Ölüyorlar, Manşet Oluyorlar, Unutuluyorlar

Halepli Ümran'ın yaralı hali ve ambulansın içindeki bakışları dünyayı sarstı. Tıpkı Alan Kurdi'nin sahile vuran bedeni gibi... Ancak Suriyeli çocuklar, gündem olmadıkları günlerde de ölmeye ve acı çekmeye aralıksız devam ediyor.

Alper Altuntaş’ın haber-analizi:

"Biz onu tedavi ederken çığlık atmıyordu, ağlamıyordu, şok halindeydi. Buz kesen çocuğun hali bizi de şaşırttı."

Halep'in Katırcı mahallesinde Rus ya da rejim bombardımanı sebebiyle yaralanan 5 yaşındaki erkek çocuğu Ümran'ı tedavi eden doktor bunları söylüyor. Onun, kardeşleri ile birlikte enkazdan çıkarılışı Halep Medya Merkezi'nden Mustafa Sarout tarafından kaydedildi ve tüm dünyayı sarstı.

Tıpkı Alan’ın sahile vuran minik bedeni gibi…

5,5 yılda Suriye’deki savaş binlerce Ümran ve Alan’ın hayatını kararttı. Mart 2011 ile Mart 2016 arasında Suriye’de 21 bin 623 çocuk hayatını kaybetti. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre ülkede 3 saniyede bir çocuk ölüyor. Çok daha fazlası yaralanıyor. Ölümlerin çoğu hava bombardımanları yüzünden...

UNICEF’in 2015 verilerine göre 1,6 milyon çocuk eğitimden mahrum.

6 milyondan fazla çocuğun yardıma ihtiyacı var.

İlaç yok…

Yiyecek yok…

Temiz su sıkıntısı had safhada...

BM’ye göre ülke dışına giden mültecilerin yüzde 51,6’sı çocuk. 4 binden fazla çocuk komşu ülkelerde yalnız yaşıyor.

Guardian'a konuşan Mustafa Sarout görüntülerinin bu kadar dikkat çekmesine şaşırıyor ve "Bu çocuklar her gün bombalanıyor. Bu istisnai bir durum değil" diyor:

"Bu, her gün Rus ve Suriye hükümetlerinin hava saldırılarında yaşanan bir gerçek. Tüm dünyanın gözü önünde nöbetleşe Halep'te sivilleri bombalıyorlar. Bu çocuk, Suriye'de ve şehirlerindeki milyonlarca çocuğu temsil ediyor."

Neden kurban olduklarını bilmedikleri bu savaşta o kadar “çok” öldüler ve yaralandılar ki, artık hiçbir kuruluş onları sayamıyor.

Bir çocuk parkında koştururken düşse ve dizini incitse ağlayacak yaştaki çocuklar, hava bombardımanın altında yaşamaya çalışıyor.

Kaydedilen görüntülerinin sosyal medyada paylaşılması, ara ara savaşın simgesi olarak görülmeleri ve unutulup gitmeleri dışında dünya için pek bir anlam ifade etmiyorlar.

Onları unutsak da unutmasak da, ölmeye ve acı çekmeye devam ediyorlar.

 

Kaynak: Al Jazeera

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!