Oda TV Davasında Ara Karar

Oda TV davasının 16. duruşmasında, Ergenekon mütalaasının ilgili mahkemeden istenilmesine karar verildi.

''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Odatv'de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın'ın da aralarında bulunduğu 13 sanık hakkında açılan davanın 16. duruşmasında, ''Ergenekon'' davasında verilen mütalaanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden istenilmesine karar verildi.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki büyük duruşma salonunda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük, bir önceki duruşmada tahliye edilen gazeteci Soner Yalçın ile gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener'in de aralarında bulunduğu 10 tutuksuz sanık katıldı.

Duruşmada savunması sorulan tutuklu sanıklardan Yalçın Küçük, bir önceki duruşmada, Odatv Davası'nın kapatıldığını, ''Yalçın Küçük davası'' açıldığını ve mahkumiyetine devam edildiğini savunarak, ''Bu davayı bitirdiğinizde beni tutuklayacağınızdan emindim. Bugüne kadar tutuklulukla ilgili hiçbir kararınızı okumadım'' diye konuştu.

''Benim yüzümden şöhret oldunuz''

Küçük, konuşmasının bir bölümünde Barış Pehlivan'a dönerek, ''Bu çocuğu tanımadığımı, hayatımda ilk defa gördüğümü defalarca söyledim. Türk devleti, benim her dakikamdan haberdarken, evime giren bu çocuktan nasıl haberi olmuyor? Ben sizleri içeriden nasıl yöneteceğim? Ben, Eyüp müyüm? Ben bunlara akıl vermişim, mülakat vermişim. Hangi hukukla beni tutuyorsunuz? Hepsini salıvermişsiniz'' diye konuştu.

Bir çok kişinin dışarıda olduğunu ve kendisinin tutuklu olması durumuna ise bir açıklama getiremediğini aktaran Küçük, yine Barış Pehlivan'a dönerek, ''Barış Pehlivan, sen o belgeleri benden almadığını kanıtlayacaksın. Benim evime gelmediğini kanıtlayacaksın. Benimle konuşmadığını kanıtlayacaksın. Yoksa girersin tekrar içeri. Benim sayemde şöhret oldunuz. Şöhretin bedeli işte burada, benimle konuşmadığınızı ispatlayarak, borcunuzu ödeyin. Buraya çıkacaksınız, yemin üstüne yemin edeceksiniz'' ifadelerini kullandı.

''Belirttiğiniz gerekçelerle tutuklu kalmam doğru değil''

Yalçın Küçük'ün ardından savunması alınan tutuklu sanık Hanefi Avcı da Susurluk konusunda doğruları konuşma tavrını aynı şekilde sergilediğini iddia ederek, ''sadece kitap gerekçesiyle tutuklu olduğunu, gerekçelerin kendisiyle alakalı olmadığını ve gerçekliği olmayan gerekçelerle tutuklu bulunduğunu'' söyledi.

Hanefi Avcı, bilgisayarlara yönelik organize bir saldırı olduğunu öne sürerek, ''Bu virüs tüm bilgisayarı ele geçiriyor. Virüsler bilgisayarda çalıştırılmış. Bu, ödül alacak bir saldırı. Belirttiğiniz gerekçelerle tutuklu kalmam doğru değil. Yazamadığınız gerekçelerle tutukluyorsanız, bunu da açıkça söyleyin'' şeklinde konuştu.

Ara karar

Taleplerle ilgili ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı'nın, ''TÜBİTAK Raporu'na göre kuvvetli suç şüphesinin devam etmesi, sanıklara isnat edilen suçların CMK'nın 100. maddesinde belirtilen katalog suçlardan olması ve sanıklara adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yeterli olmayacağı'' gerekçeleriyle bu hallerinin devamına hükmetti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ''Ergenekon'' davasının bir süre önce yapılan duruşmasında mahkemeye sunulan savcılık mütalaasının da istenilmesine karar veren heyet, mütalaanın gelmesinin ardından soruşturmanın genişletilmesine yönelik talebinin olmaması halinde dava dosyasının esasa ilişkin mütalaasını hazırlaması için Cumhuriyet Savcısı Ufuk Ermertcan'a gönderilmesini kararlaştırdı.

AA

 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu