Birileri tutturmuş, “Önder Sav istifa etmeli” diyorlar. Önder Sav CHP genel sekreterliği koltuğunda oturuyor; garip ama gerçek, istifasını isteyenler arasında CHP'liler ön safta... Medyada da “Önder Sav istifa” kampanyası açıldı; kampanyaya katılan gazetelere bakıyorum, en fazla gürültüyü CHP'li bilinen kalemler çıkarıyorlar. Tek tük Ak Partili de var CHP genel sekreterinin istifasını isteyen; ya da CHP'li olmadığı bilinen kalemlerden de “Sav istifa etmeli” çağrısında bulunanlar çıkabiliyor.
İyi de Önder Sav niçin istifa etsin?
Cep telefonuyla konuşmalarının dinlenmesi olayı herkesin başına gelebilirdi. Ne olacak işte, 'NO' tuşuna basacağı yerde parmağı 'YES' tuşuna gidivermiş... Görüş almak üzere kendisini arayan muhabir, o sayede, kısa süre önce Bolu'dan merkeze çekilen valiyle makam odasındaki konuşmalarını dinlemiş... Allah vermesin, aynı yanlışlık bizim başımıza da gelebilir, bizler de internet sitelerinde alay konusu yapılabilir, hatlar karıştığı için sonunda kendimizi 'çırılçıplak' hissedebilirdik.
Hatırlayın, patronu adına bakanlarla görüşen, ya da iş takibi yapan bazı gazetecilerin görüşmeleri dinleme ağına takılmış ve biri “Kendimi çırılçıplak hissettim” diye anlatmıştı ruh halini... O gazeteciler istifa etti mi?
Valiyle konuşmasının içeriği yüzünden mi istifası isteniyor Önder Sav'ın? Vali, yakın zamana kadar en yüksek mülki amiri olduğu ildeki siyasi dengeleri anlatmış CHP genel sekreterine; ne yaparlarsa yerel seçimlerde başarılı olabileceklerinin tüyolarını vermiş. CHP genel başkanı, “Siyasete meraklı bürokratlar bunu hep yapar” güvencesi verdiğine göre, bu olayda, CHP genel sekreterinde kabahat aramaya gerek yok.
CHP'liler zaten kabahat falan yapmazlar; yaparlarsa da o kabahat sayılmaz... Olsa olsa, CHP'ye dedikodu yapmaya giden siyasete meraklı vali için soruşturma açılabilir, siyasete girmek üzere 'merkez valisi' titrini bırakması istenebilir.
Yoksa kendisine “Hacca gitmek istiyorum” müjdesini veren yaşlı CHP'liyle arasında geçen nâhoş görüşme yüzünden mi istifası isteniyor Önder Sav'ın... Yaşlı CHP'liyi uyarmaktan öte bir şey yapmış değil CHP genel sekreteri; parasını nasıl harcayacağı, ölümden nasıl sakınacağı konulu uyarılar bunlar... Konuşurken ihtiyatı elden bırakıp din ve dince kutsal sayılan değerlere saygısızlık gösterdiği söylenebilir; ama içten bir konuşma yaptığı. Etrafta kamera olması, “Bizi çekebilirler” diye sözlerine çeki-düzen vermesini gerektirirdi. Aldırmamış, en yalın haliyle poz vermiş kameraya...
Kendi hesabıma, ben, politikacıların karşımıza maskesiz çıkmasından ve sansürsüz konuşmasından daha fazla mutlu oluyorum. Sonra lâik bir ülke değil mi burası, herkesin dini inançları kendine. Sonuçta her partiyi kendi değerler sistemiyle tartarak oyunu kullanıyor seçmen; Sav'ın söylediklerinden rahatsızlık duyanlar da CHP'ye oy vermesinler artık.
Geçmişte, devletten yeni emekli olmuş bir savcı, milletvekili adayı olduğu partiye söylemiyle bayağı zarar vermişti; hem de o parti adayla arasına derhal mesafe koyduğu halde... Deniz Baykal'ın genel sekreterine sahip çıkması veya Önder Sav'ın maskesiz ve sansürsüz konuşması CHP'li seçmenin beğenisini kazanmış da olabilir. Ne biliyorsunuz?
Bunların hiçbiri değil de, cep telefonu aracılığıyla dinlendiği iki telefon şirketi tarafından da doğrulanması üzerine, birileri Önder Sav tarafından kandırıldıklarını mı düşünüyor? Telefon cihazının 'arayanlar' kayıtlarına baktığında göreceği gerçeği, partisinden ve CHP'li medyadan saklayarak onları gülünç duruma düşürmesi mi sorun ediliyor yoksa? Sırf yaşlı CHP'li ile konuşmasının getirebileceği rahatsızlığı unutturmak amaçlı bir manevra olarak olayı kullanmış olduğunu ve kendilerinin de bu amaçla kullanıldığını mı düşünüyorlar? Aman Allah'ım...
Bu tahlilimiz açıkça gösteriyor ki, Önder Sav'dan 'istifa fedakârlığı' beklemek gereksiz. CHP için (galiba CHP karşısındaki partiler için de) gerekli bir siyasetçi o. Daha uzun yıllar partisinin başında şen ve esen kalmasını dilerim.
Yeni Şafak gazetesi