Ömer Faruk Gergerlioğlu’na atfedilen suçlamalar ne kadar tutarlı?

Hakan Albayrak, Ömer Faruk Gergerlioğlu olayını değerlendirdiği yazısında iddianamedeki tutarsızlığa dikkati çekerek, “’Çözüm Süreci’nde gayet normal karşılanan, hatta o süreçte devletin teşvik ettiği türden şeyler bunlar.” diyor.

Hakan Albayrak’ın Karar gazetesinde yayımlanan yazısı (22 Mart 2021) şöyle:

Gergerlioğlu

Ömer Faruk Gergerlioğlu, PKK elebaşlarından birinin “Devlet isterse barış bir ayda gelir” dediğine dair bir haberi sosyal medyada paylaştığı ve bir yazısında (ki hendek terörünün  “çözümsüzlüğü, umutsuzluğu artırmaktan başkasına yaramadığı”nı belirttiği bir yazıdır) “Öcalan’ın mesajıyla barış gelir mi?” diye sorup bu konuda fikir yürüttüğü için “PKK/KCK terör örgütünün fikir ve amaçları doğrultusunda” hareket ederek “PKK/KCK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ı övücü ve meşrulaştırıcı anlatımda” bulunmakla suçlandı.

Türkiye’deki “Çözüm Süreci”ni Kolombiya hükümeti ile FARC örgütü arasındaki barış anlaşmasına benzetmesi de Gergerlioğlu’nun aleyhinde delil olarak gösterildi.

Bunlara ve bu gibi şeylere istinaden yargılandı, “terör örgütü propagandası yapmak”tan iki sene altı ay hapis cezasına çarptırıldı ve milletvekilliğinden edildi Gergerlioğlu.

Halbuki, “Çözüm Süreci”nde gayet normal karşılanan, hatta o süreçte devletin teşvik ettiği türden şeyler bunlar.

Nitekim Gergerlioğlu, mahkemedeki savunmasında dedi ki:

“PKK ile ilgili çözüm sürecinde devlet tarafından görev verildi. Akiller heyetine o tarihlerde Kocaeli’ni gezdirdim. Birlikte programlar yaptık, siyasi partileri ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ettik, valilikle birlikte programlar yaptık…”

Ama bunlar ne ki?

İmralı Cezaevi’nde yatan PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın “barış”a ilişkin sözlü ve yazılı mesajları, avukatları veya HDP’li siyasetçiler tarafından, devletin sağladığı imkânla kamuoyuna iletiliyordu o günlerde.

Yeter ki silahlar tamamen sussun anlayışı içinde mazur ve dahî gerekli görülüyordu Öcalan’ı o süreçte değerlendirmek.

***

“Çözüm Süreci” bittikten yıllar sonra (İstanbul’daki Haziran 2019 seçimi öncesinde) bile cezaevinden mesaj verdirilmedi mi Öcalan’a?

“Teröristbaşı anlaşılan odur ki HDP’nin istismarına müdahale etmek, hatta önüne geçmek maksadıyla tarafsızlık çağrısı yapmıştır” denerek, seçim malzemesi yapılmadı mı o mesaj?

Öcalan’ın bir mesajını siyasi rekabette kullanmak serbest ama “Öcalan’ın mesajıyla barış gelir mi?” diye sormak yasak; bu nasıl iş?

***

Gergerlioğlu’nun mahkûmiyetine sebep olan bütün sosyal medya paylaşımları ve yazıları ilk ve son tahlilde kanın durmasına yönelik.

Siyasi parti tercihine ne kadar tepki duyarsak duyalım, terminolojisini ne kadar yadırgarsak yadırgayalım, Gergerlioğlu’nun bu hakkını teslim etmeliyiz.

Kararın Anayasa Mahkemesi’nden dönmesini diliyorum.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!