HAKSÖZ HABER
Türkiye’nin bu karanlık ve puslu haber sitesi meslek etiklerini hiçe sayarak operasyonlar, asılsız iddialarla manşetlerini süslerken yalan ve iftira üzerine kurduğu haberciliğini devam ettirebilmek için mali fonlara ihtiyaç duyuyor. Müfettişler mali incelemeler esnasında vergi usulsüzlüğü yapıldığını tespit ederek Odatv’ye 371 bin lira ceza kesti. Şuan için Soner Yalçın’ın da belirttiği gibi Odatv, yayın hayatına Sözcü gazetesinden destek alarak devam ediyor.
Odatv İmtiyaz Sahibi ve Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, vergi müfettişlerinin incelemelerinin ardından Odatv’ye 371 bin lira ceza kesildiğini yazdı. Sitesine kesilen cezaların birilerinden emir alınarak gerçekleştirildiğini iddia eden Yalçın, “Mesele şuydu; ceza kesme beklentileri o kadar büyüktü ki, usulsüzlük bulamadıkça araştırmayı genişlettiler! 'Nasıl yaparız da ceza keseriz' diye çabaladılar" diye yazdı.
Soner Yalçın yazısında “Biz, Mart-2020'de Odatv'nin kapatılması, Barışların hapse atılmasıyla ilgilenirken, Ankara'dan gelen üç vergi müfettişi tüm mali dosyalarımıza el koydu. Kulağımıza gelen iddialara göre, Odatv'yi çökertmek için 5-6 milyon lira vergi cezası kesilecekti. Üç vergi müfettişini görevlendirmenin amacı buydu!” dedi. Ancak mali müfettişler Soner Yalçın’ın hikâyeci palavralarının aksine Odatv’yi kapatacak kadar değil de sadece 371 bin lira ceza kesti. Çünkü Odatv denen mahzen haberciliğinin usulsüzlüklerinin bedeli ancak bu kadar ediyordu.
Soner Yalçın yazısında bir de hakikat bekçiliğine soyunarak “Odatv'den Sözcü'ye hakikat merkezleri direnmeyi sürdürecek.” dedi. Habercilik hariç magazinsel gündem oluşturma ve asparagas haberciliğin merkezi, bırakın hakikat merkezi olmayı gerçekleri bile yazmıyordu. Gerçeğe yaklaşan bilgiler adeta Odatv’nin içerisine girdiğinde başkalaşım geçiriyor ve öylece medyaya sunuluyordu.
En son İmamoğlu’na suikast iddiaları ile gündeme gelen yazıları, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet tarafından yalanlanmasına rağmen Odatv, yalanlarına devam edip günlerce bu konuyu gündemde tutarak Ekrem İmamoğlu’nun PR’ını yapıyordu. Üstelik Emniyet ve İçişleri Bakanlığının haberleri yalanladığı saatlerde Odatv ‘hayır bu doğru, ilk biz yazdık’ diyebiliyordu.
Şimdi ve her zamanki gibi Soner Yalçın hakikat merkezi olarak adlandırdığı yazılarını ve sitesini bir anne içgüdüsü ile korumaya ve savunmaya çalışırken dahi; salt iddialara ve yalana sarılarak yazılarını yazmayı sürdürüyor.