Obama-Romney Yarışı ve ABD Emperyalizmi

Emperyalizmin gerekleri Romney’yi de Obama’nın çizgisine veya Obama’yı da, Romney’nin yenilemeye çalıştığı Bush’un çılgın ve uçuk saldırgan siyasetlerine yönlendirebilir..

Selahaddin E. Çakırgil

(Eşek) Obama ve (Fil) Romney mi? Ya da, ‘Bize Ne?’ mi?

Amerikan emperyalizminin ’kaptan köşkü’ne kimin geçeceği 6 Kasım günü belirlenecek ve (Bush’un ikinci kez seçiminde ortaya çıkan ve ikinci seçmenlerin belirlenmesinde Florida eyaletinde ortaya çıkan ve ancak mahkeme kararıyla iki ay sonra kesinleşebilen seçim sonucu gibi bir durum ortaya çıkmazsa) 7 Kasım sabahı dünya bu sonucu öğrenmiş olacak..

İstesek de istemesek de, ilgilensek de ilgilenmesek de, bu sonuç herkesi ilgilendirecektir..

Elbette, nasıl ki, T.C.’de her kim iktidara gelirse gelsin, iktidar lokomotifinin üzerinde gideceği raylar ve bu lokomotifin yol haritası, anayasası başkalarınca belirlendiyse; USA emperyalizminde de durum aynıdır.. Orada da, her kim başkan olursa olsun, iktidar lokomotifi önceden başkalarınca  ya da egemen sistem tarafından döşenmiş raylar üzerinde ve ellerine verilen yol haritasına göre hareket edecektir..

Ancak, açıktır ki, -örneği T.C. sisteminde de görüldüğü üzere- iyi bir makinist, hantal bir lokomotifi bile hizmete sokabileceği gibi; kötü bir makinist de, son model bir lokomotifi bile iş göremez hale getirebilir.. 

Resul-i Ekrem (S)’in kurduğu adâlet yönetimi de, kısa süre sonra, henüz  Hz. Osman zamanında bile, büyük sosyal fitnelerin ortaya çıkmasına zemin hazırlayacak şekilde, yönetimde ortaya çıkan (ve bütün suçu Mervan’ın üstüne yıkılan) zaaflar yüzünden bozulmalar ve sonunda da Halife’nin katledilmesiyle sonuçlanan korkunç bir isyanla bile karşı karşıya gelmemiş midir?

*

Amerikan emperyalizmi, maddî açıdan, kabul etmek istesek de istemesek de, dünyanın en büyük güçlerinden.. Konuya herhalde, (Cumhuriyetçi Parti’nin ambleminin Fil, Demokrat Parti’nin ambleminin de Eşek olmasına bakarak) sadece, ’Bir Fil ile bir Eşek tepişecek..’ diye sadece tebessüm ederek yaklaşamayız, konuya..

Çünkü, bu emperyalist- şeytanî mekanizmanın başında, kimin bulunması gerektiği hususunda herkes gibi biz de, bir tercih belirtebiliriz.. Bu, taraflardan birine umut bağlamak değil, bir şeytanî mekanizmanın daha bir çılgınca ve canavarca kullanılması ihtimaline karşı, daha akıllıca kullanması muhtemel olanı tercih etmek durumudur..

Hatırlayalım; 2000 yılında yapılan Başkanlık seçiminde Amerika’daki müslümanların pekçoğu, G. W. Bush’u desteklemişlerdi.. Onun müslümanlar için daha iyi olabileceğini düşünmüşlerdi..

Ama.. Bunun hiç de öyle olmadığı, kısa süre sonra anlaşılacaktı..

Çünkü, önce bir Amerikan içgüvenlik mes’elesi olan 11 Eylûl 2001 Saldırıları’ndan sonra, işbu Bush’un,  Tanrı’sından emir aldığını ileri sürerek, 11 Eylûl Saldırıları’nın arkasında bulunduğunu ileri sürdüğü Afganistan ve Irak’ı ’özgürleştirmek’  adına ve ’Yeni bir Haçlı Seferi yapıyoruz..’ diyerek meydana çıkıp, o saldırılarda ölen 3 binden fazla sivil insanın intikamını almak adına, konuyla direkt ilgisi hiç bir zaman ortaya konulamamış olan ve teröristlerin yok edileceği iddialarla, Afganistan’da yüzbinlerce sivil müslüman insan öldürdüğü görüldü.. O bombardımanlar, o işgal  hâlâ da devam ediyor.. Dahası,  hattâ uyduruk / yalan belgelerle Saddam Huseyn bile, 11 Eylûl’le  ilişkilendirilip, Irak da, korkunç şekilde bombardıman edilip, sonunda da, Saddam devrilerek idâm olundu..  Irak’da, bu bombardımanlar ve yan etkileri dolayısiyle hayatını kaybeden  (askerlerin mikdarı ayrı bir hesab) sivil insanların sayısının 1,5- 2 milyon civarında olduğu sanılmaktadır..

Yazının Devamı…

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!