HAKSÖZ HABER
Cavit Çağlar’ın kurucusu olduğu yıllarca Bursa merkezli olarak yayıncılık yapan Olay TV, Kağıthane İstanbul’a taşınarak yeni bir yayın anlayışıyla faaliyetlerine başlamıştı. 30 Kasım tarihinden itibaren başlayan ikinci yayın dönemi dün itibariyle son buldu. Olay TV yayınlarını Nevşin Mengü’nün sunduğu ana haber bülteninin ardından bitirdi.
Olay TV’nin kapanacağı iddiaları ilk ortaya çıktığından beri sol-Kemalist medya olayı ‘iktidar baskısı’ şeklinde izah etme yoluna gitti. Cavit Çağlar tarafından yapılan açıklama ise ortağı Hüseyin Köksal ile içine düştükleri ‘görüş ayrılığını’ sebep olarak öne sürüyor. Hangi gerekçenin geçerli olduğunu bilmemekle birlikte iki ihtimalinde olası olduğunu belirtmek gerekiyor.
Hükümetin farklı seslere çok tahammülünün olmadığı artık malumun ilamı. Sol-Kemalist kesimin seviyesiz habercilik anlayışı da bu duruma hükümeti destekleyen toplumsal kesim açısından meşruiyet sağlıyor. Cavit Çağlar’ın öne sürdüğü ifadeler ise açıkçası tutarlı. “Olay TV yayın ekibinin yaptığı yayınlar beni rahatsız etti. Tarafsız yayın yaparken HDP yayınlarına ağırlık verilmesi üzerine bu konuyu beraber iş birliği yaptığım ortağıma ilettim. Bunun üzerine "yeni bazı arkadaşları kanala ilave edip denge kuralım" dediğimde ortağım bunu kabul etmedi. Ben de bu şartlarda devam edemeyeceğim, kanaldan ayrılmak durumunda kalacağımı söyledim.“
Kendisini merkez sağda siyaset yapmış bir insan olarak tanımlayan Cavit Çağlar yayınlarda bir denge oluşturmaktan bahsediyor. Ancak ortağı tarafından reddedilen bu teklif yayın ekibinin de ortak Hüseyin Köksal ile aynı düşüncede olduğunu ortaya koyuyor. Olay TV’nin son yanında Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar, Hüseyin Köksal’dan bahsederken ‘bütün baskılara boyun eğmeyen’ ifadesini kullanıyor. Yani Cavit Çağlar’ın rahatsız olduğunu belirttiği hususta haklı olma payı var. Cavit Çağlar bu duruma karşı "yeni bazı arkadaşları kanala ilave edip denge kuralım" teklifinde bulunuyor. Çağlar’ın niyetini bilmiyoruz ancak ifadelerinden, Olay TV’yi ‘yandaş’ bir kanala dönüştürmekten ziyade farklı dünya görüşlerinden insanlara hitap eden bir yayın politikasını yani yine kendisi tarafından kurulan NTV tarzı bir yayın faaliyetini kast ettiği anlaşılıyor.
Olay TV’nin yayın politikasında belirleyici olan ekip ise bu görüşü kabul etmiyor. Yani daha dengeli, mutedil bir yayıncılığı kabul etmeyen Olay TV ekibi hükümetiyle, muhalefetiyle Türkiye’deki medya komedisini gözler önüne sermiş oluyorlar. Muhatabını anlamaya çalışan, farklı seslere kulak veren yayıncılık faaliyetini sürdüren habercilik anlayışı hem hükümete yakın çizgide hem de muhalefet kanadında kabul gören bir anlayış değil. Olay TV’nin kapatıldığını öne sürmek de bu bağlamda biraz komik duruyor. Hüseyin Köksal ve ekibinin başka bir kanalda yayın faaliyetini sürdüreceklerini de iletelim. Bakalım bu yeni oluşumun nasıl bir yayıncılık anlayışı olacak?