HAKSÖZ HABER
Mersin’in Toroslar ilçesinde bulunan Hüseyin Güvercin Ortaokulu'nda çocuğu okuyan bir veli Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi üzerinden bir öğretmenin giyimi ile ilgili şikâyetçi olmuş. Gayet doğal bir şekilde kendi prosedüründe işleyen bu süreçten haberdar bile olmayabilirdik. Bir velinin çocuklarının ahlakı için endişe etmiş olması ve bir öğretmenin “mini etekle” çocuklarına nasıl ders verebildiğini CİMER’e iletmesinde şaşılacak bir durum yok. Tetkikler yapılır eğer ki abes bir durum yok ise hiçbir işlem gerçekleştirilmez.
Ancak Türkiye’de her türlü yoz, gayri ahlaki ilişkiyi ölümüne koruma yoluna giden faşist bir zihniyetle karşı karşıyayız. Velinin sadece CİMER üzerinden ilerlettiği bu süreç Sol Haber ve Sözcü gibi sol-faşist haber sitelerini rahatsız etmiş. Yaptıkları haberde velinin şikayetini “olağanüstü” bir şeymiş gibi göstermeye çalışan siteler aslında müşteki veliyi hedef gösteriyorlar.
Tabi ki eğitim camiasının içerisinde çıkan ve ahlaksızlığı meşrulaştırmaya çalışan sendikaların varlığından da bu haberler sayesinde haberdar oluyoruz. Sol-Kemalist Eğitim-İş ile sağ milliyetçi Türk Eğitim Sen isimli yapılar öğretmenin “giyimine” yönelik haklı şikayeti tacizcilikle eş tutarak durdukları gayri ahlaki yeri de göstermiş oluyorlar. Eğitim-İş, uzaktan eğitimin doğal yansımalarından birisiymiş gibi öğretmenin “giyimini” normalleştirmeye çalışmış. Daha evvel uzaktan eğitimlerde sigara içen öğretmenlere de rastlanmış ve haliyle epey tepki gösterilmişti. Öğrenci karşısında sigara içenleri de “mahremiyet alanları olan evlerini sınıfa çeviren öğretmenlerimizin” doğal hallerinden mi görmek gerek o halde?
Eğitim-İş isimli ahlaksız sendikanın, 2018 senesinde, ortaöğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtığını okuyucularımıza hatırlatmak isteriz. Burada kendisinden olan her şeyi normalleştirip, öteki olarak gördüklerini ise yok etmeye çalışan hastalıklı bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuz açıktır. Bu baskıcı zihniyetin yetiştireceği nesillerin nasıl olacağı da ayrı bir muamma olarak önümüzde duruyor!