‘Ordu Düşmanları’nın fikir annesi konuşuyor

Yıldıray Oğur

Yeni başlayanlar için kısaca özetleyeyim. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Habertürk’e verdiği röportajda “Sabrımız taşıyor, biz de elimizdeki bilgileri açıklarız” tehdidinin hemen ardından Soros renkli devrimler imalarıyla Altaylı’ya Constructing Democratic Governance in Latin America adlı bir kitabı uzatmış ve bu kitabın 45. sayfasında altını çizdiği “Silahlı Kuvvetler uzun süreden beri kendi halkını düşman görmeye alışmıştır” cümlesini göstererek “İşte bizdeki ordu karşıtları da bu lafları buradan ithal ediyor” demişti.

Başbuğ’un bildikleri (ve ulusalcı komplolara aşinalığı) konusunda epeyce bir fikir veren bu teorisine ilham kaynağı olan kitabın 45. sayfasındaki “Asker” adlı o makalenin yazarı, Buenos Aires’teki Universidad Torcuato Di Tella’da sivil-asker ilişkileri üzerinde çalışan Rut Diamint adlı Arjantili bir akademisyendi.

Türkiye’deki ‘ordu düşmanlarının’ bir nevi “fikir annesi” zannedilen Profesör Diamint ile internet üzerinden bir söyleşi gerçekleştirdim. “20 yıldır Latin Amerika’daki sivil-asker ilişkileri üzerinde çalışıyorum, Türkiye’yi pek bilmem” diyen Diamint olan bitene epeyce bir şaşırdı.

Latin Amerika’da askerî yönetimlerden sivil yönetimlere geçişin ABD tarafından organize edilmiş renkli devrimler sonucu olduğunu zanneden Başbuğ’un onun tamamen başka bir bağlamda yazdığı satırlarına yüklediği anlamlardan rahatsız olmuş: “Yazımın böyle yorumlanmasına çok şaşırdım. Tabii ki Türk Silahlı Kuvvetleri’ni etkileyecek bir Amerikan komplosunun bir parçası değilim. Bana en çarpıcı gelen generalin sözcüklere duyduğu korku. Akademik bir metnin bir komplonun parçası olduğuna inanmak, pek çok orduda görülen davranış biçimlerinden. Beni en çok endişelendiren ise kendi eylemlerini meşrulaştırmak için hayali tehlikeler yaratan askerî eğilimler. Kuşkusuz general baskıyı meşrulaştırmak için düşmanlar icat ediyor. Silahlı Kuvvetler’i kurban durumuna düşürmek için komplolardan bahsediyor.”

“Türkiye’deki demokratlarla hiç biraraya gelmediğini” söyleyerek bizi de temize çıkarıyor Profesör Diamint. Ama diyerek ekliyor: Eğer benim kitaplarım Türkiye’deki demokrasiye bir katkı yaparsa bundan ancak mutlu olurum.

Yani asker Rut Diamint’i kırmızı güçler listesinden gönül rahatlığıyla çıkarabilir.

-------------


Üçüncü Ordu’dan Ergenekon açılımı


Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal tarafından yürütülen Ergenekon operasyonuyla ilgili haberleri izliyoruz bir süredir. Hâlâ ortada çok belirsizlik var. Soruşturmayla ilgili şu ana kadar genelde aynı kaynaktan beslendiği anlaşılan “Cemaate dokunan yanıyor” türü haberler okuduk.

Nedense hiç kimse merkezi Fatih Çarşamba olduğu herkesin malumu iken merkezi Erzincan’mış gibi gösterilerek, niye, en popüler televizyon yıldızlarımızdan Cübbeli Ahmet Hoca’nın ikinci adam olduğu İsmailağa Cemaati’ne hem de ucu Kadir Topbaş’a kadar uzatılan bir soruşturma açıldığını pek sorgulamadı. Bu soruşturmanın asker ve sivil bürokrasiyi biraraya bir il koordinasyon toplantısında savcıya adeta sipariş edilmesini kimse kurcalamadı?

Soruşturmada son olarak 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı. Savcının bundan önceki denemesinde Berk’e destek için Başbuğ Trabzon’a kadar gitmişti. Berk ile ilgili Eylül 2009’da Taraf ’ta Baransu’nun ilginç bir haberi çıkmıştı. Habere göre Berk, 3. Ordu’nun girişine Ergenekon efsanesini anlatan tablolarla bir Ergenekon köşesi yaptırmıştı. Hatta paşanın Ergenekon sevgisi bununla kalmamış, Öğretmenler Günü için hazırlattığı bir tebrik kartını “Ergenekon” diye imzalamıştı.

Berk’in bu imzasını Ergenekon’da vereceği ifadenin altına da atıp atmayacağını bilmiyoruz. Ama gelen haberlere göre Orgeneral Berk, 3. Ordu’nun girişine yaptırdığı Ergenekon köşesini kaldırtmış. Ordumuzun sivilleşme hamlelerine destek olmalıyız diyerek bu güzel haberi Taraf okurlarıyla paylaşmak istedim.

TARAF