HİLAL KAPLAN
Yeni Şafak
Son söyleyeceğimizi başta da söyleyelim ki derdimiz net olarak anlaşılsın: Anadilde eğitimin hak olduğunu, bir dilin eğitim dili olarak gündelik yaşamın bir parçası haline gelmediği müddetçe hakkıyla yaşatılamayacağını, HDP'nin de savunduğu üzere Türkçe öğrenmenin anadilde eğitimin vazgeçilmez bir parçası olması gerektiğini yıllardır savunuyorum.
Hatta eğitim yılının ilk haftasında, birkaç yıldır uygulanan 'okul boykotu' kampanyalarını da bir sivil itaatsizlik eylemi olarak gördüğümü, bunun 'çocukları alet ediyorlar' diye geçiştirilemeyeceğini çünkü ebeveynin çocuğun dini eğitiminde olduğu gibi hangi dilde eğitileceği üzerinde de söz sahibi olması gerektiğini, vb. de eskiden beri savunuyorum.
Ancak ne hikmetse bu sene, yani barış sürecinin somutlaşmaya başladığının taraflarca ilan edildiği, silahların susturulmasından çok öte mesafelerin kat edildiği bu sene örgüt yeni bir 'eylem' türü icat etti ve kamu okullarını yak(tır)maya başladı. Şırnak, Diyarbekir ve Hakkâri'deki bazı okulların kundaklanması 'anadilde eğitim' mücadelesinin bir parçası gibi sunulmaya başlandı ki hakikaten bu gidilen yol, yol değil!
'Okullarımız kapatılıyor' dezenformasyonu da cabası. Herhangi bir şehrimizde belediyeye gerekli başvuru yapıp, gerekli ruhsat ve belgeleri toparlamadan değil okul, bakkal dükkânı bile açamazsınız.
Hazır devlet, geçtiğimiz sene, anadilde eğitim veren özel okul açılmasını yasallaştırmışken, belirlenmiş kurallar çerçevesinde bir başvuru yapılmış olsaydı ve devlet buna rağmen bir okulu kapatıyor olsaydı, ona elbette karşı çıkmak, devletin kendisiyle çelişkiye düştüğünü ifşa etmek gerekirdi. Lâkin durum böyle değil.
Buyrun, İçişleri Bakanı Efkân Âlâ'nın 'Şartlar yerine getirilirse Kürtçe okul açılabilir' açıklamasına ya da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın 'Okullar kapatıldı' diyenlerin samimi olarak bu meseleye sahip çıktıklarını düşünmüyorum. Samimilerse Milli Eğitim Müdürlüğü, Valilik ve Milli Eğitim Bakanlığı'na müracaat ederler' beyanatına.
Esas can yakan samimiyetsizlik, kaç yıllık 'Kürt siyasî hareketi'nin, bir sene içerisinde gerekli başvuruları yapıp bir tane bile anadilde eğitim yapacak pilot okulun açılmasına vesile olmamasıdır.
Üstelik mevcut kanunlar çerçevesinde devlet, özel okul açmak isteyene arsa temini, yatırıma destek ve okula giden her çocuk için 3.000 TL katkı sunmak zorundayken, HDP'nin bir tane bile anadilde eğitim verecek okul kuramamış olması neyle açıklanabilir? Bu vahim ihmale ek olarak bir de sanki Kürtçe okullar kapatılıyormuş gibi algı operasyonuna girişmesine ne demeli peki?
YENİ ŞAFAK