İlginç günler yaşıyoruz. Bir şirket, vergi mahkemesinde dava açıyor. Davanın seyri, “devlet sırrı” gibi saklanıyor.
Dava hangi mahkemede görülüyor, hangi karar alınmış, hangi kararların alınması isteniyor, belli değil.
Aleyhine ceza işlemi uygulanan firma ne açıklarsa, onu öğrenebiliyoruz. Yani; vergi kaçakçılığı ile suçlanan şirketin insafına kalmış durumdayız..
Bir şey açıklarlarsa, öğreniyoruz. Açıklamazlarsa, öğrenemiyoruz.
Tabiî onlar da; lehlerine bir şey varsa anında açıklıyorlar, aleyhlerine bir şey varsa, olay ayyuka çıkıncaya kadar saklıyorlar!
2009 Türkiye’sinin ahvali böyle işte!
Oysa Türk hukukunda, tüm evrensel hukukta olduğu gibi, yargılama aleni değil midir?
Borsa ile ilgintili davalar, kamu alacağı ile ilgili davalar, katmerli aleniyet gerektiren konular değil midir? Öyledir de, Türkiye burası..
Hem “Türk milleti adına” karar verirler.
Hem de verdikleri kararları, “Türk milleti”nden gizlerler..
Bazı özel gayretlerle bir şeyler öğrenip haber yapıca da, mahkemenin yetkilileri, tüm çalışanları toplayıp azarlar: “Kim verdi bu bilgileri?”
Şunu anlıyorum ben bu işten: “Devletin mahkemesinde, firma sahiplerinin adamları, hakimlerle, orada çalışanlarla, sabahtan akşama kadar muhabbet edebilirler. Davaları oraya mı, buraya mı düşürelim sohbeti yapabilirler. Ama bu gerçeklerin ortaya çıkarılmas için gazeteciler haber yapamazlar. Mahkemeler vergi kaçağı ile suçlanan şirketlerin açtıkları davalarda, olumlu karar verirlerse, zaten ilgili firma hemen açıklar. Ama aleyhte karar verilirse, ‘devlet sırrı’dır, kimse bunu açıklayamaz!”
Benim son olaylardan anladığım bu..
O zaman AdaletBakanı’na bir çağrıda bulunalım.
Müfettişlerini görevlendirsin, vergi mahkemesindeki şu skandal olaya bir baktırıversin!
Ama gizemli işler, sadece vergi mahkemesinde değil..
Danıştay’a da aynı hava hakim.
Danıştay, bir firma lehine, katrilyonlara varan bir alacağın tahsilini neticesiz bırakabilecek karar veriyor.
Ama hiç kimsenin bu karardan haberi yok.
Danıştay’ın bir internet sitesi var.
Orada, “Güncel Kararlar” diye bir bölüm var.. Danıştay ayrıca, emsal niteliğindeki kararlarını, aynı sitede yayınlıyor..
Ama o yayınlanan kararların binlercesini toplasanız, toplam değeri; önümüzdeki bir tane davadaki kamu alacağı kadar etmediği halde, büyük davanın kararı piyasada yok. Üç kuruşluk davaların kararları internet sitesinden ilan ediliyor!
Beyler..
Lütfen biraz ciddi olalım..
Görevimizi hakkıyla yapalım.
Madem bir yetki almışsınız. Madem vergi dairesi ile mükellef arasındaki ihtilafı çözmede yetkili kılınmışsınız.
Kamuoyunda bu kadar tartışılan konulardaki kararlarınızı da bir zahmet internet sitenizde ilan ediverin.
Oradan okuyup, öğrenelim; ne karar verdiğinizi!..
Kendi menfaatine karar çıkınca hemen açıklayan, aleyhine karar çıkınca gizleyen; vergi kaçağı ile suçlanan şirketlerin oyuncağı olmayalım..
Burada, bir görev de Maliye’nin..
Evet, Maliye bu olaylarda taraf olduğu için, polemiğe girmek istemiyor olabilir.
Ama muhatabı şirketler, resmen yalan açıklama yaptıklarında da, bir zahmet konuyu kamuoyuna duyuruversinler.
Örneğin, Doğan Yayın Holding, önceki gün ısrarla “Son açılan davalarımızda, aleyhimize hiç karar çıkmadı. Yapılan haberlerle, verilecek kararlar etkilenmek isteniyor” diye açıklama yaptılar.
Dün ise kendi lehlerine çıkan Danıştay kararını hemen duyurdular.
İyi de Doğan’cılar.. Danıştay, kararını durup dururken mi verdi? Bu işin yerel mahkeme aşaması yok muydu?
Vardı tabiî. Doğan Grubu aleyhine bitmişti. Ama karar gizlendi. Bir de üstelik, kararı öğrenenler yazdığında, “Yalan yazıyorlar” diye tehditlerde bulunuldu.
İşte bu konularda olsun,Maliye açıklama yapsın. Doğru bilgiyi kamuoyu ile paylaşsın!
VAKİT