HAKSÖZ HABER
Gelenek bozulmuyor ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kemalist-Sol çetelerin İslam'a ve Müslümanlara yönelik çirkin saldırılarıyla gündem oluyor. Rektörlük ve akademik kadroların da desteğiyle ODTÜ'yü adeta İslami değerlerlerden ve Müslüman öğrencilerden tamamen temizlemek üzere provokatif eylemler tertipleniyor. Bugün yine mescidde namaz kılan öğrencilere yönelik girişilen çirkin saldırıyla kalabalık bir sol-sosyalist militan tarafından Müslüman öğrenciler darp edildiler.
ODTÜ Rektörlüğü ise ne Özel Güvenlik ile bu saldırıyı engelledi ne de polisin bu saldırıya müdahale etmesine izin verdi. Tersine saldırının bütün şiddetiyle devam ettiği saatlerde Rektörlük polisin üniversite kampüsüne girişini engelledi. Ulusalcı karakteri ağır basan sol-sosyalist çeteler güçlü oldukları üniversitelerde okulda başörtüsü, namaz, mescid, yardım kampanyası, panel, gibi etkinlikleri sürekli olarak engellemek üzere provokatif sadırılar düzenliyor.
ODTÜ'de bu faşist yapılanmanın Rektörlüğün göz yumması ve dolaylı desteğiyle büyütüldüğü biliniyor. Sol-sosyalist çetelerin giriştiği hiçbir saldırı için idare ciddi bir disiplin soruşturması yürütmüyor. Saldırganları cesaretlendiren ve teşvik eden bir idari tutum sözkonusu. Mescide saldırmak, seccadeleri çiğnemek, standları dağıtmak sol-sosyalist eylem mantığının merkezine dönüşmüş durumda.
Üniversitelerde kendilerinden başka kimseye nefes aldırmamak, faaliyet göstertmemek sol-sosyalist örgütlerin varlık sebebine dönüşmüş durumda. Bilimsel sosyalizm söylemi faşist ruh ve kadroların maskesi olarak görev ifa ediyor.
ODTÜ Rektörlüğü eğer benzer tutumunu takınmakta inat ederse devreye muhakkak YÖK ve Üniversiteler Arası Kurul girmelidir. Bu çerçevede YÖK'ün yapması gereken ilk iş ODTÜ Rektörü Ahmet Acar derhal açığa alınmasıdır.
Rektör Acar'ın sol-sosyalist çeteleri cesaretlendiren misyonuna YÖK son vermelidir. Tek tipleştirilmiş üniversiteler, hizaya çekilmiş öğrenciler, kışlaya dönüştürülmek istenen kampüslere itiraz ediyoruz. Müslüman öğrencilerin iradesini kırmak üzere tertiplenen bu çirkin komitacılık faaliyetlerini de arkasında bulunan Stalinist-Kemalist örgütleri de gayet iyi biliyoruz.