Ormanlar yanarken kendi yumurtasını pişirmek

Yasin Aktay, orman yangınları ortaya çıkış sebebi ile alakalı ortaya atılan iddiaları değerlendirirken yangınları politik kazanca çevirmeye çalışanların hezeyanlarına da dikkat çekiyor.

Yasin Aktay / Yeni Şafak

Ormanlar yanarken kendi yumurtasını pişirmek

Çok garip bir afetle karşı karşıya olduğumuz besbelli. Aynı zamanda Türkiye’nin birçok yerinde onlarca noktada çıkan yangınlar, ilk bakışta sabotajdan başka bir ihtimale yer bırakmaz. O yüzden herkeste yangınların doğal yollarla çıkmış olma ihtimaline hiç yer verilmiyor, bir kundakçı fail arayışı içinde herkes. Bu durumlarda olağan şüpheli PKK’dan başka kim olabilir? Nasıl olsa geçtiğimiz yılın Ekim ayında yaşanan yangınları da kendilerine “ateşin çocukları” ismi veren PKK’ya mensup bir grup üstlenmişti.

Bu yangınlar konusunda da daha bu grup olayı üstlenmeden herkes ona yükledi bütün sorumluluğu. İnsanlıktan bu kadar çıkmayı göze almışlarsa çok çok büyük bir vahamet tabi. İnsan herşeyi bekler hale gelmiş olduğu böyle bir terör örgütünden bile bunu beklemek istemez elbet. Ama bir kere yapmış olan her zaman daha büyüğünü de yapabilir. Dolayısıyla ve maalesef beklenir.

Yine de bir ihtiyat payı iyi gelir. Çok şükür toplumda bu ihtimale karşı beklenmedik bir ihtiyat oluştu. Alevler büyüdü, çok daha geniş alanları sardı, çok daha kontrol edilmez boyutlara ulaştı, bu esnada mevzubahis “ateşin çocukları” adına birileri bütün yangınları üstlendi, buna rağmen bu alanda ihtiyat elden bırakılmadı. Bu alanda yakılmaya çalışılan sosyal yangın alev almadı, büyümeden söndü.

İlginç ve sanırım biraz bu alevin büyümesine imkân vermeyen şey, aynı olayın dünyanın birçok noktasında aynı şekilde gerçekleşiyor olması. Sadece Türkiye’de değil, İtalya’da, Yunanistan’da, İspanya, Romanya, Rusya, Avustralya, Kanada ve ABD’de de aynı anda orman yangınları çıkıyor ve hiçbiri kolay kontrol altına alınamıyor.

Belli ki ciddi bir küresel yangın afeti ile karşı karşıyayız. California’nın güzelim ormanları Temmuz ayının başlarından beri yanıyor ve bu yangınlar bütün çabalara rağmen kontrol altına alınamıyor. Onlarca ev küle dönmüş, ikiyüzbin hektarın üstünde arazi tamamen yanmış durumda ve hala yangın ilerliyor.

Öyle görünüyor ki orman yangınları şu anda bir küresel mesele. Sadece Türkiye’yle ilgili bir konu değil. Bu itibarla ayrıca ele alınması gerekiyor. Yangınlarla mücadele konusunda ise her ülke kendi imkanlarıyla bu yangınlarla başetmeye çalışıyor. Bu tür afet durumlarında ülkelerin dayanışma içinde olması kadar normal bir şey yoktur. Bazen ülkeler birbirlerine yanlarında olduklarını göstermenin bir fırsatı olarak görür sembolik yardım ekipleri gönderirler. Bu yardımları kabul edip etmemek sadece ona ihtiyaç duyulup duyulmamasıyla ilgili değildir. Bu tür durumlarda bu kabil bir iyiniyet gösterisine fırsat vermek de bir sağlıklı ilişki adabındandır.

