Tesadüfe bakın.
Dün, Cuma Dergisi’nin de avukatlığını yapan arkadaşımı ziyaret ederken, kendisini derginin kapanmasına sebep olan 30 bin liralık tazminat kararına temyiz dilekçesi yazıyor buldum.
Avukat arkadaşım, “Üç generalin Cuma Dergisi’ne açtığı tazminat davası yeniden karara çıktı. 30 milyara hükmedildi. Faizleri ile 70 milyarı buluyor. Temyiz dilekçesini yazıyorum. Yaşanan süreçte, davacıların üçü de sanık oldu ama. Biz bu davadan kurtulamadık” dedi..
Biz bu sohbeti yaparken, TSK’nın açıklaması da ajanslardan flaş haber olarak geçiyordu..
Ne deniyor TSK açıklamasında?
Birlikte okuyalım: “Devam eden yargı sürecine müdahale anlamına gelebilecek davranışlardan özellikle kaçınan Türk Silahlı Kuvvetleri, yargılamayı etkilemeyecek şekilde, çeşitli defalar açıklamalar yaparak, ilgili makamları bilgilendirerek, yapılan seminerin ne olduğunu, nasıl yapıldığını, neleri kapsadığını ve kimlerin hangi emirlerle katıldığını tereddüte yer bırakmayacak şekilde izah etmiştir.”
Ülkenin en ağır silahlarına sahip tek güvenlik kuruluşu, açıklama yapıyor ve arkasından da hatırlatıyor: “Yargılamayı etkilemeyecek şekilde ...”
Niyetiniz belki “yargılamayı etkilememek” olabilir. Ama; niyetinizden daha önemlisi, muhatabınızın bundan ne anladığıdır. Yargının sizin açıklamanızdan ne anladığıdır.
İşte Cuma Dergisi ile ilgili karar.
Yargının ne anladığı ortada.
Üç tane davacı var.
Çetin Doğan. Balyoz davasında 15-20 yıl hapis cezası isteniyor. Halen tutuklu.
HurşitTolon. 2. Ergenekon iddianamesinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Sağlık sebebleri ile tahliye oldu.
Tuncer Kılınç. 3.Ergenekon iddianamesinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Halen tutuksuz olarak yargılanıyor.
Ama bu üç generalin “Bize disiplinsiz dediler. Tazminata mahkûm olsunlar” diyerek açtıkları tazminat davası, davacılar hakkında açılan ceza davaları görmezden gelinerek, mahkeme tarafından kabul ediliyor.
Disiplinsiz olup olmadıkları, yargılandıkları davalardan belli. İsnat edilen suçlardan belli.. Birisinin tutuklu, diğerinin hakkettiği için değil de, sağlık sebebi ile tahliye edilmesinden belli.
Ama, onlar dava açıyorlar. Mahkeme de bu davacıların aleyhine açılan ceza davalarını yok sayıp, “Davanın kabulüne. tazminatın ödenmesine” diyor.
Hani ortada çok ağır bir küfür ifadesi olur. “Canım; sanık olmaları, küfür edilmesini mi gerektiriyor!” dersiniz.
Topu topu söylenilen, “Disiplinsiz paşalar” ifadesi..
Ki; disiplinsizlikleri de, o dönem Genelkurmay Başkanı olan Hilmi Özkök’ün açıklamalarında da açıkça yer alıyor. Özkök Paşa, “Genelkurmay adına ben konuşurum” diyor. Yetmiyor, “Çetin Paşa, keşke emekli olduktan sonra konuşsaydı” diyor.
Cuma Dergisi de, Çetin Doğan ve diğer iki paşanın, görevde iken yaptıkları siyasi konuşmaları vererek, özellikle de Genelkurmay Başkanı’nın da bu durumdan rahatsız olduğunu aktararak, “Disiplinsiz paşalar” kapağı yapıyor.
Ve tazminata mahkûm oluyor.
Böyle bir ülkede, TSK’nın açıklamalarından yargının etkilenmediğini kim söyleyebilir?
Gerçek, işte önümüzde duruyor.
Cuma Dergisi’ne dava açanlar üç general için tutuklama kararı verildiğinde resmi internet sitesine açıklama koyan TSK’ya sormamız gerekir: “Cuma Dergisi’ne tazminat kararı verildiği için de, niye internet sitenize bir açıklama koymuyorsunuz! ‘Dergideki eleştirilen üç generalin konuşmaları, Genelkurmay Başkanımız tarafından da eleştirildiği, defalarca izah edilmiştir. Buna rağmen niye tazminat kararı verilmiştir, anlamak mümkün değildir’ niye demiyorsunuz?”Öyle ya; TSK’ya düşen, darbe hazırlığı yapmakla suçlanan generallere sahip çıkmaktan önce, TSK’da Genelkurmay Başkanlığı yapmış Hilmi Özkök’e sahip çıkmak değil midir?
O Hilmi Özkök ki; belirtilen tarihlerde, zehirlenme endişesi ile evinden sefertası ile Genelkurmay’a geldiği, hepimizin malûmu..
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e sahip çıkıp, onu sefertası ile karargâha gelmesine sebep olan malûm generalleri, yargı ile başbaşa bırakmanız gerekirken, nedir bu darbecileri masum gösteren açıklamalar?
Tahliye talebini reddeden yargı kararını yayınlıyorsanız, buyurun o üç darbe sanığının lehine verilen yargı kararını da yayınlayın.
Yayınlayın da, gerçekler günyüzüne çıksın!
YENİ AKİT