“Olağanüstü Hal Koşulları Cinayete Gerekçe Olamaz!”

Diyarbakır’daki Newroz programında bir gencin polis tarafından “canlı bomba” iddiasıyla vurulmasının ciddi bir şekilde soruşturulmasını talep eden Diyarbakır Özgür-Der, suçluların cezalandırılmasını istedi.

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Nazlıcan imzasıyla yayımlanan basın açıklamasında Diyarbakır’daki Newroz programında bir gencin polis tarafından “canlı bomba” iddiasıyla vurulmasının ciddi bir şekilde soruşturulması ve suçluların cezalandırılması talep edildi.

Basın açıklamasının tam metni:

Olağanüstü Hal Koşulları Cinayete Gerekçe Olamaz!

Diyarbakır’da Newroz kutlamaları esnasında meydana gelen Kemal Kurkut’un ölümü üzerinden dört gün geçti. Kemal Kurkut’un canlı bomba şüphesiyle vurulduğunu söyleyen emniyet birimleri kamuoyunu maalesef ikna edecek somut bir delil ortaya koyamadılar. Olağanüstü hal durumundan yararlanarak gereken tedbirleri almayan ve canlı bomba iddiasıyla vurulan kişinin sorumluluğunu almayanların bu tavrını kukusuz kamuoyu kendi vicdanında mahkûm etmiştir.

Aynı şekilde bu olayın bir oldubittiye getirilerek kapatılması kabul edilemez olduğu gibi bölge halkına, olağanüstü hal koşullarının doksanlı yıllarda meydana getirdiği şaibeli ölümlerin korkusunu yaşatmaya da kimsenin hakkı yoktur ve buna izin verilmemelidir. İfade edilen korkunun sebepsiz olmadığını geçmişteki gibi karanlık ellerin tekrardan devreye girerek toplumu infiale sürüklemenin hesabını yapmış olabileceği göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir iddiadır.

Bu iddiayı boşa çıkartacak olan ise olayın bütün detaylarıyla soruşturmasını yapacak olan devlet yetkilileridir. Nitekim kamuoyu bu şüpheli ölüm olayının nedenlerini düşünürken, ifade edilen kuşkuları teyit eden bir açıklama yapan Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy konuyla ilgili dün bazı hususları paylaştı. Yapılan açıklamada emniyet birimleri tarafından kendilerine “canlı bomba olma ihtimali” üzerinden bilgi verildiğini ancak bu bilgilerin sonradan gelen görüntülerle şaibeli bir boyut kazandığını ifade ederek olayın soruşturulması için İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş talep ettiğini söyledi.

Diyarbakır Valiliği’nin konuyu hassasiyetle soruşturması elbette çok önemli bir husustur. Ancak içinden geçtiğimiz kritik süreci düşündüğümüzde bu gibi kirli hesapları tedavüle sokmak isteyen karanlık odaklara karşı önleyici tedbir almanın devletin görevi olduğunu ve hiçbir mazeretin ileri sürülemeyeceğini herkesin bilmesi lazımdır. Aksi takdirde bölge insanının son süreçte yaşadığı travmalar bu gibi olaylarla daha da derinleşecek ve devlete karşı ciddi bir güvensizlik ortamı oluşacaktır. İfade ettiğimiz olumsuz durumların yaşanmaması için bu olayın bir an önce aydınlatılması ve suçluların hak ettiği cezaya çarptırılması sağlanmalıdır.

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı

Süleyman Nazlıcan

Basın Açıklaması Haberleri

Türkiye’nin göç raporu yayınlandı
“Çocuk katliamlarına, ayrımcılık ve şiddetine dur de!”
İslami STK'lar: Gazze için meydanlara inmekten vazgeçmeyeceğiz
Ey Sisi, Gazze halkının açlık ve susuzluktan ölümünü daha ne kadar seyredeceksin?
ANFİDAP: “Sisi Gazze’deki soykırıma sessiz kalma utancından kurtulmalıdır”