HAKSÖZ-HABER
Özgür-Der Üniversite Gençliği, İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü önünde Suriye ve Mısır katliamlarını protesto etti.
Mücahit Gökduman’ın sunuculuğunu yaptığı eylemde “Despotizm ve Emperyalizme Karşı Yaşasın İslami Mücadelemiz”, “Suriye’de, Mısır’da… Tüm Ortadoğu’da, Diktatörler ve Emperyalistler Yenilecek! İslami Direniş Kazanacak!” yazılı pankartlar açılırken “Katil Esed Suriye’den Defol!”, “Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!”, “Katil Beşşar İşbirlikçi İran!”, “Darbeci Firavunlar Döktükleri Kanda Boğulacak!”, “Emperyalistler Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!”, “Suriye’de Mısır’da Direnişe Bin Selam!”, “Darbeciler Halka Hesap Verecek!”, “Müslüman Kardeşlerimizin Yanındayız!”, “Emperyalizmin Karamalarına, Esed Lobisinin İftiralarına Karşı, Suriye İslami Direnişini Savunacağız!” yazılı dövizler taşındı.
Mehmet Garip Tanyıldızı ve Esra Aydın’ın konuşmacı olduğu eyleme Grup Yürüyüş de ezgi ve marşlarıyla destek verdi.
Zafer Ancak İnananlarındır
M. Garip Tanyıldızı konuşmasına İslam dünyasında yaşanan olayların dünyanın bir imtihan yeri olduğunu hatırlattığını ifade ederek başladı. Mısır ve Suriyeli Müslümanların onurlu bir şekilde direnişlerini sürdürdüklerini belirten Tanyıldızı bu süreçte İslam düşmanı Ulusalcı ve Sol-Sosyalist çevrelerin alçaklıklarına şahit olduğumuzu vurguladı. ABD’yi, Rusya’yı ve laik-seküler grupları çok iyi tanıdığımızı, söz konusu İslam olunca nasıl cephe aldıklarını bildiğimizi kaydeden Tanyıldızı onların ise Müslümanları hiç tanıyamadığını vurguladı. Son olarak Müslümanların ölülerinin cennete, onlarınkinin ise cehenneme gideceğini ifade eden Tanyıldızı "Zafer ancak inananlarındır” diyerek konuşmasını bitirdi.
Kimyasal Silah Yerine Varil Bombası
Esra Aydın yaptığı konuşmada öncelikle kimyasal silah üzerinden yükselen tartışmaları değerlendirdi. Kimyasal silah kullanımına uluslararası kamuoyunun sert tepki verdiğini fakat Esed rejiminin bomba ve konvansiyonel silahlarla halkı katledişine hiçbir ses çıkartılmadığına işaret eden Aydın bunun bir çelişki olduğunu ifade etti. Batı’nın ya da diğer uluslararası kuruluşların bir müdahale veya yaptırım uygulamaktan uzak olduğunu ve de aralarında anlaştıklarını belirten Aydın Müslümanların Suriye’de süren katliamlara sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.
Konuşmaların ardından Grup Yürüyüş Suriye ve Mısır için Milyonlarız, Özgürlük Türküsü ve Yalla İrhal Ya Beşşar/Sisi marşlarını seslendirdi.
Eylemde “Defol Sisi Seninleyiz Mursi!”, “Katil Esed, Suriye’den Defol!”, “Katil İran Suriye’den Defol!”, “Ya Allah Menne Ğayrek Ya Allah!”, “Yaşasın Ümmet Dayanışması!”, “Suriye’de Mısır’da, Direnişe Bin Selam!”, “Yaşasın Küresel İntifada!”, “Katil Rusya Ortadoğu’dan Defol!”, “Emperyalizm Yenilecek, İslami Hareket Kazanacak!”, “Katil İsrail Filistin’den Defol!” sloganları atıldı.
Fotoğraf:Muhammed Furkan Olgun
Basın açıklamasının tam metni:
İslami Hareket Engellenemez
27 Eylül 2013 Cuma
Suriye ve Mısır’da özgürlük ve adalet isteklerini haykıran Müslümanlara yönelik katliamlar sürüyor. Suriye’de öldürülen insan sayısı yüz bini aşarken, yerinden yurdundan edilen insanlar milyonlara ulaşmış durumda. Mısır’da ise darbeci Sisi zorbalığına direnen halka karşı rejimin silahlı güçleri, zulümde sınır tanımıyor. Ancak Müslümanlara yönelik saldırganlığa, Suriye ve Mısır halkı şükürler olsun ki onur ve sabırla direniyor.
