Dedi ki: "Bugün size karşı sorgulama-kınama yoktur. Sizi Allah bağışlasın. O, merhametlilerin (en) merhametlisidir." (Yusuf-92)
"Bu gömleğimle gidin de, babamın yüzüne sürün. Gözü (yine) görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin." (Yusuf-93)
Size kınamıyorum! Bu mesele benim için bitmiştir. Bu meseleyi ben kendi adıma bütünüyle unutuyorum. Allah, sizlerin günahlarınızı bağışlasın. O ki merhametlilerin en merhametlisidir. Ardından söz, başka bir konuya geliyor. Sıra, üzüntüsünden gözleri ağarmış babasına geliyor. Hz. Yusuf bir an önce, babasına müjdeyi yetiştirebilmek, onu görebilmek, onun yüreğindeki hüznü dindirebilmek, hastalıktan bedeninin çektiği acılara son verebilmek, artık görmez olan gözlerini yeniden sağlığına kavuşturabilmek için yanıp tutuşmaktadır. Bu sebeple de kardeşlerine şöyle diyor:
“Şimdi şu benim gömleğimi götürüp yüzüne sürün de gözleri açılsın. Sonra bütün ailenizle birlikte bana geliniz. ”
Hz. Yusuf, gömleğine sinmiş kokusunun, babasının körelmiş gözlerini tekrar sağlığına kavuşturabileceğini nereden bilmişti? Bu, Allah’ın kendisine öğrettiği bilgilerdendir. Pek çok durumda, şok etkisi yaratabilecek bir sürpriz, olağanüstü şeylerin gerçekleşmesine neden olur… Hem Hz. Yusuf da Hz. Yakub da birer peygamber olduklarına göre, böylesi bir mucizenin gerçekleşmesi de son derece normal değil midir?
FİZİLALİL KUR’AN
Bunu Hz. Yusuf söylüyordu. Ve aynı sözleri Mekke’nin fetih günü beli kırılan zâlimlere Rasulullah efendimiz söylüyordu. Ve kıyâmete kadar peygamber yolunun yolcularının söylemeleri gerek söz şudur: Dedi ki, size bugün kınama yok. Allah sizi bağışlasın. Sizin hakkınızda Rabbimden bağışlanma dilerim. O Allah merhamet edenlerin en merhametlisidir.
Mümin bir kimsenin, haksız olan diğer bir Mümin kardeşinden, intikam alma imkânı bulunduğu halde onu affetmesi, en büyük faziletlerden biridir. Bu hususta Allah teala diğer âyetlerde de şöyle buyuruyor: "Rabbinizin mağfiretine ve genişliği göklerle yer kadar olan cennete koşuşun. O cennet, Allahtan korkanlar için hazırlanmıştır." "O takva sahibi olanlar, bollukta ve darlıkta, Allah yolunda harcarlar. Öfkelerini yenerler ve insanların kusurlarını bağışlarlar. Allah, iyilik yapanları sever."
Bu gömleğimi götürün. Babamın yüzüne sürün, üzerine koyun ki görür olarak gelsin.
Süddî diyor ki: "Yusuf aleyhisselam, kendisini kardeşlerine tanıttıktan sonra: "Benden sonra babam ne durumdadır " diye sordu. Onlar da: "Bünyamin de elinden çıkınca üzüntüsünden gözleri görmez oldu." dediler. Bunun üzerine Yusuf aleyhisselam: "Şu gömleğimi götürüp yüzüne sürün de gözleri açılsın. Ve bütün ailenizi alıp buraya getirin." dedi.
Hz.Yusuf’un gönderdiği gömleğin, Hz.Yakub’un gözlerini açması olayını izah eden müfessirler, bu gömleğin nasıl bir gömlek olduğu ve nasıl olup ta Hz.Yakub’un gözlerini açtığı hususunda kısaca şu açıklamaları yapmışlardır:
a- Bu gömlek, Hz.Yusuf’a verilmiş olan bir mucizedir. Cebrail aleyhisselam bu hususu Hz.Yusuf’a bildirmiş o da gömleği, babasının yüzüne sürülmek üzere göndermiştir.
b- Hz.Yusuf, babasının gözlerinin görme gücünü, üzüntüden dolayı kaybettiğini duymuş ve kendisinin hayatta olduğunu anlayınca, sevincinden gözlerinin tekrar kuvvet bulacağını düşünmüş ve gömleğini, babasının yüzüne sürülmek üzere ona göndermiştir. Bunu ya bizzat Yusuf aleyhisselam düşünmüş veya Cebrail aleyhisselam ona bildirmiştir.
c- Bu gömlek Yusuf aleyhisselamın atalarından kalmış bir gömlektir. Bu gömlek cennetten gelmiştir. Bunun mânevi bir tesiri bulunmaktadır. Yusuf aleyhisselam bunu bildiği için gömleği göndermiş ve babasının yüzüne sürülmesini istemiştir.
TABERİ TEFSİRİ