Önümüzdeki Yıllar En Fazla Konuşulacak Mesele "Pelikan Çetesi" Olacak

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında AK Parti İstanbul İl Başkanı olan Selim Temurci o gece yaşadıklarını anlattı

15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen ve 251 vatandaşın hayatını kaybettiği darbe girişimi sırasında AK Parti İstanbul İl Başkanı olan Selim Temurci o gece yaşadıklarını anlattı.

Medyascope’da gazeteci Ruşen Çakır’ın konuğu olan Temurci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklama yapana kadar aradığı birçok kişinin telefonlarına bakmadığını söyledi.

Saat 22:00’da kendisini tedirgin eden bazı bilgiler aldığını söyleyen Temurci hemen tüm teşkilat mensuplarını ilçe ve il başkanlığına çağırdıklarını belirtti.

“Saat 00:00’a kadar 15 Temmuz’un ayrı bir hikayesine bakmak lazım” diyen Temurci, “Cumhurbaşkanımızın açıklamasından sonraki 15 Temmuz’u ve kimin nerede olduğuna ayrı bir bakmak lazım” ifadelerini kullandı.

"Kimse telefonuma çıkmayınca il müfütüsünü aradım"

Teşkilat mensuplarının il binasına gelmeye başladıktan sonra herkesten 4. kata çıkmasını istediğini belirten Temurci, dönemin İstanbul müftüsü Rahmi Yaran’ı aradığını söyleyerek şunları anlattı: 

"Rahmi Bey'e 'Hocam maalesef bu kardeşinin telefonlarını kimse açmıyor, ben şu ana kadar sizden hiçbir talepte bulunmadım. Ama bir siyasi partinin il başkanı olarak değil bir vatan sevdalısı olarak sizden ricam bütün camilerimizden sala ve ezan okuyun. Ben iktidar partisinin il başkanı olarak bütün sorumluluğu alıyorum' dedim. Tabii ki onların da birilerinden talimat almadan bu işleri yapmaları çok kolay değil. Üç saat içinde İstanbul’un ezan ve sala okunan yerleri oldu. Okunamayan yerlerde bizim arkadaşlarımız okudular ve İstanbul’da bu iş başladı."

23:00 sularında İstanbul’daki 2 milyon AK Parti üyesine mesajla sokağa çıkın talimatı verdiğini söyleyen Temurci daha sonra yaşananları ise şöyle anlattı:

"Siyasi partilerin il başkanlarına telefon açtım. Gerçekten o akşam çok farklı şeyler yaşadık. Çocukluğumdan beri siyasetin içinde olan bir kardeşiniz olarak bu milletin zor şartlarda nasıl birlikte hareket edebileceğini yaşamış biriyim. Böyle bir milletin ferdi olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Diğer partilerden benimle birlikte sahada olanlar oldu.

Saat 21:00-21:30 sularında başlattığımız eylem projesinin meyvelerini saat 00:00’a kadar gördük. Herkes sokağa inmeye başladı. 23:15 sularıydı. Güvenlik amiri kardeşimiz 70-80 askerin zırhlılarla birlikte il başkanlığına geldiğini söyledi. Onlar oraya geldiğinde bizim bazı konularda acele verdiğimiz kararların ne kadar doğru olduğunu arkadaşlarımızla birlikte müşahede ettik. Çünkü askerler il başkanlığına gelirken karşılaştığı tablo bomboş bir alan değildi. Milletin oraya sahip çıktığı bir ortamla karı karışa kaldılar.

23:15’ten sonra TV’lere bağlanmaya başladık. Şimdi görevde olmayan arkadaşlar çok büyük yardımlarda bulundular bize. Tek tek bütün TV’lere bağlandık. Araştırın o gece bizi TV’lerine bağlamayanlar kimdi? Ona da bir bakın. 

Benim il başkan yardımcım Şehitler Köprüsü’nde tankın üzerindeydi. Beraber yıllarca çalıştığımız Erol Olçok abim ve oğlu, birçok kardeşimizle Şehitler Köprüsü’nde şehadete yürüdüler. Bütün bunları yaşıyorsunuz ve bunları yaşarken bunun toplumsallaşması için sizin bir şeyler yapmanız lazım. Türkiye’de sosyal medyanın, konvansiyonel medyanın o gece darbenin engellenmesinde, işgal projesinin durdurulmasında çok büyük bir rolü olduğunu düşünüyorum. 23:15-00:15 arası Türkiye’de birkaç TV hariç neredeyse her yere bağlanarak insanları sokağa davet ettik. Demokrasiye sahip olmak için. Bu mücadelenin içinde bulunmuş olmanın onurunu yaşamak isteyen herkesi sokağa davet ettik. 

O gece telefonlarımızı açan, bize destek için gelen Metin Külünk Bey çok değerli bir işlev gördü. Onun haricinde sayın Cumhurbaşkanımız 00:30 civarında açıklama yapana kadar teşkilatıyla milletiyle birlikte yalnızları oynayan bir pozisyonumuz var.

15 Temmuz herhangi bir siyasi partinin, herhangi bir zümrenin, herhangi bir grubun, herhangi bir kişinin zaferi değildir. Bu millet adeta bu devleti sokaktan toplamıştır. 15 Temmuz’un gerçek kahramanları kanlarını döken insanlardır. 

O gece sadece Cumhurbaşkanımızın özel kalemi Hasan Doğan ve şimdi Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a ulaşabildim. Cumhurbaşkanımızın İstanbul’a gelmesini ve bütün İstanbul’la havalimanına yürüyeceğimizi söyledim. Edirne tarafından büyük bir askeri birliğini yürüdüğünü söyleyen bilgiler geliyordu. 

Bir bölüm arkadaşımız Kısıklı’dan köprüye yürürken milyonlarca insan Avrupa yakasında havalimanına yürümeye başladı. Haliç’e çıktığımızda yanımda CHP’ye gönül vermiş bir hanım kardeşim bebeğiyle birlikte yanımdaydı. Ben şuna inandım; mutlaka ideolojiler fikirler farklılıklarımız olacak. 15 Temmuz’da bu millet yalınayak insanlarla havalimanına yürüdük. 15 Temmuz’un o birleştirici gücünü herhangi bir yapıya, herhangi bir gruba mal etme gibi bir lüksümüz yok. Şehit ve gazilerimizin bizim omuzlarımıza bıraktıkları en büyük sorumluluğun da bu olduğunu düşünüyorum.

Önümüzdeki yıllar en fazla konuşulacak mesele "Pelikan Çetesi" olacak

FETÖ’nün 17-25 Aralık’ta yargıyı kullanarak Erdoğan’ı devirmeye çalıştığını söyleyen Temurci,  Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda en fazla konuşacağı meselelerden bir tanesinin “Pelikan Çetesi” olacağını savundu.

“FETÖ o gün ne yaptıysa, Ahmet Davutoğlu’nun pelikan çetesi belgeleriyle başbakanlıktan uzaklaştırılması sürece benim zihnimde birbiriyle çok örtüşen iki zaman dilimidir” diyen Temurci, “Onun için aslında o metal yorgunluğu metaforu nasıl ortaya çıktı bilmiyorum ama onun başkanlığı pelikan çetesinin seçilmiş son başbakanı görevden almasıyla başlamıştır” ifadelerini kullandı. Temurci şöyle devam etti:

"Bize her şey yapılabilir ama biz zulmedemeyiz. Adaletsizlik yapamayız. Biz değerlerimize karşı yanlış işler yapamayız. Sokağa çıktığımızda başımız dik alnımız ak olmalıyız. Biz, bize yakışır gibi siyaset yapmalıyız. Ahlakı olmayan, değerleri olmayan sadece güce odaklı hareket eden insanlar, 15 Temmuz sonrası şehitlerin kanları üzerinden kendilerine başka bir gelecek tasavvuru planlamış olabilirler."

Gündem Haberleri

10 Kasım dayatmasında yeni dönem: Törene katılmayan öğrenci için veliden savunma istediler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: UCM'nin kararı "umut verici"
Orhan Miroğlu: Bilimsel düşüncenin önündeki en büyük engel Kemalizmdir
HÜDA PAR’dan İslam âlimi Şeyh Said için soru önergesi
"4. Uluslararası STK Fuarı" başladı