Gençlik ve Spor Bakanlığının organizasyonuyla Diyarbakır'ın Sur ilçesinden Mersin'in Silifke ilçesine götürülen bir grup öğrencinin içerisinde bulunan 16 yaşındaki Cafer Gizli, PKK'li oldukları belirtilen bir grubun kesici aletle saldırısı sonucu katledildi. Olayla ilgili konuşan acılı baba Salih Gizli, İlke Haber Ajansı'na (İLKHA) önemli açıklamalarda bulundu.
Olay hakkında kendilerine net bir bilgi aktarılmadığını ifade eden acılı baba Gizli, olayın üstünün kapatılmasını istemediklerini söyledi.
“Benim tek istediğim olayın takip edilmesi, olayı yapanların ortaya çıkarılmasıdır”
Gizli, şöyle konuştu: “Bugün saat 17.00 civarı Gençlik ve Spor Diyarbakır İl Müdürlüğünden biri beni arayarak evimin açık adresini istedi. Ben de çalıştığımı söyledim. Çocuğumu gönderirken iletişim bilgilerimi vermiştim. Tekrar beni aradı ve ben bunun üzerine şüphelindim, neden böyle ısrar ediyorlar diye. Adresi verdim ve ardından eve geldim, kapının önünde insanlar toplanmıştı. Eve girdiğimde Gençlik ve Spor Diyarbakır İl Müdürü ve Kayapınar İlçe Müftüsü oturmuşlardı. Bana ‘Bugün saat 13.00 civarında bir münakaşa olmuş, Çocuğum aralarına girmiş, yaralanmış bunu hastaneye kaldırmışlar vefat etmiş' dediler. Ondan sonra il valisi aradı olayı takip ettiklerini, hatta oraya gitmemizi istemediler. Sonra Gençlik ve Spor Bakanı beni aradı. Olayın mahiyetini biraz daha aralayarak bana bir kişinin maktul olarak, 16 kişinin ise gözaltına alındığını belirtti.”
Oğlu Cafer Gizli'nin arkadaşlarının kendisine öğrenci grubu arasında tartışma çıktığını aktardıklarını söyleyen Baba Gizli, “Bu tartışma sonucu oğluma saldırıyorlar ve katlediyorlar. Bu bilgiler resmi değil, net bir bilgi almadık, bilgi kirliliği var. Tartışma Sur ilçesinde yaşanan olaylar üzerine olmuş. Benim de tek istediğim olayın takip edilmesi, olayı yapanların ortaya çıkarılmasıdır. Bu olayın üstünün kapatılmasını istemiyorum.” dedi.
Oğlunun hiç kimseye zararının olmadığını dile getiren Gizli, oğlunda şiddet namına bir şeyin olmadığını söyledi.
“Giderken bizden helallik istedi”
Oğlunun güzel ahlakıyla etrafına örnek olduğunu ifade eden Gizli, “Oğlum namazını kılan biriydi. Aile ilişkileri iyiydi. Sosyal biriydi ve evde fazla kalmıyordu. Okula gider, okuldan sonra işe, ardından eve geliyordu. Gittiğinde hiç huyu olmayan bir harekette bulunarak bizden helallik istedi. Oradayken 2 defa kendisiyle görüştüm ama genelde annesiyle konuşuyordu. Öğrencilere her saat telefon verilmiyordu. En son dün akşam görüştüm. Bana bugün geleceğinden bahsetti. Bana bazı fotoğraflar gönderdi. Yemek yedikleri yeri, yemek sırasını gösteren fotoğraflar attı. Orada yaşadıklarını fazla söyleyen biri değildi. Ne yaşamış oradaki arkadaşları daha iyi bilir.” ifadelerini kullandı.
“Eğer çocuklara sahip çıkmıyorlarsa bu tür programları yapmasınlar”
Katliama sebep olanların ortaya çıkmasını istediğini aktaran Gizli, “Ben çocuğumu devlete teslim ettim. Her yıl bunun gibi programlar yapılıyor, çocuklar götürülüyor. Eğer çocuklara sahip çıkmıyorlarsa bu tür programları yapmasınlar.” dedi.
“Allah hakkımızı bırakmasın”
Sur ilçesinde yaşanan çatışmalardan dolayı Şehitlik semtine taşındıklarını söyleyen Gizli, “Çocuğum Sur'da Alpaslan Lisesi'nde okuyordu. Olaylar başladığı gibi onu hemen başka okula aldım, eğitimden geri kalmasın diye. Dersleri iyi olan bir öğrenciydi ve her geçen gün daha iyiye gidiyordu. İbadetlerine son 3 ayda çok dikkat ediyordu. Allah hakkımızı bırakmasın.” diye konuştu. (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz- İLKHA)