Orman yakmak savaşlarda bile bir insanlık suçu

Orman yakmak, sivil insanların evlerini yakmak, savaşlarda bile bir insanlık suçu. Hangi mücadele içinde olunursa olunsun, neyin davası güdülürse güdülsün, hiçbir haklılığı, hiçbir meşruiyeti olmayan aşağılık bir suç.

Yasin Aktay yazısında, kendilerine ''Ateşin Çocukları İnsiyatifi'' diyen bir grup PKKlı yapılanmanın Hatay'da bir çok noktada başlattığı yangınlarla işledikleri aşağılık eylemlerini yorumluyor.

Yeni Şafak / Yasin Aktay

Bu ‘Ateşin Çocukları’nda inisiyatif mi olur?

Tam da altı sene önce HDP’nin başta kendi halkına, Kürt halkına ve tabii ki bütün Türkiye’ye yaşattığı en büyük ihanetlerden biri olarak 6-8 Ekim olaylarını konuşuyorduk. 6 yıl sonra ihanet, vahşet ve ahlaksızlıkta çıtayı aşan başka bir saldırıya maruz kaldık. Hatay’da meydana gelen ve bir çok noktada devam eden, ormanları, içindeki canlılarla birlikte yakıp kül eden, üç ilçeye yayılarak evleri, evcil hayvanları ve canlıları yakan yangınların PKK’lı teröristlerin sabotajlarıyla çıktığı anlaşıldı.

Bir süre önce örgütçe yeni bir yapılanmanın kurulduğundan söz ediliyordu. Yapılanmanın ismi başlı başına örgütün bütün mücadelesinin ufkunu, niyetini ve insanlıkla olan ilgisizliğini ortaya koyacak nitelikte: Ateşin Çocukları.

Kürt çocuklarını kendi cehennemlerine yakıt taşıyacak hamallara dönüştüren bir kurtuluş ufku.

Orman yakmak, sivil insanların evlerini yakmak, savaşlarda bile bir insanlık suçu. Hangi mücadele içinde olunursa olunsun, neyin davası güdülürse güdülsün, hiçbir haklılığı, hiçbir meşruiyeti olmayan aşağılık bir suç. Neticede ağaç, bütün insanlığın ortak alanı, herkesin gölgesinden, oksijeninden, nimetinden faydalandığı, insana ait olmayan, insana Allah’ın rahmetiyle tahsis edilmiş bir değer.

Aslında ağaca kast eden düşman kendi ahmaklığıyla yanar eninde sonunda. Kendi bindiği dalı kestiren şey en hafif deyimle ahmaklık. Ama burada bu ahmaklığa ilave bir hainlik, bir alçaklık var. Hasmına zarar verecek şey kendisini öldürecek olsa bile umurunda olmayan bir hınç, bir kindarlık.

Gerçi PKK söz konusu olduğunda bu hınçtan, bu kindarlıktan ve bu ahmaklıktan öte bir şey görmedik şimdiye kadar. Bütün bu duyguların belirlediği eylem stratejileri içinde PKK şimdiye kadar terör başlığının altında tonlarca suç işledi. Çoluk çocuğu silah altına alıp suiistimallere maruz bırakmak, dağlarda ovalarda örgütün şehvetli kaşarlarına cinsel meta haline getirmek, kendi militanlarından devletle girilen çatışmalarda öldürülenlerden daha fazlasını kendisi keyfi biçimde infaz etmek…

Böyle bir örgütün yaktığı terör ateşinin dumanları altında yıllardır Kürt sorununun, yetmiyormuş gibi demokrasinin, özgürlüklerin konuşuluyor olması ne kadar talihsiz bir olay.

ABD’nin ve AB’nin zaten terör listesinde olan bu örgüte dolaylı veya dolaysız, HDP veya Kürt sorunu başlığı, demokrasi ve insan hakları başlığı altında açtığı krediler neticede bütün bu suçları desteklemekten başka bir şey yapmıyor.

ABD daha fazlasını yapıp bu canilerden DAEŞ’ten kurtuluş kahramanları üretmeye çalışıyor. Orman yakan, ev yakan, çocuk suiistimalleri yapan, çocukları silah altına alan bir terör örgütü hangi vaftizden geçirilerek bir kurtuluş kahramanına dönüştürülebilir?

İşte Hatay’da bütün dehşetiyle görüyor, yaşıyoruz. Matah bir şey yapıyormuş gibi, şecaat arz ederken sirkatini söyler gibi, aslında kendi müstahakkını dünyaya ilan eder gibi, “ateşin çocukları inisiyatifi” unvanı altında vahşet ve terör çıtasını cümle aleme sergilemiş oluyor.

Yarattıkları cehennemlerinde yanmak üzere bir odun gibi kişiliklerinden, iradelerinden akıllarından uzaklaştırılan ateşin çocuklarında inisiyatif mi kalır?

PKK’nın bu cehennem ateşlik inisiyatifi olayı üstlenmeden önce HDP’nin “ekoloji” başlıklı sosyal medya hesabı “Hatay iki gündür yanıyor ve bu haber bile olmuyor. Yanan alanlar maden sahası için ruhsatlandırılan alanlar. Ormanları sermayeye teslim etmek için binlerce orman canlısı ve ağaç yok ediliyor. Halkın ekmeği, gençlerin geleceği yakılıyor” şeklinde pişkince bir açıklama yapmış. Sermaye düşmanlığı yaparken bile kendisi Türkiye’ye karşı emperyalist odakların sermayesine dönüşmüş olduğunun farkında olmaması bir yana. Sahtekarca diline doladığı “orman canlısı, ağaç, halkın emeği, gençlerin geleceği” gibi değerlere karşı işlediği suçların kendi varoluş tarzı olması başka bir yana…

Tabi PKK üstlendikten sonra tutup PKK’yı isim vererek lanetleyeceğini beklemek boş. Ancak yine de bir cesaretle PKK’nın olayı üstlenişini görmezden, duymazdan gelerek ve PKK ismini anmadan da olsa bazı HDP milletvekillerinin “orman yangınlarının sorumlularını lanetleyen” açıklamalarını kendileri için büyük bir adım olarak görebiliriz.

HDP Ekoloji hesabının bu açıklamayı naklederken yine yanan orman bölgelerinde bir madencilik başvurusunun olduğuna tekrar vurgu yapmasına “pes” diyor, geçiyoruz. Bir maden varsa tahsisiyle ilgili orman zarar vermeden, izlenecek binbir türlü prosedür var zaten. Bunların ülkeye herhangi bir değer katmak, herhangi bir faydalı iş yapmak gibi bir niyetleri hiçbir zaman olmadığı için bilmeden konuşmaları veya bilseler de yalandan kim ölmüş diyerek zihin bulandırmaları özgün karakterleri.

Gezi Parkı olaylarında bir ağaç için bütün Türkiye’yi cehennem yerine çevirmeye kalkışan, yeşile ve çevreye pek duyarlı Türk solundan, CHP çevrelerinden de orantılı bir kınama, bir duyarlılık beklemek boşuna. İçine girdikleri siyasetin hesapları bu tür romantik söylemlere yolu kapatıyor belki ama bu ateşin çocukları, yaktıkları bu ateşle karanlıktaki yüzlerini gösteriyor.

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!