Gösterilerin mümkün olan en kısa zamanda sona erdirilmesini isteyen Süleyman, protestolara daha fazla tahammül gösteremeyeceklerini söyledi. Mübarek'e yönelik istifa çağrılarına da tepki gösterdi.
Tahrir Meydanı'nı dolduran on binlerce gösterici, eylemlerini meydanın yanı başında bulunan Halk ve Şûra meclislerinin önüne taşırken Mısır Devlet Başkanı Yardımcısı Ömer Süleyman, gösterilere daha fazla tahammül edemeyecekleri uyarısında bulundu. Ülkenin önde gelen bazı müstakil gazete temsilcileriyle görüşen Süleyman, gösterilerin mümkün olan en kısa zamanda sona erdirilmesini de istedi. Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in derhal görevini bırakması çağrılarına da sert tepki gösteren Süleyman, "Rejim de sona ermeyecek, Mübarek de derhal görevini bırakmayacak." dedi. Süleyman, bir ülkenin liderini istifaya çağırmanın etik olmadığını da öne sürdü.
25 Ocak'ta başlayan gösterilerden kısa bir süre sonra Mübarek, eylül ayındaki devlet başkanlığı seçimlerinde yeniden aday olmayacağını belirtmesine rağmen, göstericiler onun görevini derhal bırakmasını istiyor.
Halkın taleplerini demokratik reformlarla yerine getirmek istediklerini belirten Süleyman, hükümetin polisiye tedbirlere başvurmak istemediğini de ifade etti. Süleyman bu yöndeki sözlerini şu ifadelerle izah etti: "Diyaloğun alternatifi rasyonel olmayan pek çok hareketi barındıran aceleci ve hesaplanmayan adımların sonucu olan darbedir. Mısır'ı korumak için o noktaya varmak istemiyoruz."
Darbe ile ilgili sözlerine açıklama getirmesi istenen Süleyman, bununla askeri darbeyi kastetmediğini ancak devlet kurumlarını tepetaklak edecek hazırlıksız bir yönetimi işaret ettiğini belirtti. Mısır'daki bazı gazeteler ise Süleyman'ın bu sözleriyle devrimi kastettiğini, devrimin sonucunda ülkenin kaosa sürükleneceğini ima ettiğini yazdı.
İki gün önce de yaptığı açıklamada Süleyman, Mübarek'in anayasal değişiklikler üzerinde çalışacak bir komisyon ve muhalefetle diyaloğu izleyecek bir komite kurduğunu açıklamıştı. Süleyman, bir hafta önce göstericilere saldıran kişilerle ilgili soruşturma açılacağını da belirtmişti. Göstericiler halkın arasına karıştığı öne sürülen eski güvenlik birimlerinin insan avına çıktığını, tespit ettikleri kişileri kaçırdıklarını ve bunların yönetim tarafından organize edildiklerini de iddia ediyor.
Bu arada göstericilerin barikatlarını meydanın dışına taşıması üzerine Tahrir'in hemen yanı başında bulunan Halk ve Şûra meclisleri ile hükümet binası tahliye edildi, çalışanlar başka binalarda istihdam edilmeye başlandı. Göstericiler ise meclis binasına astıkları pankartlarda 'Rejim düşene kadar kapalıdır' ibarelerini kullandı.
Bu gelişmeler yaşanırken Mısır'ın güneyinde düzenlenen gösterilerde kan aktı. El Harga kentinde polis ve göstericiler arasında çıkan çatışmalarda 5 kişi hayatını kaybetti.
Öte yandan ülke genelindeki sendikalar da eylemlere destek vermeye başladı. Sendikalar düzenledikleri iş bırakma eylemleriyle maaşlarının düzeltilmesini ve çalışma şartlarının iyileştirilmesini istiyor. Göstericiler sendikaların da aralarına katılması durumunda yönetim üzerindeki baskılarının daha da artacağını öne sürüyor.
Cumali Önal / ZAMAN