eden büyük bir güce sahip olduğu biliniyor. Bongo ailesinin, Mborantsuo sayesinde varlığını devam ettirdiği, ve Fransa ile Gabon yönetimi arasında bağlantıyı sağlayan kişi olduğu da söyleniyor.

Nihayetinde Mborantsuo’nun darbeden sonra yaptığı açıklamayı iyi okumak lazım. Açıklamasında, “Gabon bir darbe girişimi atlatmıştır ve anayasal düzen devam edecektir,” dedi. Bu açıklamadan hemen sonra da Fransa hükümetinden darbeyi kınayan bir açıklama geldi.

Darbenin arkasında dış güçler olabilir mi?

Öncelikle darbenin arkasında bir dış güç olduğunu söylemek, şimdilik erken bir değerlendirme olacaktır. Yalnız burada altı çizilmesi gereken bir konu var. Ali Bongo Suudi Arabistan’da felç geçirdikten sonra neden İngiltere yerine Fas’a gitti? Kuşkusuz Fas kralı ile dostluğunun bu gidişinde önemli bir payı olabilir ama eşi, Ali Bongo'nun tedavi için İngiltere’ye götürüleceğini, hatta orada bir ev satın alındığını açıklamıştı. İvedilikle Fas’a götürülmesinin nedeni bilinmiyor. Son iki yıldır Fransa ile ilişkileri iyi olmayan Ali Bongo’nun Fransa’ya gitmesi beklenemezdi ama kontrol edilebilirdi. Yani, İngiltere yerine tedavi için Fas’a, Fransa’nın tesiriyle gittiği açık. Babası Ömer Bongo da tedavi için Fransa yerine İspanya’ya gitmişti.

Basında Fas istihbaratının darbeyi haber vererek engellediği yönünde haberler çıktı. Bu yorum da havada duruyor. Fas ekonomik olarak Gabon’da etkili ülkelerden biri ama istihbaratta yeterince güçlü değil. Afrika'nın büyük kısmında istihbarat ve güvenlik bakımından en etkili devlet Fransa’dır.

1964 askeri darbesi Fransa’nın desteği ile bastırılmış ve bu darbe girişiminden sonra Fransa, başkent Libreville yakınlarında bir bölgeye asker konuşlandırmıştı. Bu bölgedeki Fransız askeri varlığı devam etmekte ve Gabon’daki tek yabancı askeri üs de Fransızlara ait. ABD’nin darbeden iki gün önce Kongo sınırına asker konuşlandırmasının daha çok Kongo ile ilgili olduğu görülse ABD de bir darbe girişimi gerçekleşeceğinden haberdar olmuş olabilir.

Gabon’da yeni bir süreç başlıyor

Darbe girişiminden sonra Ali Bongo’nun ülkeyi yönetmesi zor görünüyor. Darbenin arkasında olanların da zaten istediği buydu. Yeni hükümetle birlikte bir konsensüs sağlanması ve yeni isimlerin ortaya çıkma ihtimali yüksek. Sağlık nedenlerinden dolayı ülkesinden uzakta bulunan Ali bongo, belirli bir süre sonra ülkesine dönecek olsa da yönetimden çekildiğini açıklayabilir.

Gabon’da şartlar ve ilişkiler yeniden oluşturulacak gibi. Fransa'nın inisiyatifinde yeni denemeler de olabilir. Bir de Fransa’nın bu darbe girişiminden ne kazandığına bakılması gerekiyor, zira 54 yıl önceki darbe girişimi Fransa’ya bir askeri üs kazandırmıştı. Şimdiki girişimin neticesinde acaba Fransa lehine neler olabilir?

Gabon’da darbe girişiminin başarısızlığa uğraması hem Afrika hem de Gabon adına bir zaferdir. Gabon’daki başarısız girişim, artık Afrika ülkelerinde darbe gerçekleşmesi ihtimalinin zayıfladığını, darbe girişimlerinin de başarıya ulaşmaktan uzak kalacağını göstermektedir.

 

Yorum Analiz Haberleri

"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye