Ölümsüzlüğe kavuşturan şehadet: Seyyid Kutub

Ahmet Varol, şehadet yıldönümü yaklaşan Seyyid Kutub'un Müslümanların düşünce dünyasına bıraktığı şahitliği inceliyor.

Ahmet Varol / Yeni Akit

Ölümsüzlüğe kavuşturan şehadet

29 Ağustos’ta, 20. yüzyılın önemli ilim ve fikir adamı, dava önderi Seyyid Kutub’un şehit edilmesinin 57. yıl dönümünü idrak edeceğiz. Bu vesileyle bugünkü yazımızda onu yad etmek ve ondan söz etmek istiyoruz.

Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: 

“Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar. Allah’ın lütfundan kendilerine vermiş olduklarıyla sevinç içindedirler ve arkalarından henüz onlara kavuşmamış olanları, kendilerine bir korku olmayacağı ve üzülmeyecekleri üzere müjdelerler.” (Ali İmran, 3/169-170)

“Eğer Allah yolunda öldürülürseniz veya ölürseniz, Allah’ın size lütfedeceği mağfiret ve rahmet onların biriktirdiklerinden daha hayırlıdır.” (Ali İmran, 3/157-158)

Seyyid Kutub da, Yüce Allah’ın: “Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sadık kaldılar. Onlardan kimi (Allah yolunda şehid edilmek suretiyle) adağını yerine getirdi, kimi de (şehid olmayı) beklemektedir. (Ahidlerinde) hiçbir değişiklik yapmamışlardır.” (Ahzab, 33/23) ayetinde sözü edilenlerden olduğunu umduğumuz bir kişidir.

Biz daha önce Seyyid Kutub’un hayatıyla ilgili bir dosya hazırlayıp yayınlamıştık. “Kur’an’ı Hem Kalemiyle Hem Hayatıyla Tefsir Eden Bir Mücahit” başlıklı bu dosyamızı Web sitemizde (vahdet.info.tr) bulabilirsiniz. Bu dosyamızda hayatı, mücadelesi, ilmi metodu ve kendisine yöneltilen eleştirilere cevaplar hakkında özet bilgiler yer almaktadır.

Seyyid Kutub, 20. yüzyılın ileri gelen ve önemli düşünürlerinden biridir. O, inancı uğruna tüm sıkıntı ve güçlüklere göğüs geren, hatta bu yolda canını vermekten dahi çekinmeyen, düşünceleriyle, yaşantısıyla çevresine ışık saçan önder bir şahsiyettir.

Onun fikirleri İslam dünyasının her tarafında yetişen nesil üzerinde ciddi şekilde etkili olmuştur. Şehadetiyle aynı zamanda ümmetin genç neslinin dirilişine, kendine gelmesine ve tevhid anlayışını hayatına yansıtmasına vesile olmuştur.

Seyyid Kutub’u yaşatan en önemli eseri elbette Fi Zilali’l-Kur’an adlı tefsiridir. Bu kitabı Arapçadan başka birçok dile ve bu arada Türkçeye de tercüme edilerek çok sayıda baskısı yapıldı. Bu eseri onun yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i anlama ve anlatma konusunda ilmi derinliğini, kendisine lütfedilen üstün kabiliyet ve yeteneği ortaya koymaktadır. Onun bu eseri şer’i ilimlerde birikimi olmadığı iddiasını da tamamen geçersiz kılmaktadır.

Bazıları Seyyid Kutub’un tefsirini ilmi dayanaklara göre değil tamamen fikir yürütmek suretiyle yazdığını ileri sürüyorlar. Oysa Fi Zilal’i okuyanlar onda geçmişte yazılmış tefsirlerin çoğunun incelenip birtakım özetlemeler yapıldığını ve günümüz insanının bilmesi gereken neticeler çıkarıldığını, bir ayetin tefsiriyle ilgili herhangi bir açıklama reddedilirken ilmi delillerinin de sıralandığını göreceklerdir. 

Onun tefsir yapacak kadar şeriat ilimlerini bilmediği iddiası da doğru değildir. Çünkü o medrese geleneğine sahip bir aileden geliyordu ve yedi yaşından itibaren şeriat ilimlerini öğrenmeye başlamıştı. On yaşına geldiğinde hafız olmuştu. Hayatının sonraki döneminde de şeriat ilimleriyle irtibatı kesilmemiş, bu ilimleri tetkik etmeye şehit edildiği tarihe kadar devam etmiştir. O hem şer’i ilimleri, hem de Batı’nın felsefe ve anlayışını bildiğinden tefsirinde günümüz insanını etkileyebilecek önemli tespitler yapmayı başarabilmiştir. Çünkü bilindiği üzere günümüz insanı sadece İslami kaynaklarca değil Batı kaynakları tarafından da beslenmektedir. Dolayısıyla bir insana hitap ederken onun etkilendiği kaynakları bilmenin ve zihnindeki soruları ona göre cevaplandırmanın büyük yararları olmaktadır.

O, sadece bir ilim ve fikir değil aynı zamanda bir hareket ve dava adamıydı. Bundan dolayı sadece kitaplarıyla ve fikirleriyle değil aynı zamanda mücadelede örnekliğiyle, özellikle zulmün karşısında boyun eğmeyerek dik duruşuyla tarihe geçmiştir.

Yüce Allah’tan onun için rahmet, mağfiret ve şehadetinin en güzel şekilde kabul edilmesini diliyoruz.

Biyografiler Haberleri

Muslih bildiklerimizden Şeyho Duman ve mirası
"Afiye Sıddıki'ye yönelik Amerikan zulmü sürüyor"
İşgal rejimi Gazze kuzeyinde 20 günde 770 kişiyi katletti
Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu Başkanı Mehmet Doğan vefat etti
İşgalci İsrail’in kabusu Yahya Sinvar kimdir?