Halep’te bombalanacak yerlerin koordinatlarını Ruslara İran veriyormuş.
Soyadı Safevi -tam isabet!- olan İranlı bir general bildiriyor bunu.
İftiharla bildiriyor hem de.
Bombalanan okulların enkazındaki çocuk cesetlerine bakarken ‘Bu vahşette bizim de payımız var’ diye böbürlenen bir psikopat!
Ondan sonra da “Kerbela Kerbela, vah Huseyn Mazlum”, he mi?
Dünyanın en büyük riyakarlığının adı oldu “İran İslam İslam Cumhuriyeti”.
***
Ali Şiası mı?
İmam Hüseyin’in takipçileri mi?
Haşa!
Yezid Şiası bile olamaz bu ultra azgınlar.
İki-üç sene evvel “Yezid Şiası” diye bir kitap çıkarmıştım bunlar hakkında (Kendine Hizbullah diyen Hizbulesed dahil).
Halt etmişim!
Zalim Yezid’in akıttığı masum kanı, bu vahşilerin akıttığı masum kanında bir damla olur ancak.
Katlinden sorumlu oldukları yüzbinlerce masum Suriyelinin cesetlerine tükürüp, daha dudaklarındaki tükürük kalıntılarını temizlemeden “Huseyn Mazlum” diye inleyerek yana yakıla ağlamaya geçiyorlar ya, ben de onların sahte gözyaşlarına tüküreyim!
Hz. Hüseyin (radıyallahu anh), bombardıman altındaki Haleplilerin imamıdır, Hamaney ve kuduz köpeklerinin değil!
***
2006’da, Lübnan’daki 33 gün savaşı sırasında Halep’teydim.
İsrail bombardımanından kaçan Lübnanlı Şiileri ağırlayan Sünni Halepliler, “Ümmetin vahdetine hizmet ediyoruz” diye çocuklar gibi şendiler.
Görüştüğüm Halepli dostlarım, Müslüman ahalisinin neredeyse tamamı Sünni olan Halep’teki Şii muhacirlerin esenliği ile iftihar ediyorlardı.
İran devleti ise o Haleplileri öldürmekle/öldürtmekle iftihar ediyor işte.
Adeta “Alın size vahdet!” diye alay ederek bombalıyor/bombalatıyor Halep’i.
***
Halep direnişine bin selam!
Ama keşke selam yerine Stinger gönderebilsek.
Karar