Suriye’de Esed’in, Müslüman halka uyguladığı katliamlar üçüncü yılına girdi. Katliamın bilançosu her geçen gün ağırlaşıyor. Baas rejiminin hunharca saldırılarına, geçtiğimiz Ağustos ayında Şam’ın Doğu Guta bölgesinde bir kimyasal katliam daha eklendi. Saatler içerisinde bini aşkın kişinin ölümüyle neticelenen bu katliam karşısında dahi bazı kesimler saldırının açık faili Esed rejimini aklama gayreti içine girdiler. Suriye cihadı aleyhine yürüttükleri karalama kampanyalarına artık alıştığımız bu güruh kimyasal saldırıdan dolayı oluşan müdahale ihtimali sürecinde bu fütursuzluklarına hız verdi. Fakat müdahale sinyallerinin, Esed’in ömrünü uzatma çabasından ibaret olduğu açıkça görüldü.
Mısır’da ise seçimlerin ardından Muhammed Mursi, ülkenin ilk seçilmiş cumhurbaşkanı oldu. Bu durum karşısında ordu, bürokrasi, medya bir yıl boyunca cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ülkeyi yönetememesi ve hâlihazırdaki devasa sorunlara çözümler üretememesi için çalıştılar. Bu güçleri kendi çıkarlarının güvencesi olarak elinde tutan Batı ve İhvan-ı Müslimin’in başarısından korkan Körfez yönetimlerinin de açık desteğiyle miladi 3 Temmuz 2013’de bir darbe gerçekleştirildi. İhvan-ı Müslimin’in etrafında kenetlenen Müslüman Mısır halkı bu darbeye daha önce hiç şahit olunmamış bir direniş gösterdi ve Elhamdülillah bu direniş devam ediyor.
ABD öncülüğündeki Batı ve hegemonya yarışındaki rakipleri Rusya ve Çin, dünyada Müslümanları en büyük tehlike olarak gördüğünü defalarca beyan etmişlerdir. Suriye meselesinde Rusya ve Çin, Baas rejimine her türlü yardımı hiç de saklamadan yaparken Batı’nın pozisyon alamamasının sebebi Baas rejimine karşı Müslümanların savaşıyor olmasıdır. ABD başkanı ’’Kimyasal silah kullanımı kırmızı çizgimizdir.’’ diyerek Esed’in Suriye’de Müslümanları nasıl öldürmesi gerektiğini de belirmiştir ki zaten bu açıklama yapıldığında Suriye’de kimyasal silahların kullanıldığı biliniyordu. Son olarak ,Esed’in gerçekleştirdiği kimyasal saldırı artık gizlenemeyecek bir hal alınca önce ABD’nin istemeye istemeye operasyon kararı aldığına daha sonra Rusya’nın araya girmesi ve kimyasal silahların teslim edilmesi teklifiyle bu kararından çok çabuk vazgeçtiğine hep beraber şahit olduk.
İran ve Hizbullah; paraları, silahları ve askerleriyle 3 yıldır Baas rejiminin yanında yer alıyor. İsrail’e karşı ’’ Direniş Hattı’’ yalanı, İran’ın ulusal çıkarlarından dolayı bu şekilde hareket ettiği ve kendi ülkelerinde Müslümanlara zulmeden Rusya ve Çin’in peşine takıldığı gerçeğini örtmeye yetmiyor. Suriye’de zalimlere karşı izzetli bir direniş gösteren Müslümanlar, Allah’ın izniyle Baas rejimini devirdikten sonra İsrail karşısında bu güne dek hep lafta kalan mücadeleyi hakkıyla yerine getirecektir.
Herkes bilmeli ki Müslümanlar bugüne kadar baskı, korkutma, işkence ve zulümler karşısında nasıl direndiyse bundan sonra da Allah’ın inayetiyle direnmeye devam edeceklerdir. Biz Üniversite’de okuyan Müslüman öğrenciler olarak Suriye, Mısır, Filistin ve diğer İslam beldelerindeki mücahitlerle dayanışmayı sürdürmekte kararlıyız. İzzet ;Allah’ın, Resulünün ve Müminlerindir.
Özgür-Der Üniversite Gençliği