Odatv Orhan Buyruk’u Siyonist Rafael Sadi'nin Kalemiyle Suçlu İlan Etti

28 Eylül tarihinde Ben Gurion Havalimanı'na gelen Orhan Buyruk Siyonist İsrail çetesinin polisleri tarafından gözaltına alındı. O günden buyana hakkında bilgi yok… Bu hukuksuzluğu savunmak da odatv'ye düştü.

Orhan Buyruk’un Siyonist çete tarafından gözaltına alınması üzerine sadece birkaç basın kuruluşunda çıkan haberler üzerine ODATV Siyonist İsrail’in tetikçisi Rafael Sadi’nin yazısına başvurdu. Ve onun üzerinden Orhan Buyruk hakkında algı oluşturmaya çalıştı. Bu haber acaba odatv’nin sınırsız Siyonist seviciliğini mi yoksa sınırsız İslam düşmanlığını mı gösteriyor? Yoksa her ikisi mi? Odatv için Siyonist İsrail'in müslümanlara karşı gerçekleştirdiği hukuksuzluklar teferruattan ibaret herhalde...

ODATV’nin söz konusu haberi:

Rafael Sadi İsrail'den yazdı...

Şayet bu şekilde ifade etmek gerekirse İslami Türk basınında İsrail tarafından tutuklanmış bir Türk vatandaşı hakkında bazı yayınlar var.

Usulden oluğu gibi bu yayınlarda adı Orhan Buyruk olduğu belirtilen kişinin İsrail zindanlarında (neden zindan da hapishane değil. İsrail'de zindan yok ki) haksız yere tutulduğu ve küstah İsrail terör devletince işkence edildiği iddia edilmektedir.

Hatta bu kişinin bir an evvel salıverilmesini talep eder mesajlar da aldığımı belirtmek isterim. Sanki İsrail yönetim mekanizmasına emredebilecek konumda oluğumu sanan dostlardan gelen mesajlar bunlar.

İsrail Ekim ayının neredeyse tamamında ROSH HASHANA – KİPPUR ve şimdi de SUKKOT bayramları nedeni ile resmi tatilde. Bugün yarım iş günü olup haberleşme imkanları oldukça kısıtlı ve buna rağmen bu şahsın terör ilişkileri sebebi ile güvenlik güçlerinin elinde sorguda olduğunu anlayabildim. Herhangi bir resmi birimden resmi bir açıklama almak mümkün değildi. Ve anlayabildiğim kadarı ile kişi bayramlar sonuna kadar serbest kalamayacak.

Ondan sonra da kalabileceği konusunda  bir umut olduğunu ben sanmıyorum.

Bunun için İsrail Gizli servisinde ajan olmaya gerek yok.

1- Orhan Buyruk: Yarın sabah Kudüs'e gidiyoruz ve Şimon Perez köpeğinin ölüm haberini aldık. Şükür secdesini Mescid-i Aksa'da yapacağız inşaallah.

Kendisi 28 Eylül 2016 tarihinde gözaltına alındı.

Şimon Peres'e köpek demek hukuken ne kadar suç inanın bilmiyorum ama saygısızlık olduğu kesin.

2- http://marmarahaber.net/haber/teror-devleti-israilin-turklere-tahammulu-yok-51666.htmlBu haber de İsrail'e TERÖR DEVLETİ diyor.

3- Orhan Buyruk, Ashab-I Aksa isimli İsrail düşmanı bir Türk yardım kuruluşunda çalıştığını beyan ediyor kişisel Facebook sayfasında. Kurumun amaçları ve lisanının okursanız neden İsrail düşmanı dediğimi anlarsınız. Kuruluşun web sitesi şöyle:http://ashabiaksa.org/default.asp

4- Orhan Buyruk (12 Ağustos): Kerim Balcı denen şerefsiz... 8-9 yıl İsrail'de yaşadı. Sözde Kudüs üzerine araştırmalar yapıyordu. Kudüs ile ilgili kitap ve belgeselleri var. Fetö'nün İsrail hükümeti ile bağlantısını sağlıyordu. Kendi ülkesine olduğu gibi Filistin davasına da ihanet ediyordu. İleri derecede İbranice ve İngilizce eğitimi alarak şer odaklarına büyük hizmetlerde bulundu. Allah'tan dileğim onunla dünya gözüyle karşılaşmak. Kudüs'e ülkemize ümmete yaptığı ihanetin yüreğimdeki acısını çıkarmak istiyorum. Onu öldürmek çok büyük bir şeref olacaktır.

Orhan Buyruk, Facebook sayfasında Kerim Balcı'yı öldürmek istediğini alenen yayınlamış ve bu suç... Kim bilir belki bu suç bile tutuklanmasına yeterlidir.

Sadece Facebook sayfası bile  kendisinin İsrail dostu olmadığını gösteriyor ki olması gerekmez ve İsrail'de faaliyet göstermek için öylesi bir dostluk aranmaz. Ancak terör bağlantısı olan bir çok İsrail düşmanı ve yasaklı dernek yöneticileri ile ilişkisi olması soruşturmanın derinleştirilmesini ve uzamasını gerektireceği açık.

Bayramlardan sonra konunun takipçisi olacak ve alınacak olan kararların akibetinden sizleri haberdar edeceğim...

Medya Haberleri

Facebook, Filistinli haber kaynaklarını yüzde 77 kısıtladı
İsmail Saymaz sen tam bir yalan makinesisin!
Yeni Akit bu saçmalıklara yer vermek zorunda mı?
Milyonların katili Esed'in Halk Tv’de CHP’ye teşekkürünü unuttunuz mu?
Nagehan Alçı’nın başörtülü yayın performansı: Suriye Devrimi’ni DAEŞ’le aynı kefeye koyma çabası