Afetin üstesinden gelinemiyorsa yardım istemekte de bir tuhaflık yoktur. Türkiye 17 Ağustos 1999 yılında yaşadığı deprem felaketinde gerçekten her türlü yardıma en acil şekilde muhtaç durumdaydı. O yüzden felaketzedeler kendilerine gelen yardımın nereden geldiğine bakabilecek durumda da değillerdi. Devletin kurumları çökmüş, orada Türkiye’nin sivil toplum kuruluşlarının yardımları, kurtarma ekipleri Türkiye’nin sadece devletten ibaret olmadığını, devlet çöktüğünde onu ihya edecek bir potansiyelde olduklarını göstermişlerdi. Ancak o günden sonra Türkiye’de devlet hiçbir afet karşısında acizlik sergilemedi. Çok deprem yaşandı, çok sel felaketi yaşandı, şimdilerde covid19 salgın felaketi yaşanıyor, ama Türkiye bütün dünyanın eşzamanlı olarak uğraştığı bu afet karşısında en başarılı mücadeleyi ortaya koyuyor.

Şu anda yüzün üstünde noktada yaşanan yangın felaketiyle de canhıraş ve bütün imkanlarla bir mücadele sürdürülüyor. Aynı anda ülkenin yüzden fazla noktasında bir yangına müdahale edebilecek bir ülke dünyada yok. ABD en güçlüsü işte, edemiyor. Buna rağmen Türkiye yangına müdahale konusunda ABD’den çok daha etkili mücadele ediyor. Allah beterinden korusun, ama yangınla mücadele konusunda sergilenen performans başka ülkelerle karşılaştırıldığında fark Türkiye’nin lehine hemen göze çarpıyor. Buna rağmen yangınlar hemen söndürülemiyor, biri bitmeden başka yerlerde başlıyor. Bu afetle aynı anda karşılaşan diğer ülkelerde olduğu gibi.

Ancak bu afeti yaşamaktayken, bu afetten daha kötüsünün de olabileceğini görüyoruz. O da afetlerden kendine bir politik kazanç çıkarmaya çalışan habis niyet.

Genellikle afetlerin bir toplumda ortak bir hassasiyet dili, duygusu ve tutumu geliştirmesi beklenir. Hatta afetler bir toplumun dayanışması için, dolayısıyla normal zamanlarda ayrışan hayatlar, bakışlar, tutumlar arasında bir yakınlaşma getirmesi beklenir, normalde öyle de olur. Şu anda aynı yangın afetini yaşamakta olan başka ülkelerin muhtemelen hiçbirinde olmayan şey Türkiye’de oluyor. Şu anda yangın afetiyle başetmeye çalışırken Türkiye’nin çok gerisinde kalan ülkelerin hiçbirinde ne sanatçılar ne siyasetçiler ne de başka kimse durumdan kendilerine bu kadar kömür çıkarmaya çalışmıyorlar. Herkes ağız birliği etmiş bu afetten topluca çıkmak için dua ediyor, birbirine destek oluyor. Bu yangın hepimizi yakıyor çünkü ve şu anda onunla mücadele etmek için mevcut organizasyonlardan başka bir imkanımız yok.

Yangından bir parça koparıp karşı tarafa atma, muhalifini yakma telaşı, bu telaşla yaratılan ve büyütülen yangının söndürülmesi, yaratılan yanıkların tedavisi çok daha zor olacak görünüyor.

Her kriz anında ortaya kurşun asker gibi çıkıp sanatını yangınların üstüne körükle gitmek üzere konuşturan sanatçılar meğer yangınla mücadelede ne uzmanlarmış? Uçak modellerini de, hangi tür yangını hangi tür uçak veya aracın daha etkili söndürebileceği hususunu ne de çok biliyorlarmış? Bu çok bilmişlik sanırım en ciddi sorunumuz haline geliyor. Hele bu çok bilmişliğin içine sanatçı suniliğinin gerçekliği çarpıtma mahareti karışınca olay ağır tahrike dönüşüyor.

Türkiye’nin yardıma ihtiyacı olduğu düşüncesi üzerine büyük bir heyecanla atlama tarzlarından sadece yangında müzmin muhalefet yumurtalarını pişirmeye çalışma telaşı en çirkin şekilde görünüyor.

Allah sonunu hayr etsin.

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu