O. Afrika’da Onbinlerce Kişi Sığınacak Yer Arıyor

BM verilerine göre, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde çatışmalar nedeniyle toplam 200 bin kişi komşu ülkelere sığındı, çoğu Müslüman 160 bin kişi ülkeyi terk edecek

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Seleka ile Anti-Balakalar arasındaki çatışmalar sürüyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre 200 binin üzerinde Orta Afrikalı başka ülkelere kaçtı. Çoğu Müslüman 160 bin kişinin de bu yıl ülkeyi terk etmesi bekleniyor.

Ülke içinde yer değiştiren Müslümanlar, çareyi kuzeye gitmekte buluyor. Bambari kentine gönderilen bir Müslüman Orta Afrika vatandaşı "Bambari'de kalacağım. Ülke sakinleştiğinde de Bangui'e dönmek istiyorum. Ama eğer durum böyle devam ederse herhalde burada kalırım" ifadeleriyle Müslüman halkın nüfusun duygularına tercüman oluyor.

Son olarak Bangui'deki 102 Müslümanın 150 Fransız askeri eşliğinde Bambari kentine gönderilmesiyle, başkentte hiç Müslüman kalmadı.  Artan çatışmalar nedeniyle, Birleşmiş Milletler, Eylül ayında barış koruyucularının sayısını 12 bine çıkaracağını açıkladı.

Öte yandan, ülkede Sangaris adı verilen Kırmızı Kelebek Operasyonu adı altında da 2 bine yakın da Fransız askeri bulunuyor. Ancak tüm barış koruyucuları ve uluslararası müdahalelere rağmen, çatışmaların önüne geçilemiyor.

Seleka grubunun başkent Bangui'e 290 kilometre uzaklıktaki Bouca'yı kontrol altına aldığı ve Anti Balaka'nın "kalesi" olarak nitelendirilen Bossangoa kentine ilerlediği bildirildi.

 ÜLKEDE 80’İN ÜZERİNDE KABİLE YAŞIYOR

Orta Afrika Cumhuriyetinde 80'in üzerinde kabile bulunuyor. Yakamo, Mbaka, Fulahi, Baya ve Banda toplulukları ülkedeki en büyük etnik toplulukları oluşturuyor. Ayrıca ülkenin güney bölgesinde ağırlıklı olarak Bantu halklarından biri olan Ngala grubu yaşıyor.

Ngalalar içerisinde ise Yakoma Etnik Grubu yüzde 4 ile çoğunluğu oluşturuyor. Ayrıca Gibakka, Lissongo, Bamda ve Banziri etnik grupları da yaşamlarını aynı bölgede sürdürüyor. Orta Afrika Cumhuriyeti'nin kuzey bölgelerinde ise çoğunlukla Sahra - Sudan toplulukları olan ve ülke nüfusu içerisinde yüzde 33'lük oran ile en kalabalık grubu oluşturan baya halkı yaşıyor...

Ülkenin en büyük ikinci topluluğu ise yüzde 27'lik nüfuslarıyla Banda etnik grubu. Ülkede ayrıca çoğunluğunu Fransızlıların oluşturduğu ve genellikle şehirlerde yaşayan Avrupalıların nüfusu iki binin üzerinde. Ülke nüfusunun yarısına yakını Hristiyanlardan oluşuyor...

1960'ların başında nüfusun yüzde 60'ını oluşturan Müslümanlar ise yüzde 20'lere kadar düşmüş durumda.

Nüfusun yüzde 30'luk kesimi ise yerel inanışlardan biri olan Animizm dinine inanıyor. Ülkedeki Müslümanlar ağırlıklı olarak başkent Bangui, Çad ve Sudan sınırında yaşıyor.

Sudan, Kongo ve Çad'da yaşayan kabileler arada herhangi bir sınır olmadığı için kolay bir şekilde orta Afrika Cumhuriyeti’ne geçebiliyor.

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde nüfusun yarıdan fazlası ortak bir kabile dili olan Sango dilini konuşuyor. 2010 yılı verilerine göre ülke nüfusunun 4 milyon 300 bin olduğu tahmin ediliyor.

FRANSIZLAR HRİSTİYAN MİLİSLERE GÖZ YUMUYOR

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde çatışan taraflar genel itibariyle beş gruba ayrılıyor. Bu grupların ilkini Seleka güçleri oluşturuyor. Eski Devlet Başkanı François Bozize'ye karşı ordudan ayrılan üç silahlı grup tarafından 2008'de kurulan Seleka, iki silahlı, üç etnik topluluğun katılımıyla bugünkü şeklini aldı.

Benin'e sürgün edilmeden önce liderliğini Djotodia'nın (Cotodi) yaptığı Seleka'nın askeri Konseyi'nde üçü Müslüman, üçü Hristiyan altı kişi bulunuyordu. Konseyde yer alan Albay Christian Narkoya ise hem ordu sözcüsü hem de Dijotodia'dan sonraki en önemli kişiydi.

Başkent Bangui'de yoğunlaşan çatışmalarda adını duyuran bir başka grup ise Hristiyanlardan oluşan Balaka. Bozize'ye bağlı çeteler olarak bilinen Balaka, Nisan 2013'te Dijotodia (Cotodi) yönetimine karşı ayaklanma başlattı. Bu çeteler diğer muhalif etnik gruplar tarafından da desteklenerek Seleka'nın boşluğunu doldurmaya çalıştı. Grup, adını evlere, köylere ve camilere saldırırken kullandıkları paladan alıyor.

Fransa'nın Orta Afrika'ya asker konuşlandırması şiddeti azaltmaktan ziyade tırmandırdı. Fransız askerler şiddeti sonlandırmak amacıyla eski Seleka üyelerinin evlerine baskınlar düzenleyerek silahsızlandırmaya girişirken, Balaka militanlarına yönelik herhangi bir operasyon yapılmadı. Böylelikle Fransa'nın tek taraflı silahsızlandırma politikası Balaka militanlarını güçlendirirken, Müslümanlara şiddetin önü açıldı.

ZULME BALAKALAR BİLE İSYAN ETTİ

Tamamı Hristiyan Balaka çetelerinden oluşan Bozize taraftarları, eylemlerinde Müslümanları hedef aldı. Bu mücadele yönetimi zamanla Balaka'yı güçlendirirken, aynı zamanda siyasi çatışmanın seyrini değiştirerek Hristiyan - Müslüman çatışmasını da tetikledi.

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde çatışan bir diğer taraf ise Anti Balaka güçleri. Eski Balaka üyelerinden oluşan grup, palalı saldırıları benimsemedi ve yönetime karşı modern silahlarla hareket başlattı. Eski ordu mensuplarını kısa sürede çevresinde toplamayı başaran Anti Balaka, kısa sürede muhalif cephe içerisinde üstünlüğü ele geçirdi.

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde yaşanan çatışmalarda Müslümanlara yönelik katliamların dünya basınında da yer alması Çad, Libya ve Sudan'daki selefi grupları da harekete geçirdi. Böylece daha önce faal olmayan selefi gruplar ülke içinde varlık göstermeye başladı. Fransa ve BM gözetiminde Müslümanların hedef alınması ise bu selefi grupların yerel Müslüman unsurlar tarafından benimsenmesini beraberinde getirdi.

Kaynak: Kuzey Haber Ajansı

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu