Vakit’e yönelik açıklamaların, susturma girişimlerinin, yok etme çabalarının, siz sadece ideolojik amaçlı olduğunu mu sanıyorsunuz?
Vakit’e dava açanların, şikayette bulunanların sadece Vakit çizgisi ile farklı düşündükleri için mi bu yönde girişimlerde bulunduklarını zannediyorsunuz?
Hayır.. Tartışmaların bir kısmı hayata bakış açılarının farklı olmasından kaynaklandığı gibi, bir kısmı da, Vakit’in kamu yararı gözeten yayınlarından kaynaklanan memnuniyetsizlik..
Elde edilen güçlerin ellerinden kayması, sergilenen hukuksuzlukların sona erdirilmesi, haksız kazanılan imkanların kaybedilme korkusu var.. Vakit’in üstüne de, onun için böyle geliniyor!
Somut örnek vereyim.. Büyük Kulüp!.
TSKmensuplarının, görevde iken derneklere üye olamayacağı hukuki gerçeğinden hareketle, bir generalin bu derneğe üyeliğini gündeme getirmiş, kanuna aykırılığı ortaya koymuştuk.
Büyük Kulüp, olayın hukuki cephesine hiç değinmeden, itiraz etti.. Kendi üyeleri ve etkileri kapsamındaki çevrelerde, Vakit’e yönelik bir kampanya başlattılar..
Dava açacaklar, mahkum ettireceklermiş.. Bu yönde, internet sitelerinde de bir duyuru yapmışlar.. Duyuruda şöyle diyorlar: “Yönetim Kurulumuz, 17.06.2008’de yaptığı özel toplantıda; a-Büyük Kulüp Derneği Tüzel adına Vakit Gazetesi hakkında manevi tazminat davası açılmasına, b-Suç duyurusunda bulunulmasına, c-Üyelerin kişilik haklarına tecavüz sebebiyle açılacak davalarda ise dava açma hakkı kişilere bağlı olduğundan, sayın üyelerimizden dava açmak isteyenlere tüm hukuki yardımlarda bulunulmasına, dava giderlerinin de Dernek tarafından karşılanmasına karar vermiştir.”
Azıcık mürekkep yalamış bir insan bile, “Olur mu böyle şey? Dernekler, üyelerinin açacağı davaların masraflarını üstlenebilir mi? Bu ülkede Dernekler Kanunu yok mu? İçişleri Bakanlığı’nda dernekler masası yok mu?” der de, Büyük Kulüp’ün içindeki koca koca profesörler, hukukçular, emekli hakimler, emekli savcılar, bürokratlar demez mi? Der demesine de, amaç işin doğrusunu yapmak değil ki..
Amaç; Vakit, kanunlara aykırı bir üyeliği gündeme getirdi ya.. Şimdi Vakit’e, gerçeği yazmanın faturasını ödetmek...
Peki, onlar bir bilene sormasalar da, Dernekler Kanunu’na apaçık aykırı duyuruya karşı devlet birimlerinin yapacağı bir şey yok mu?
Var tabii. İLKAV çatısı altında, Cuma günleri verilen konferanslar arasında, Cuma namazı da kılındığı gerekçesi ile bir vakfa kapatma davası açtıranların, bir gazeteye karşı açılacak davanın masraflarını dernek kasasından ödeme vaadinde bulunan derneğe de bir işlemde bulunmaları gerekir tabii ki..
Bulunmaları gerekir de, bunu yaptıracak olan kişi, İçişleri Bakanı..
Şimdikini bilmiyoruz ama, önceki İçişleri Bakanımız ise, bu kulüpe üye imiş!
Ne dersiniz, İçişleri Bakanımız, “Beyler, sizin o duyurunuzdaki vaadiniz kanunlara aykırı. Derneklerin böyle bir faaliyeti olamaz. Dernek kendi adına açacağı davanın masraflarını kasasından öder. Ama üyenin davasının masrafını ödeyemez. Öderse, hem derneğe sorumluluk yüklenir, hem de masrafları dernek kasasından yapana zimmet çıkarılır, haberiniz olsun” hatırlatmasında bulunacak mıdır acaba?
Zaman gösterecek bunu.. Bekleyip göreceğiz..
Vakit’e cevap verirken, “Her sene 300 üniversite öğrencisine burs veriyor, 500 kimsesiz ilkokul çocuğunu giydiriyoruz. Kadıköy Belediyesi’nin kimsesizler yurt binasına 50 bin dolar katkıda bulunduk. Kadıköy Emniyet Müdürlüğü binası için 20.000 YTL ve yine onların isteği doğrultusunda kapkaç, hırsızlık olaylarının takibi için 4 araba ve 6 adet motosiklet satın aldık” türünden faaliyet tanıtımları yapan Büyük Kulüp’ün, kendi üyelerine yönelik 2007 faaliyet raporundaki ifadelerine bakarsak, beklemeye hiç gerek yok gibi görünüyor ama, yine de bekleyeceğiz..
Ne deniliyor 2007 faaliyet raporunda, onu da aktarayım size: “Yeni düzenlemesi ile Baron Restoran, Safran Restoran, Sunset Restoran, Kapalı ve Açık Yüzme Havuzları, Fitness, Buhar Odası, Sauna ile birlikte Sağlık Kulübü, Power Plate ve Solarium, Bilardo ve Tenis Cafe Salonları, Yeni Mutfak ve Soğuk Odaları, Taş Fırın, Red Lounge, Güneşlenme İskelesi, White & Black Gece Kulübü, Safran Bar, diğer alt yapı tesisleri ile tesis yatırımlarını büyük ölçüde tamamlayan Derneğimizde, Yönetim Kurulumuz yeni tesislerin sizlere layık hizmet ve kalite standartlarına uygun çalışmasına ve sosyal faaliyetlere ağırlık vermiştir.”
Şimdi bu kulüp, Vakit’le mahkemelik olmayacak da ne yapacak?
3621 sayılı Kıyı Kanunu’ndaki açık engellere rağmen, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndan özel girişimlerle izin alıp, sadece üyelerinin yararlanacağı “Güneşlenme İskelesi” yapmakla övünen bir kulüp, bize dava açmayacak da ne yapacak?
Onlar güneşlenecekler, biz de tazminat ödeyecğiz, hapis cezası alacağız.
Sistem böyle kurulmuş, biz tek başımıza, ne yapabiliriz ki?
Vakit gazetesi